Salı, 03 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/05
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Türkiye Rejimi, Akide Bağının Ötesinde Çıkar İlişkisine Bağlıdır!

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber-Yorum

Türkiye Rejimi, Akide Bağının Ötesinde Çıkar İlişkisine Bağlıdır!

Haber:

Türk makamları, Ukrayna’da yaşananları bir savaş olarak değerlendirmelerinin ardından pazartesi akşamı, boğazları tüm gemilere tamamen kapatmaya karar verdiler. Bu da bu açıklamanın, Montrö Sözleşmesi kapsamında olduğu anlamına gelmektedir.

Türkiye Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu şunları söyledi: “Karadeniz’e kıyıdaş olan, olmayan bütün ülkeleri boğazlardan savaş gemisi geçirmemesi konusunda uyardık.”

Şöyle ekledi: “Türkiye, savaş gemilerinin boğazdan geçmesine izin vermeyecektir.” Karadeniz’e kıyıdaş olan olmayan tüm ülkeleri uyardık.

Şöyle devam etti: “Deniz geçiş ve gidiş-gelişiyle ilgili olarak (Montrö) Sözleşmesinin hükümlerine bağlılığımızı yeniliyoruz ve bunu yapmaya devam edeceğiz.” (Arabi 21)

Yorum:

Türkiye’deki rejim Şam’daki devrim ve devrimciler için Ensarlardan olacağını açıkladığından beri söylediklerinin hiçbirini tutmadı, aksine devrim için bir vahamet ve felaket oldu; zira devrimin düşmesi için kurulan tüm komplolar, Türk rejimi yoluyla geçti ve kararlaştırılan tüm entrikalar, Türkiye rejimi temelinde oldu. Dolayısıyla devrim ve devrimciler için yardımcı olacağına dair ifadeleri, kendisine güven duyulmasını amaçladığı popüler tüketimden başka bir şey değildir. Böylece AIDS hastalığı gibi güçlenip pekişti, vücut onun kendisinden olduğu yanılgısına düştü, ona arzu duymaya başladı ve iyice yerleşince de vücudu azar azar yemeye başladı. İşte Şam devriminin AIDS’i Türkiye rejimidir; zira Allah Subhanehu ve Teala’nın Müslümanlar için razı olduğu din ve akide bağına karşılık çıkar ilişkisini ve efendilerinin emirlerine uymayı tercih eden bu rejimdir.  

Hilafetin yıkılmasından bu yana Müslüman Türkiye halkı üzerinden birçok hükümetler geçti. Bunların birçoğu hakkında söylenebilecek en az şey, bunların Allah Subhanehu ve Teala’ya ve tebaasına karşı bağlılığın dışına çıkan ve kendilerini uzun süre görevlerinde tutmaları amacıyla yalvarmak için ülkelere giden haydutlar olmalarıdır. Zira onların davranışlarında tavizler verdikleri ve ittifaklara göre hareket ettikleri gayet açıktır. Belki de bunların en tehlikelisi ve en yozlaşmış olanı, -Erdoğan rejiminin- olduğu mevcut rejimdir. Zira Erdoğan rejiminin felaketleri sadece içeride olmamış, bilakis sınırların ötesine de geçmiştir. Nitekim devrimin ve devrimcilerin belini kırmaya yönelik çalışmada büyük bir rolü olmuştur.

Pragmatik Türkiye rejiminin efendilerinin talimatları uyarınca boğazları kapatması, aklı olan herkes için bunun bağlantılı komplodan başka bir şey olmadığına dair yeterli bir kanıttır. Belki de bu, yeniden yaptıklarına geri dönmek ve sesinin devrim ve devrimcilerin safında olması için yıllardır onu savunanları aklamaya yönelik bir kanıttır. Ancak felaketlerin felaketi ise, aklanma zihniyetinin hala egemen olmaya devam etmesidir!     

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Abdu ed-Della - Suriye

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER