Haber-Yorum

Amerika, İslami Beldelerimizin İstikrarını Neden İstemiyor?

Haber:

İslami beldelerimizin her gün güvenlik, ekonomi, siyaset ve düzgün yaşam konusunda istikrarsızlık yaşadığını görmekteyiz ve işlerimiz Amerika’nın elinde olduğu sürece bunun daha da kötüye gideceği açıktır.

Yorum:

Bazıları, Lübnan da dahil olmak üzere İslami beldelerimizdeki güvenlik ve siyasi istikrarsızlık, yoksulluk, açlık, aşağılanma, adaletsizlik ve zulümle ilgili olan her şeyin sebebinin, sadece bu hain Ruveybida yöneticiler yüzünden olduğunu düşünebilir.  Her ne kadar onlar, uygulamada en büyük paya sahip olsalar da ancak meselenin hakikatini takip eden bir kişi, açık bir şekilde İslami ümmetinin ilk düşmanının Amerika olduğu sonucuna varacaktır. Zira illet olan, planlayan ve denetleyen o olduğu gibi İslami ümmetimizin bilinçli ve muhlis müminleri tarafından açık bir hale gelen stratejisi dahilindeki politikasını gerçekleştirmek için bu hain Ruveybida yöneticilere uygulamayı emreden de odur. Amerika’nın hedefi ise şunlardır:   

1- İslami beldelerimizi parçalamak ve onları peşinden koştuğu ve elde edemediği güvenlik ve geçim derdiyle meşgul etmek.

2- Bunu gerçekleştirmek için hain ajan yöneticilerin yardımıyla İslami beldeler arasında güvenlik ve siyasi farklılıklar üretmek ve aralarında kin ve nefret oluşturmak.

3- Lübnan, Irak, Suriye ve Yemen'de açıkça görüldüğü gibi İslami beldelerimizde ateşledikleri sorunlara yönelik herhangi bir çözümün karşısında durmak.

Burada şu soruyu sormak gerekir: Neden Amerika ve ajanları, Lübnan da dahil olmak üzere İslami beldelerimizin istikrarına karşı durmaktadırlar?

Bunun cevabı çok açıktır: Zira Amerika, Hilafet Devleti’nin olduğu İslami devin ve kapsamlı bir İslam Devleti’nin kurulmasından korkmaya başlamıştır. Zira Hilafet Devleti, Müslümanlar arasındaki yapay sınırları kaldıracak ve başta Hilafet Devleti’nin kurulmasını engellemek veya mümkün olduğu kadar geciktirmek için gece gündüz çalışan Amerika ve Batı olmak üzere bize göz diken herkesin karşısında duracaktır. 

Amerika’nın bir diğer hedefi de İslam ümmetini küçük düşürmek ve onu yoksullaştırmaktadır. Zira Amerika, Müslümanların başındaki yöneticilerin Filistin’den vazgeçmeye yönelik taviz verme ve hain girişimlerde bulunma hususunda yaptıklarının aksine hala Amerika’nın iki devletli çözümüne karşı çıkan ve onu başarısız kılan Yahudi varlığının yöneticilerinin kabul etmeleri halinde Filistin’de iki devletli Amerikan çözümünü kabul etmeye hazır hale getirmiştir.

Tüm bunlara rağmen önce Allah’a, sonra da kendine yapılan baskılara direnen ve Allah Subhanehu ve Teala’nın izniyle yakında kurulacak olan Nübüvvet Minhacı üzere Raşidi Hilafet Devleti’nin olduğu devletini kurma yolunda yürüyen İslam ümmetimize olan umudumuz büyüktür. İşte Amerika bunun farkında olup artık ümmet için açığa çıkmış olan Müslümanların başındaki hain ve ajan yöneticiler yoluyla gücü yettiğince bunu geciktirmek için çalışmaktadır. Ama Allah’a hamd olsun artık ümmetin önünde, inisiyatifi ele almaktan ve İslam ümmetinin onur ve izzetini yeniden kazandıracak kapsamlı bir siyasi varlığın altında ümmetin toplanmasını hızlandırmak için ciddi ve etkili bir hamle yapmaktan başka bir şey kalmamıştır. Böylece alemlerin Rabbinin şeriatına bağlı kalarak O’nun rızasına nail olacaktır.     

Şimdi bunun ardından, Amerika’nın neden bizim için yoksulluğu, aşağılanmayı ve güvensizliği istediğini anladık mı? Daha da önemlisi Amerika’nın ve onun ajanlarının habis hedeflerini gerçekleştirmelerine izin mi vereceğiz yoksa yeniden hazırlanıp Allah’a tevekkül ederek İslam ümmetimizin kuvvet ehlinden olan muhlis evlatları, Amerika ve ajanlarına karşı durumu tersine çevirmek için harekete mi geçecekler?    

Allah’ım, o günleri bize bir an önce göster…

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Dr. Muhammed Nizar Câbir - Lübnan