Çarşamba, 27 Rebiu’s Sânî 1446 | 2024/10/30
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Amerika’nın Sponsorluğu ve Yönetimi Sayesinde İran ve Yahudi Varlığı, Müslüman Ülkeleri Yok Etme Konusunda Birleşmişlerdir!

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber - Yorum

Amerika’nın Sponsorluğu ve Yönetimi Sayesinde İran ve Yahudi Varlığı, Müslüman Ülkeleri Yok Etme Konusunda Birleşmişlerdir!

Haber:

İngiliz The Times gazetesi, Yahudi varlığının İran'a yönelik misilleme saldırısını geçen hafta Amerika'dan sızan hassas askeri bilgiler nedeniyle ertelediğini ortaya çıkardığı gibi sızıntının, Yahudi varlığının ay başında İran'ın fırlattığı yaklaşık 200 balistik füzeye karşılık vermek için iyi geliştirilmiş planlarını da ortaya çıkardı; Tahran’ın bu saldırısı ise Ortadoğu’daki vekili olan gruplarına yönelik Yahudi saldırılarına bir misilleme mesabesindeydi. Cuma günü Telegram kanalında yayınlanan çok gizli iki belge, ABD Ulusal Jeo-uzamsal-İstihbarat Ajansı (NGA) (National Geospatial-Intelligence Agency, kısaca NGA) tarafından 15 ve 16 Ekim tarihlerinde analiz edilen istihbarata dayalı olarak Yahudilerin İran’daki hedefleri vurma hazırlıklarına ilişkin gizli bir ABD değerlendirmesini içeriyor. Bu belgelerde öne çıkan şey, Golden Horizon ve ROCX gibi havadan fırlatılan iki balistik füze sisteminden bahsedilmesidir. Ağa göre ROCX, Rafeal tarafından Yahudi varlığında üretilen ve yer üstünde ve altında çeşitli hedefleri vurmak üzere tasarlanmış uzun menzilli bir füze sistemidir.Golden Horizon teriminin yaklaşık 2.000 km menzile sahip Blue Sparrow füze sistemi yerine kullanıldığı düşünülüyor. Bunun önemi, Yahudi Hava Kuvvetleri'nin Nisan ayında İsfahan yakınlarındaki bir İran radar mevkisine düzenlediği balistik füze saldırısının benzerini ancak genişletilmiş bir versiyonunu planladığına işaret etmesidir. Bu uzun menzilli silahları kullanması, İsrail savaş uçaklarının Ürdün gibi bölgedeki belirli ülkelerin üzerinden uçma ihtiyacını ortadan kaldırıyor. (Şarkul Avsat, 24/10/2024, uyarlanmıştır)

Yorum:

Amerika ve Yahudi varlığının Gazze ve Lübnan’da gerçekleştirdiği katliamlara dair hiçbir ufku sahip olmadıkları ortaya çıkmıştır. Dolayısıyla her ikisi de nefret ve intikam duygusunun esiri olmuşlar ve bir yılı aşkın süredir Gazze’de akan kan şelalesi susuzluklarını gidermemiş ve bunu Lübnan’da akan başka bir kan şelalesi izlemiştir. Böylece çeşitli kesimler tarafından uzun zamandır sorulan “Gazze'den sonraki gün ne olacak?” sorusunun bir cevabı olmadığı ortaya çıkmıştır. Ayrıca Gazze’deki suçun sponsoru olan ABD yönetiminin Lübnan’da meydana gelen katliamlar dışında benimsediği siyasi bir proje olmadığı da ortaya çıkmıştır. Dolayısıyla Lübnan katliamları Gazze’den sonrasına yönelik sorunun bir cevabı olmuştur. Bu da Amerika ve üvey evladı Yahudi varlığının öldürmek, daha fazla öldürmek, aşağılamak ve küçük düşürmekten başka bir planı olmadığını teyit etmektedir.İşleri idare etmeye yönelik bu yaklaşımın, kaostan kendilerini tatmin edecek ve çıkarlarına hizmet edecek bir düzenleme çıkmasını bekleyen Amerikan kovboylarının neo-muhafazakar kampı tarafından benimsenen “yaratıcı kaos” politikasıyla uyumlu olduğu görünmektedir.

Amerika'nın İran ve Yahudi varlığı arasında süregelen ve iki tarafa da zarar vermeyen göstermelik saldırıları yönetmesi ve koordine etmesi, Yahudi varlığına Gazze ve Lübnan’da geri kalan direnişçileri öldürmek için daha fazla zaman kazandırmayı ve İran’ı Ortadoğu’daki siyasi sahneye sokarak onu ve Yahudi varlığını bölgeyi sadece Amerika'nın çıkarlarına hizmet edecek şekilde yönetmek için kullanmayı amaçlamaktadır. Amerika’nın Gazze’deki Hamas liderini öldürdükten sonra Yahudi varlığına bir ay süre vermesi de sadece bu bağlamın bir parçasıdır.Bu ise Amerikan yönetiminin bir planının olmaması ve Amerika ile Yahudilerin İslam ve Müslümanlara yönelik kin ve nefretinden dolayı Amerika’nın geçmişte Yahudi varlığına verdiği yardımların bir tekrarıdır. Onları kör eden ve durumu mantıklı bir şekilde yönetememelerine neden olan şey işte bu olup hikmet hakkında ise hiçbir şey söylemiyorum. Dolayısıyla onlar, Rabbimiz Subhanehu’nun şöyle buyurduğu gibidir:أُولَئِكَ الَّذِينَ لَعَنَهُمُ اللهُ فَأَصَمَّهُمْ وَأَعْمَى أَبْصَارَهُمْİşte bunları Allah lânetlemiş, kulaklarını sağır, gözlerini kör etmiştir.” [Muhammed 23]

Amerika, İran'daki Safevi devleti ve Yahudi varlığı gibi bu üç boğanın azgınlığı ve ümmete ve onun dârının merkezi olan Şam’a kontrolsüz bir şekilde saldırması, ümmetin çok geç olmadan onlara karşı genel ve ciddi bir seferberlik ilan etmesini zorunlu kılmaktadır; zira onlar kötü niyetli suçlular olup onları suçlarından ve şeytani planlarından alıkoyabilecek tek şey, Yahudi varlığı hakkında Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in Beni Kurayza ile olan sünnetini, Amerika hakkında onu yenen, donanmasını denize batıran ve onu cizye ödemeye zorlayan Osmanlı Hilafetinin sünnetini ve Safevi devletini yenen ve Kanuni Sultan Süleyman tarafından İslam Devletine ilhak edilen Yavuz Sultan Selim'in sünnetini uygulayacak olan Raşid bir Halife'nin liderlik edeceği İslam Devleti'dir.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Bilal Muhacir – Pakistan

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER