- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Erdoğan’ın Batı Hayranlığı, Batı’nın İslam Düşmanlığını Daha da Körüklüyor
Haber:
Adalet ve Kalkınma Partisi'nin hafta sonunda düzenlenen kongrelerine video konferans aracılığıyla katılan Erdoğan, Türk diplomasisinin önündeki en zorlu dosyalar arasında gösterilen Avrupa Birliği (AB) ve ABD ile ilişkiler konusunda önemli mesajlar verdi.
Erdoğan, "Avrupa Birliği'nden bize verdiği sözleri tutmasını, ayrımcılık yapmamasını, en azından ülkemize yönelik aleni düşmanlıklara alet olmamasını bekliyoruz. Kendimizi başka yerlerde değil Avrupa'da görüyor, geleceğimizi Avrupa ile birlikte kurmayı tasavvur ediyoruz. Amerika ile uzun ve yakın müttefiklik ilişkilerimizi, bölgesel ve küresel tüm meselelerin çözümünde aktif olarak kullanmak arzusundayız." dedi. (BBC / 22.11.2020)
Yorum:
Başta Amerika olmak üzere kafir Batı’nın İslam’a ve Müslümanlara olan düşmanlığı, nefislerinde kök salmış durumdadır. Aslında onların düşmanlığı basit bir düşmanlık değil, din ve hadarat düşmanlığından ibarettir. Zira Batı, Müslümanlarla olan ilişkisini, hala sürüp giden ve sürmeye de devam edecek olan Haçlı Savaşları temeline oturtmuşlardır. Çünkü Batı, geçmişte İslam ve Müslümanlar karşısında uğramış olduğu yenilgisinin ve zafiyetinin intikamını almak amacıyla, İslam beldelerine kokuşmuş batıl fikirlerini pazarlamışlar ve Müslümanların başlarına da bu fikirlerini uygulayacak ajan bekçiler dikmişlerdir. İşte Müslümanların başlarındaki bu kiralık bekçiler, Batı’nın Hilafet Devleti’nin yıkılmasıyla birlikte İslam’a ve Müslümanlara uyguladıkları onca yıkım ve parçalama operasyonlarına rağmen efendilerine olan itaatlerinden hiç taviz vermemişlerdir. Zaten Batı’nın insan fıtratına aykırı kokuşmuş fikirlerini İslam beldelerine kolayca pazarlayıp uygulanmasına imkan sağlayan işte bu zorba bekçilerdir. Nitekim Batı’nın yapmak istediği de Müslümanların kalplerinden tamamen imanı söküp atmak değil, bu kiralık ajanları aracılığıyla onların aralarında hayata bakış açılarını ifsat edecek fikirler yaymaktır. Nitekim Dokuzuncu Fransa Kralı Louis, Paris’teki Milli Vesikalar Dairesinde saklı bulunan bir belgede bunu şöyle dile getirmektedir: “Savaş yoluyla Müslümanlara karşı zafer kazanmak mümkün değildir. Onlara karşı zafer kazanmak ancak aşağıdaki siyasetlerin takip edilmesiyle mümkündür:
- Müslüman liderler arasında fırkacılığı yaymak. Bu gerçekleştiği takdirde Müslümanların zayıflamasında etkili oluncaya kadar liderler arasındaki bu çatlağı daha da genişletmeye çalışmak.
- İslam beldelerindeki yönetim sistemlerini rüşvet, fesat ve kadınlarla bozmak suretiyle kaidenin zirveden indirilmesini sağlamak.
- İnancı uğrunda canını feda etmeye hazır, vatanı hakkında sadık bir ordunun kurulmasını engellemek.
İşte bu maddelerde yer alan ifadeleri taviz vermeden en güzel bir şekilde uygulayan ender liderlerden birisi de Erdoğan’dır. Zira yirmi yıla yakın iktidarı döneminde başta Amerika olmak üzere Batı’nın İslam’a ve Müslümanlara yönelik yapmış olduğu en iğrenç baskı, zulüm ve hakaretlere rağmen hala kalkıp “Kendimizi başka yerlerde değil Avrupa'da görüyor, geleceğimizi Avrupa ile birlikte kurmayı tasavvur ediyoruz” ifadelerini kullanması, Erdoğan’ın İslam’ın ve Müslümanların izzet ve şerefini hiçe sayarak Batı hayranlığında zirve yaptığının bir göstergesidir. Oysa daha çok kısa zaman önce Fransa’nın Peygamber Efendimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem’e hakaret ederek İslam’ı ve Müslümanları aşağılaması hala Müslümanların zihinlerinde canlılığını korumaktadır. Bu da Erdoğan’ın izzet ve şerefi, Allah’ın, Rasulü’nün ve müminlerin yanında değil de Batı’da aradığını kanıtlamaktadır. Oysa Allahu Teala şöyle buyurmuştur: وَلِلَّهِ الْعِزَّةُ وَلِرَسُولِهِ وَلِلْمُؤْمِنِينَ وَلَكِنَّ الْمُنَافِقِينَ لَا يَعْلَمُونَ “Hâlbuki asıl üstünlük (izzet), ancak Allah’ın, Peygamberinin ve müminlerindir. Fakat münâfıklar (bunu) bilmezler.” [Munâfikûn-8]
Allah’ım İslam’a ve Müslümanlara sahip çıkacak, izzet ve şerefi sadece Sen’in katında arayacak olan bir Halife’yi bir an önce bizlere nasip et.
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Ramazan Ebu Furkan