- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
ABD SEÇİMLERİ SONRASI AMERİKA TÜRKİYE İLİŞKİLERİNİN GELECEĞİ
HABER:
ABD'de 3 Kasım'da yapılan 59. başkanlık seçimlerini Demokrat aday Joe Biden'ın kazandığı bildirildi. Amerikan Associated Press (AP) haber ajansının bildirdiğine göre Biden oyların yüzde 49,6'sını alarak eyaletteki 20 delegeyi hanesine yazdırdı. Böylece, 253 olan delege sayısını 273'e çıkaran Biden, ABD'nin seçilmiş başkanı oldu. (AA)
YORUM:
Bilindiği üzere Kasım ayı içerisinde yapılan Amerikan başkanlık seçimleri bugüne kadar alışılagelmişin ötesinde çok fazlasıyla tartışıldı. Trump seçimler öncesinde, hile yapılacağını özellikle de posta ile kullanılan oylarda böylesi bir durumun meydana geleceğini ve konuyu yargıya taşıyacağını söylemişti. Ancak netice itibariyle seçimleri Biden’in kazandığı kesinleşti ve Trump istemeyerek de olsa bunu kabul etti.
Fakat seçimlerden önceki aylarda Türkiye medyasında Trump yönünde bir eğilim vardı ve özellikle de medyadaki yorumcular Türkiye aleyhindeki açıklamaları nedeniyle sürekli olarak Biden’i eleştirdiler. Biden’in seçimleri kazanması halinde Türkiye’yi zor günler beklediği anlamında yorumlar yaptılar. Ancak ne gariptir ki seçimlerin üzerinden birkaç gün geçtikten sonra Biden’in kazanacağını gösteren veriler gelmeye başlayınca ağız değiştirmeye başladılar. Daha önce Biden aleyhinde yapılan değerlendirmeler daha ılımlı bir hal aldı. Biden’in başkanlığı döneminde Türkiye-Amerika ilişkilerinin Trump döneminden farklı olmayacağını ifade etmeye başladılar.
Gerek Amerika-Türkiye ilişkileri ile ilgili olsun gerekse genel anlamda Amerika’nın dış siyaseti hakkında bilinmesi gereken bazı hususlar vardır. Genel olarak bunların şu şekilde özetlenmesi mümkündür.
1- Amerika başta olmak üzere sömürgeci ülkelerin tümünün iç ve dış siyasetleri özellikle de dış siyasetleri tümüyle çıkarlar esası üzerine kuruludur. Genel ilke olarak özellikle dış siyaset tümüyle çıkarlar esası üzerine kuruludur. Bu nedenle dış siyaset başkanların değişmesi ile değişmez. Sadece ve sadece dış siyasette güdülen maslahatın değişmesine ya da çıkarlar arasında dikkate alınan önceliklere göre değişiklik gösterir.
2- Amerika’da siyaset, sadece başkan ya da Beyaz Saray tarafından belirlenmez. Amerikan siyasetini belirleyen birtakım kurumlar bulunmaktadır. Pentagon, Beyaz Saray, Senato ve düşünce kuruluşları Amerikan siyasetinin belirlenmesinde etkili olan kurumlardır. Bu nedenledir ki Amerika’nın Türkiye’ye yönelik dış politikası ilkesel olarak Obama’nın görev süresinin bitmesinin ardından gelen Trump döneminde değişmediği gibi, Trump’ın gitmesinin ardından gelen Biden döneminde de değişmeyecektir. Değişen tek şey yalnızca Amerika’nın çıkarları olacaktır. Amerika’daki karar alıcı kurumların dış politikadaki öncelikleri belirleyici olacaktır.
3- Bu çerçeveden meseleyi ele aldığımızda özellikle Erdoğan-Amerika ilişkileri dış politikada da etkisini gösterecektir. Zira Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın son Amerika ziyareti öncesinde 29 Ekim 2019 tarihinde Amerikan Temsilciler Meclisinde Türkiye’ye yaptırım yapılmasını öngören yasa tasarısı 16’ya karşı 403 oyla kabul edilmişti. “16 maddelik tasarıda, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın mal varlığının da araştırılması isteniyor” (https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-50757514) Ancak ziyaret öncesi temsilciler meclisinde alınan yaptırım kararları yeterli olmamış, ziyaret sonrasında 11 Aralık 2019 tarihinde temsilciler meclisinden çıkan yaptırım kararlarıyla perçinleştirilmişti.
Bütün bunlar, Trump döneminde olduğu gibi Biden döneminde de Erdoğan’ın Amerikan siyasetleriyle tümüyle uyumlu bir çizgi içerisinde olacağını, Türkiye’nin çıkarlarından daha ziyade Amerikan çıkarlarına öncelik verileceğini göstermektedir. Zira Amerika, Erdoğan döneminde Amerikan askerleriyle operasyon yapmak yerine vekaletler savaşına ağırlık verilmiş, Suriye ve Libya sahnelerinde Türkiye üzerinden operasyonlarını yürütmüştür. Bu nedenledir ki Biden döneminde Erdoğan ve partisi Trump ile olan ilişkilerinde olduğu gibi Biden yönetiminde de aynı siyaseti takip etmek suretiyle kendisi başta olmak üzere en yakınındaki kişilerin hayatları ve çıkarları açısından Amerika’nın isteklerini eksiksiz olarak yerine getirme hususunda tüm gücünü ortaya koyacaktır.
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Muhammet Hanefi YAĞMUR