Haber-Yorum

Savunmasız Bireyler ve Aileler Kudüs Halkına Yardım Etmek İçin Akın Ederlerken Yöneticiler Komplo Kurmakta ve Kuvvet Ehli de Geri Durmaktadırlar!

Haber:

Aşırılık yanlısı Knesset üyesi Itamar Ben Gvir’in mahallede (çadırdan) bir ofis kurmasının ve Salim’in ailesinin de zorla çıkarılmakla tehdit edilmesinin akabinde mahallede günlerdir devam eden gerilimin ortasında onlarca Filistinli, işgal altındaki Kudüs'ün Şeyh Cerrah Mahallesi'nde tahliye edilmekle tehdit edilen evlerin önünde Cuma namazı kıldılar. Yerinden edilmekle tehdit edilen Salim’in ailesinin evinin yakınındaki bir sokakta kılınan Cuma namazına 200’den fazla Filistinli katıldı. Ayrıca katılımcılar, namazın ardından Filistinli şehitler için gıyabi cenaze namazı kıldılar. (el-cezire.net)

Yorum:

Her zaman olduğu gibi savunmasız Filistin halkı, bireyler ve gruplar olarak Kudüs’e ve Kudüs halkına yardım etme çağrısı yaparlarken hükümetler, devletler ve yöneticiler, Filistin’e, halkına, Aksa’ya ve Kudüs’e karşı görevlerini yerine getirmekten geri durmaktadırlar. Dahası komplolarıyla işleri daha da kötüleştirmektedirler.

İşte şu Erdoğan, kendisi ile Yahudi yöneticiler arasındaki dostane ilişkilerini ikiye katlamakta, işgalcinin liderlerine ziyaretleriyle ve ülkesinin onu karşılamasıyla övünmekte ve insanlara Yahudi varlığı ile diplomatik ilişkiler sonucunda elde edilecek ekonomik faydalar ve maddi çıkarlar vaat etmektedir.   

Bu Bahreynli liderler, aleni olarak normalleşmeyi ilan etmekte ve kendileriyle Filistin gaspçısı Yahudi varlığı arasında ticari ve siyasi anlaşmalar imzalamış olmaktan gurur duymaktadırlar. 

Onların öncesinde de BAE rejimi, normalleşmenin vaftiz babası ve gâsıp Yahudi varlığı ile normalleşme ve dostane ilişkilerinde ihmalin ve alçaklığın sembolü haline gelmiştir. 

Aynı şekilde Suudi Arabistan, Fas ve Sudan yöneticileri de normalleşmeye koşuşturmakta ve açık bir şekilde hiç utanmadan ve tereddüt etmeden Yahudi varlığı ile utanç verici ilişkiler kurmaktadırlar.

Otorite ise aleni bir şekilde kınayıp karşı çıkmakta, ardından da güvenlik koordinasyonuna, işgalciye hizmet etmeye ve mübarek topraklarda pekiştirilmesine devam etmektedir.

Ordulara gelince; her zaman olduğu gibi Filistin, Aksa ve Şeyh Cerrah’a yardım etmek için harekete geçmekten geri durmakta, Filistin’de maruz kaldığımız şeyleri izlemekte ve damarlarındaki kan kaynamamaktadır. 

Ümmetin evlatları olarak bizlerin, sesimizi yükseltmemiz ve birbiri ardına ordu içerisindeki kardeşlerimize hitap etmemiz gerekir ki böylece ordu içerisindeki muhlisleri harekete geçirelim, onların duygularını uyandıralım, Filistin ve Aksa’yı işgalcinin pisliğinden ve pençesinden temizlemeleri amacıyla harekete geçmeleri için onları gururlandıralım. Zira işgalcinin küstahlık, arsızlık ve kibir silsilesini, ümmetin, evlatlarının ve içindeki güç ehlinin çabası dışında durdurmanın başka bir yolu yoktur. 

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Mühendis Bahir Salih - Filistin