- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Türkiye ve Mısır Güvenlik ve Askeri Heyetlerinin Libya Ziyaretleri: Amaçları ve Hedefleri!
Haber:
Türkiye Savunma Bakanı ve ona eşlik eden Genelkurmay Başkanı ile Kara ve Deniz Ordu Komutanlarından oluşan üst düzey bir askeri heyet, 26/12/2020 tarihinde Libya’nın başkenti Trablus’a sürpriz bir ziyaret gerçekleştirdi. Türkiye Parlamentosu, 23/12/2020 tarihinde Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Türk kuvvetlerinin Libya’da kalma süresinin 18 ay uzatılmasıyla ilgili tezkeresini onayladı. Bunun akabinde Hafter, Türkiye’yi tehdit etti ve ayrılmaması durumunda savaş uyarısında bulundu. Mısırlı bir güvenlik heyeti de Trablus’u ziyaret ederek bir takım teklif ve şartlar sundu. (Ajanslar)
Yorum:
Üst düzey heyetin ziyaretiyle ilgili gözlemlenen ilk şey, heyetin Libya Ordu Komutanı ve Ulusal Mutabakat Hükûmeti Başkanlık Konseyi Başkanı Fayiz Es-Serrac ile bir araya gelip görüşmemesi olmuştur. Oysa Türkiye Savunma Bakanı, 04/07/2020 tarihinde Trablus’a geldiğinde doğrudan Es-Serrac ile görüşmüştü. Ancak bu defa beraberinde en üst düzey askeri heyet olduğu halde Libya rejiminde Serrac’tan daha az yetkili olan Libya Devlet Yüksek Konseyi Başkanı Halid el-Meşri, Savunma Bakanı Selahaddin en-Nemruş ve İçişleri Bakanı Fethi Başağa ile bir araya geldi ve oradaki Türk kuvvetlerinin karargahını ziyaret etti. Bu da Serrac ile Türkiye arasında bir anlaşmazlığın olduğunu göstermektedir. Zira onu başarısızlığa uğrattı, Sirte ve Cufra’yı geri alma operasyonunda ona olan desteğini durdurdu, Ankara’nın haydut ve yasadışı olarak gördüğü diğer taraf olan Hafter’in tarafıyla kalıcı bir ateşkes anlaşması imzalamaya ve müzakerelere başlamaya zorladı. Bunun üzerine Serrac’ın 31/10/2020 tarihinde istifa edeceğini açıklaması Erdoğan’ı kızdırdı ve bundan vazgeçmesi için ona baskı yaptı. Nitekim özellikle tabisi olduğu İngiltere olmak üzere Avrupa, ondan vazgeçmesini istedi ve istifasını genel seçimlerin yapılacağı 2021 yılı sonuna kadar erteledi.
Türkiye Savunma Bakanlığı 27/12/2020 tarihinde, Savunma Bakanı ve beraberindeki askeri heyetin ziyaretinin sadece Türkiye tarafından olduğunu duyurdu. Yani Trablus istemediği halde Türkiye bu ziyareti Trablus’a dayatmıştır. Bu da Serrac ile Türkiye arasında bir anlaşmazlığın olduğunu göstermektedir. Oysa Türkiye’yi dost olarak kabul etmiş ve onunla 27/11/2017 tarihinde ortak güvenlik ve askeri işbirliği ve deniz sınırlarını belirleme anlaşmasıyla ilgili bir mutabakat zaptı imzalamıştı. Zira İngiltere, ajanı Serrac aracılığıyla Hafter’in güçlerini Trablus’ta bozguna uğratmak ve özellikle Sirte civarını içeren Petrol Hilali Bölgesi ve aynı şekilde Hafter’in hava kuvvetlerinin konuşlandığı Cufra olmak üzere kontrol etmiş olduğu bölgeleri geri almak için Türkiye’yi kullanmak istemişti. Ama Türkiye’nin desteği sınırlı olmuştur. Dolayısıyla Serrac ve arkasındakilerin, bu bölgeyi kontrol etme umutları boşa çıktı ve Amerika, Türkiye, Mısır ve Rusya’nın baskıları yoluyla doğrudan baskı uygulayabilmek ve uluslararası olarak tanınan Libya Mutabakat Hükümetine dikte etmek için kontrol ettiği yerlerde ve Doğu Libya’da Hafter’in canlı kalmasını sağladı.
Türkiye Savunma Bakanlığı sayfası, Libya Mitiga üssündeki Türk askeri üssünde sahne alan Türk şarkıcıların görüntülerini yayınladı ve görüntüler, Türkiye Savunma Bakanı ile Libya Devlet Yüksek Konseyi Başkanı Halid el-Meşri ve Mutabakat Hükümetinin Savunma ve İçişleri bakanlarıyla korona mesafesi olmaksızın yan yana oturduklarını, onların Hristiyan Noel ve yılbaşı kutlamalarına işaret eden elbiseler giyen şarkıcıları izlediklerini ve uyumlu bir atmosferde yiyip içtiklerini ortaya çıkardı. Bu da aynı şekilde ziyaretin amacının, Türkiye ile mutabakat hükümeti arasındaki ilişkilerdeki donukluğun kırılması gayesi güdüldüğünü göstermektedir. Bu ise taraflar arasında bir gerginliğin olduğunu teyit etmektedir.
Hafter’in açıklamalarına gelince; daha çok Türkiye’ye hizmet eden sabun köpüğü mesabesindedir. Zira onun, Sirte, Cufra ve Doğu Libya’da varlığını koruduğunu ve Serrac hükümetinin bunu kabul etmesi için çalıştığını biliyor. Nitekim Türk heyetinin ziyareti, güçlerinin kendisine karşı sessiz kalmayacağı tehdidinde bulunanlar için Türkiye'nin prestijini korumak içindir. Bunu ise Türkiye Savunma Bakanı yaptı ve Türk kuvvetlerine dokunmak isteyenlere tehditler savurdu. Hafter Amerika’nın emirleri dışında hareket etmediği gibi aynı şekilde Güvenlik Konseyi, BM’nin Libya elçisi olarak bir Bulgar diplomatı ve yardımcısı olarak da bir Afrikalı diplomatı seçerek Türkiye ile Hafter aracılığıyla atmosferi elektriklendirmek istediği anlaşılıyor. Nitekim Amerika bu konuyu kabul etmek zorunda kalmıştır. Dolayısıyla Ghassan Salame’nin geçen Mart ayında istifa etmesinden bu yana, konsey kalıcı bir BM elçisi seçememiştir. Amerika ise Avrupa tarafından sunulanları reddetti ve geçen Nisan ayından bu yana altı aydır vekil elçi olarak çalışan Amerikan diplomat Stephanie Williams'ı dayatamadı ve İngiltere’nin Fas'ta yürüttüğü diyaloglara karşı Tunus’taki Libyalı taraflar arasında diyaloglar kurarak etkili siyasi eylemler gerçekleştirdi. Böylece Amerika, İngiliz nüfuzuna darbe indirmek, Amerikan çözümlerini dayatmak ve Libya’daki nüfuzunu genişletebilmek amacıyla ülkesi hesabına ajanlar devşirmek için bu savaşı devam ettirmek istedi.
Türk heyetinin ziyaretinin ardından, Dışişleri ve Savunma Bakan yardımcıları ile İstihbarat Başkan Yardımcısı’ndan oluşan Mısırlı üst düzey bir heyet 27/12/2020 tarihinde Trablus’u ziyaret etti ve Başkanlık Konseyi Başkan Yardımcısı Maiteek, İçişleri Bakanı Başağa ve Libya İstihbarat Servisi Başkanı ile bir araya geldi. Bu ise 6 yıldır, yani Hafter’in 2014 yılında Mısır’ın desteği ve Amerika’nın planlamasıyla Trablus’ta iktidarı ele geçirme girişiminin başarısız olmasından bu yana ilk kez gerçekleşmiştir. Nitekim Libya İçişleri Bakanı Fethi Başağa şöyle demiştir: “Mısır güvenlik heyetiyle bugün başkent Trablus'ta yapılan görüşmeler verimli ve yapıcı geçmiş olup bu sırada iki ülke ve bölgenin çıkarlarını koruyacak ortak güvenlik ve istihbarat işbirliğini artırmanın yolları gözden geçirilmiştir ...” (Bawabat Al Wasat Libya / 27/12/2020) Ayrıca Libya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Muhammed el-Kablavi, Mısır heyetinin Libya tarafı için şartlar belirlediğini veya kabul etmesini istediği bir belge sunduğunu ve bunun amacının ise iki ülke arasında çeşitli alanlarda normal diplomatik ilişkileri ve işbirliğini yeniden tesis etmek için çalışmak olduğunu açıkladı ve Mısır heyetinin, Libya tarafına Mısır büyükelçiliğinin çalışmalarını mümkün olan en kısa sürede Trablus’ta eski haline geri getirme sözü verdiğini söyledi. Ayrıca Kahire uçuşlarının yeniden başlatılması için acil çözümler bulunması gerektiği üzerinde de anlaşmaya varıldı. (Libya Alaan / 27/12/2020)
Böylelikle Amerika, Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti üzerindeki baskısını sürdürüyor ve ona, özel olarak İngiltere’nin genel olarak da Avrupa’nın ipini çekmenin bir başlangıcı olarak Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti’ne ajanlarını dayatabilmek için Mısır aracılığıyla cazibelerini sunuyor. Ama İngiltere’ye bağlı büyük bir siyasi merkezin varlığı ile Cezayir, Fas, Tunus, Katar ve İngiltere için çalışan BAE gibi bölge ülkelerinin varlığından dolayı bunu yapmak kolay değildir. Zira bunların tamamı, İngiltere tarafından kendilerine verilen rolü yerine getiriyorlar.
Böylece Libya, insanlar meseleyi idrak edinceye kadar uluslararası ve onun bölgesel ve yerel araçlarının çatışma döngüsünde kalmaya devam edecektir. Zira meseleyi idrak edenler, şu veya bu çığırtkanların arkasından gitmezler, şu veya bunların hile ve oyunlarına aldanmazlar, nizam ve yönetim olarak İslam’dan başkasını kabul etmezler ve siyasi olarak tamamen bilinçli bir şekilde dinlerine sadık olmayanları kendilerine lider olarak kabul etmezler.
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Esad Mansur