Perşembe, 18 Ramazan 1445 | 2024/03/28
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Müslüman Kadınlar Liberal Laik Kültürün Saldırısına Maruz Kalıyorlar!

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber-Yorum

Müslüman Kadınlar Liberal Laik Kültürün Saldırısına Maruz Kalıyorlar!

Haber:

16 Nisan 2022’de altmış yaşlarında Fransız bir adam, Fransa’nın halka açık sokaklarında Müslüman kadınlara saldırmaktan yargılandı.Kadın avukata göre her ikisi de başörtülüydü ve saldırının ardından onlara herhangi bir yardım da yapılmadı.

Saldırı güneydeki Montpellier kentinde gerçekleşti ve adam, savcılığın soruşturma açmasından kısa bir süre sonra ertesi gün polise teslim oldu.

Sosyal medyada dolaşan görüntülerde bir adam, genç bir kadının telefonuna zorla el koymaya çalışırken başka bir tesettürlü kadın da onları ayırmaya çalışıyor.

Şüpheli, olayın bir başka videosunda “İslam gerçekten dünyanın en saçma dinidir” diyor.

Fransa’da Müslüman kadınlar ilk kez İslam karşıtı saldırılara maruz kalmıyor.

2020'de Fransa'da bir erkek ve bir kadının iki Ürdünlü kardeşi dövdüğü video, sosyal medyada viral olmuştu. Müslüman topluluk, nüfusun %8’ini veya 65 milyonun üzerindeki toplam nüfusun yaklaşık 6 milyonunu temsil ediyor.

Yorum:

Bir kişinin, toplum içerisinde bu hayvani şekilde hareket etmekte kendisini tamamen özgür hissettiği bir düşünce, bir Müslümanın saldırıya uğraması için zımnen bir izin olduğunu nasıl da ortaya koyuyor. Çünkü kişi, Müslümanlara yönelik saldırı konusunda hoşgörülü toplumsal ve siyasi bir iklimin olduğu anlayışına kapılıyor. Dolayısıyla örtünme yasağındaki ısrarlı güvensizlik ve farklılık nefreti, liberal değerlerin ikiyüzlülüğünü ve bunların nasıl da kapsayıcılıkla hiçbir ilgilerinin olmadığını göstermektedir. Aslında bu, insanlık için mümkün olan muhteşem alternatifi büyük ölçüde anlayan beşeri hukukun kölelerine özeldir.

Fransızların yozlaşmış rejimlerini ifşa etmedeki başarısı, tartışmayı susturan ve insanları olabilecek en kötü şekilde baskı altına alan sert ve cahil bir duruşla ifade ediliyor. Dolayısıyla kadınların eğitimi, çalışması, aydın düşüncesi ve gelişimi, medeni hukuk defterlerindeki sahte niyetlerden başka bir şeyi temsil etmiyor. O zaman ümmet olarak bizler, bu köhne ve barbar fikirleri ülkemize ithal etmeyi nasıl düşünebiliriz? Bu, bu ümmete karşı bir cürümdür. Hatta bu, pratik uygulamada, dünyanın her yerinde Müslümanların başında bulunan yöneticilerin her yıl işlemiş oldukları bir cürümdür. Kıymetli bacılarımızın selameti için her gün Allah Subhanehu ve Teala’ya dua ediyor ve imtihanlarına karşı sabretmelerini ve imanlarında sebat etmelerini ümit ediyoruz. Zira Allah Subhanehu ve Teala, bu dünya hayatında sabredenleri ve vacip ve farz olmasından dolayı Hilafet Devleti’ni kurmak için çalışanları kesinlikle mükafatlandıracaktır!

وَلَنَبْلُوَنَّكُمْ بِشَيْءٍ مِنَ الْخَوْفِ وَالْجُوعِ وَنَقْصٍ مِنَ الْأَمْوَالِ وَالْأَنْفُسِ وَالثَّمَرَاتِ وَبَشِّرِ الصَّابِرِينَAnd olsun ki sizi biraz korku ve açlık; mallardan, canlardan ve ürünlerden biraz azaltma (fakirlik) ile deneriz. Sabredenleri müjdele!” [Bakara 155]

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

İmrana Muhammed

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER