Haber-Yorum

Allah, Milyonlarca Kişinin Ryan'ın Kurtulmasına Yönelik Duasına Neden İcabet Etmedi?

Haber:

Tekrar tekrar gündeme getirdikleri, Allah milyonlarca kişinin Ryan’ın kurtarılmasına yönelik duasına neden icabet etmedi? şeklindeki ateizm şüphesine cevap.   

Yorum:

Bu dünya hayatına yönelik aydın bir bakış, sadece dünya hayatına yönelik bir bakışla ve onu öncesi ve sonrasından soyutlamakla olmaz; dolayısıyla bir vakıa hakkında hüküm vermek istediğinizde, vakıanın tüm gerçeklerine, ayrıntılarına, alakalarına ve sonuçlarına bakmak gerekir ki böylece yargınız doğru olsun.   

Dünya hayatının vakıası, zincirin bir halkasıdır. Dolayısıyla külli bir bakış, zincirin tamamına yönelik olmalıdır ki böylece (dünya hayatının) halkasının manasını anlayabilesin.

Her kim bu hayata yüzeysel olarak bakarsa, onu sadece bir madde olarak yorumlar ve onun bakış açısı menfaat yönünde olur; dolayısıyla sınırlı hayatında sahip olduğu her şey dünya olur ve kendisini zamanla yarış içerisinde hisseder. Bu yüzden tüm gücünü, dünyadaki en büyük maddi zevki elde etmek için harcar. Bu da ona hayali bir mutluluk getirir. Dolayısıyla ona maddi zevkten daha fazlasını getirecek olan her şey, iyidir. Ama ona sınır koyan ve onun doyurulmasını düzenleyen her şey, menfaatçilik ölçeğinde kötüdür; bu yüzden dünya zinetinden ve süsünden daha henüz bir şey görmemiş bir çocuğun ölümü, onun ölçüsüne göre şerdir.        

Bu dünya hayatına aydın bir bakışla bakan kimseye gelince; daha en başında onun bir yaratıcısının olduğu sonucuna ulaşır. Dolayısıyla dünya hayatını kendinden öncesinden soyutlamadığı gibi (ki O, Allah Azze ve Celle’dir) Yaratıcının ondan sonrası için belirlediği akıbetinden de soyutlamaz ki (o da, cennetle mükafat veya cehennemle cezadır.) O zaman bu hayattaki varlığının anlamının, Allah’ın bir kulu olduğunu anlar ve hayatını Allah’ın rızasını kazanmaya odaklar; böylece dünya hayatının bir imtihan ve sınav yeri olduğunu ve gerçek kurtuluşun bu dünya hayatında değil onun sonrasında olduğunu anlar. O takdirde bütün işleri, genel bir bakışla hayır olacaktır. Bunun için kendisine bir zarar isabet ettiğinde sabreder ve kendisine bir genişlik isabet ettiğinde de şükreder. Dolayısıyla sabretmesinin ve şükretmesinin sonucu, cennete girmesi olacaktır. İşte gerçek kurtuluş budur. Zira Aleyhissalatu ve’s Selam şöyle buyurmuştur: مَا لي وَللدُّنْيَا؟ مَا أَنَا في الدُّنْيَا إِلَّا كَرَاكِبٍ اسْتَظَلَّ تَحْتَ شَجَرَةٍ، ثُمَّ رَاحَ وَتَرَكَهَا “Benim dünya ile ilgim ne kadar ki? Ben bu dünyada bir ağacın altında gölgelenen, sonra da oradan kalkıp giden binekli bir yolcu gibiyim.” [Tirmizi rivayet etti.]      

Yaratıcının varlığının sıhhatinin delilinin duaya icabet etmesi olduğunu zanneden ateist, O’nun yetkilerini bununla sınırlar. Oysa bu söz akla aykırıdır; zira akıl der ki, bir şeyin yaratıcısı, onun yaratışılının gayesine de karar verendir. Dolayısıyla ona istediği şeyi, istediği zaman yapma hakkına sahiptir. Zira o, O’nun mülküdür. Aksi taktirde O’na yaratıcı denilmezdi!         

Milyonlarca kişinin dua ettiği yaratıcının kerim Rasulü bize, duaya icabet edilmesinin çeşitli şekillerini haber vermiştir:

- Ya ona icabet edilir.

- Ya duasına karşılık ondan dengi bir kötülük uzaklaştırılır.

- Ya da onun duası kıyamet gününe saklanır.

Şayet Ryan için ölümünden dolayı sadece cennet olursa, bu çok büyük bir icabet olur.  Ancak tabii hevasına tapan kimse, bu denklemi asla anlamayacaktır. Çünkü onun ilahı, kendisiyle istediği yere meylettiği hevasıdır.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Ömer Faruh