- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber - Yorum
Filistin Krizi!
Haber:
Türkiye Cumhurbaşkanı, “İsrail’in” Gazze'ye binlerce ton bomba yağdırmakla “iradesini kıramadığı Filistin halkına boyun eğdirmeyi” amaçladığını söyledi ve Benyamin Netanyahu hükümetinin politikalarının bölgeyi ve tüm dünyayı tehlikeye sürüklediğini vurguladı.Erdoğan, şöyle bir eklemede bulundu: "İsrail”, müzakere yürüttüğü muhatabını şehit ederek nasıl bir zihniyete sahip olduğunu göstermiştir.” Ülkesinin Gazze’deki katliamlardan sorumlu olanların adalet önüne çıkarılmasını sağlamak için çabalarını sürdürdüğünü belirterek “İsrail’in” Gazze halkına yardımların ulaşmasını engelleyerek “işlediği suçlara bir yenisini daha eklediğini” dile getirdi.
Geçtiğimiz ay Türkiye, Güney Afrika’nın “İsrail’e” karşı açtığı soykırım davasına katılmak için Uluslararası Adalet Divanı’na resmi bir talepte bulundu.
Öte yandan Mısır Cumhurbaşkanı, “Bölgede yaşanan krizlerin Türkiye ile Mısır arasındaki ilişkiler bağlamında beraber koordinasyonun çok önemli olduğunun altını çiziyor” dedi. Sisi, iki ülkenin tutumunun “derhal ateşkes çağrısında bulunma ve Filistin halkının bağımsız devlet özlemlerini gerçekleştirme konusunda aynı olduğunu” vurguladı ve insani yardım alanındaki koordinasyonun önemine dikkat çektir. Ve şöyle devam etti; “Bir an önce acilen ateşkesin sağlanmasını talep ediyoruz ve Batı Şeria'daki “İsrail” ihlallerini reddediyoruz.” (ElCezire Net)
Yorum:
Şayet Gazze’deki az sayıda olan mücahitler, arkasında Batılı kafirler ve onların yöneticilerden oluşan hain tabiileri olduğu halde Yahudi varlığını perişan edip zor duruma sokabildiyse, peki ya Müslüman orduları, yani hepsi değil aksine Mısır ordusu veya Türkiye ordusu ya da Ürdün ordusu gibi onlardan en küçük olanı bile harekete geçseydi nasıl olurdu acaba?!
Orduların hareketi geçmesini engelleyen ana neden, onların, nereye giderse gitsin kâfir Batı ile hareket eden ajanlara bağlı olmalarıdır. Zira Amerika’nın başını çektiği kâfir Batı, Aksa Tufanının başlamasından bu yana bölgeyi ziyaret ediyor ve yöneticilere orduların harekete geçmesini engellemelerini emrediyor. Örneğin Mısır ve Türkiye yöneticileri karşımıza çıkıp -zaman konuşma zamanı olmadığı bilindiği halde!- Gazze meselesinin çözümü hakkında konuştuklarında onların, iki devletli çözüm, uluslararası mahkemelere gitmek ve benzerleri gibi sömürgeci kâfirin çözümleri hakkında konuştuklarına şahit oluyoru. Oysa bu hain ve suç çözümleri, işgalci Yahudi varlığını İslam topraklarından kovana kadar cihat etmek için orduları harekete geçirmek yerine onların varlığını pekiştirmektedir.
Filistin krizi, kâfir Batı'ya sadık olan ve Yahudi varlığı da dahil olmak üzere onun çıkarlarını korumaya aşırı hırs gösteren Müslümanların başındaki yöneticilerden kaynaklanmaktadır. Bu yüzden hain aşağılık ve utanç verici yöneticileri değiştirmek, Nübüvvet Minhacı üzere Raşidi Hilafeti kurmak ve Gazze, Filistin ve esir Mescid-i Aksa’nın kurtuluşu için ümmetin ordularına liderlik edecek Raşid bir Halifeyi getirmek gerekir.
Allah’ın Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: إِنَّمَا الْإِمَامُ جُنَّةٌ يُقَاتَلُ مِنْ وَرَائِهِ وَيُتَّقَى بِهِ “İmam bir kalkandır, onun arkasında savaşılır ve onunla korunulur.”
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Abdulaziz Munîs - Kuveyt