Haber-Yorum

Dünya Pusulasını Kaybederse!

Haber:

Sudan’ın önde gelen alimlerinden biri, birkaç gün önce YouTube kanalında şunları söyledi: “halkın kendilerini kimin yöneteceğini seçebileceği özgür ve adil seçimlerin yapılacağına dair verdiği sözü yerine getirmek, bakanları ve başbakanlarını görevden alan yöneticinin görevidir. İşte adalet budur ve dinimizde bize bunu emretmektedir.”

Yorum:

Alimin ismini zikretmedim. Çünkü önemli olan fikri tartışmaktır. Yukarıda geçen açıklamaya bakıldığında, bunu söyleyen kişinin iki konuda yanıldığı ortaya çıkmaktadır:

Birincisi: Sudan ve tüm İslam ülkelerindeki asıl sorun bundan daha derin olmasına rağmen insanları seçimlere ve bizi kimin yöneteceğini seçmeye yönlendirmek. Dolayısıyla sorunun köklerinde şu yatmaktadır: Yani ne ile yöneteceğiz? Yönetim kime ait olacak? Anayasa kaynağı ne olacak? İşte bu meseleler, yöneticinin seçilmesi meselesinden önce gelmelidir.   

İkincisi: Hem Burhan’ın hem de Hamduk’un sömürgeci kafir (Amerika ve İngiltere) ile bağlantıları olduğu net bir şekilde ortadadır. O halde bu tür insanlar hangi sözü yerine getirebilirler ki?!   

İslam olmadan adalet olmaz, devlet olmadan İslam olmaz ve güç ve fikir olmadan da devlet olmaz. Bu yüzden (ordudaki) güç ehlinden olan muhlislerin şerî vacibi, (Hizb-ut Tahrir’in) Hilafet projesi kampanyasına katılarak Nübüvvet Minhacı üzere Raşidi Hilafet Devleti’ni kurmalarıdır.  

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Cabir Ebu Hatır