Haber-Yorum

وَأَنَّ اللَّهَ لا يَهْدِي كَيْدَ الْخَائِنِينَ

“Gerçekten Allah hainlerin hilesini başarıya ulaştırmaz.” [Yusuf-52]

Haber:

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ülkesinin ordusundaki özel kuvvet unsurlarının (komandoların) bilinçli ve savaşa hazır düzeyde olmalarına övgüler yağdırdı ve düşmanlarını “acı bir akıbetin” beklediği uyarısında bulundu. Ayrıca Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 13 Kasım 2020 Cuma günü, Tekirdağ-Çorlu ilçesindeki 105. Topçu Alay Komutanlığında düzenlenen 41. Komando Tugay Komutanlığı Sancak Verme Töreni'ne katıldığı sırada yaptığı konuşmada şöyle dedi: “Türk Ordusunun hiçbir birliğinin sancağı, son neferi de can vermeden toprağa düşmemiştir…”  Konuşmasına şöyle devam etti: “Her kim vatan topraklarına, bayrağımıza, ezanımıza göz dikerse bilsin ki kendisini komandolarımızın elinde acı bir akıbet bekliyordur…”  Erdoğan komandoların “düşmanın ve teröristin korkusu, milletin ve dostların güven kaynağı olduğunu” ifade etti. (AA)

Yorum:

- Böyle bir tehdidi, şiddetli uyarıyı, Macron Rasul Sallallahu Aleyhi ve Sellem’e hakaret ettiğinde, İslam’ı çarpıtmak için büyük binaların üzerine resimler yansıttığında ve açık bir şekilde İslam’a savaş açtığında tüm samimi Müslümanların duygularını kışkırtmak için söylediğini işitmedik ! 

- On yıldan beridir Şam’daki komşularını öldüren ve onlara işkence ve trajedinin her türlüsünü tattıranlara böyle bir şey söylemedi, dahası onların düşmanları olan Rusya ile askeri koordinasyon sağladı.

- Böyle bir tehdidi ve uyarıyı, Myanmar'daki halkımız onlarca yıldır yok edilirken işitmedik. Yoksa eşinin gözyaşları tanklardan daha güçlü ve onların üzerinden zulmü kaldırmak için yeterli midir ?!

- Böyle bir cesareti, Doğu Türkistan, Keşmir ve Orta Afrika’daki halkımız her türlü işkence, zulüm, baskı ve katliamlara maruz kalırlarken işitmedik !

- Böyle bir aşırı şiddeti, Gazze’deki halkımızın üzerine Yahudilerin lavları tekrar tekrar inerken işitmedik! Dahası uçakları, işgalci varlığın yangınlarını söndürmek için seferber olmuştu!  

- Böyle bir tehdidi, kutsalları paramparça eden ve Kerim Rasulü’nün Mesrâ’sında ümmetin hakkını gasp eden yüzyılın anlaşmasında işitmedik! Dahası Filistin meselesinin ulusal bir mesele olduğu, dolayısıyla İslam ümmetinin bununla hiçbir ilgisi olmadığı fikrini daha da pekiştiren basit bir konferans yapmakla yetinmişti!

Ey Erdoğan, yoksa tüm bunlar, senin tehdit etmene, köpürmene ve gürlemene ve hatta kendisiyle övündüğün ve onları donatmak için devasa paralar harcadığın orduları harekete geçirmekle tehdit edilmeye daha layık değiller midir?!  

Evet, senin resmin netleşmiştir. Zira sen ordularını, sadece sömürgecilerin koruman için görevlendirdiği bölgeyi himaye etmek ve senin için resmettikleri bayrak uğruna harekete geçirirsin. Aslında senin rolün, ister Türkiye, Libya ve Somali’de olsun, isterse de ordularınızı harekete geçirdiğiniz ve üslerinizi inşa ettiğiniz diğer İslam ülkelerinde olsun sömürgeci efendilerinizi korumaktan öteye geçmiyor.   

Ey insanlar için çıkarılmış en hayırlı ümmet! Aranızda İslam ümmetinin kaygısını taşıyacak ve ideolojinin sahibi olan Allahu Teala ile karşılaşacağı günden korkan biri yok mu? Onun nezdinde, bir Müslüman ile diğeri arasında ve İslam ümmetinin bir karış toprağı ile diğer topraklar arasında bir fark yok mu…? Oysa İslam akidesinin bağı, diğer tüm Müslümanların arasını birbirine bağlayan bir bağdır ve onların Allah’tan, Rasulü’nden ve Müslümanlardan başka dostları da yoktur. 

O halde Müslümanların bir Halifesi’nin olacağına, onun İslam ümmetinin sorunlarını çözmeye istekli olmakla birlikte sömürgecilerin İslam ülkelerinde fikri, siyasi ve askeri tüm şekillerini pekiştirme arzusunda olduklarını ifşa edeceğine inananlar uykularından ne zaman uyanacaklar ?

Allah rahmet eylesin Sultan İkinci Abdulhamid, Osmanlı Devleti’nin en zayıf olduğu zamanda bile Rasul Sallallahu Aleyhi ve Sellem’e hakaret eden tiyatroyu oynatmayı durdurmaması halinde kendisini ve ordusunu Fransa’ya savaş açmak için hazırlamıştı.

Allah rahmet eylesin Mu’tasım, Müslüman bir kadının çığlığı nedeniyle Amuriye’yi fethetmek için ordusunu seferber etmişti.

Doğru İslam anlayışına sahip olan bir Halife, yönetici ve ordular işte böyle olmalıdırlar. 

Güçlü ordulara sahip olup da onları harekete geçirmeyen kimseye gelince; o, yaratıcıya ihanet ettiği gibi bu konumunu da gizlemedi. Peki böyle birisi, yaratılmışlara karşı nasıl sadık kalacak ki?!  

Allahu Teala şöyle buyurmuştur: وَأَنَّ اللَّهَ لا يَهْدِي كَيْدَ الْخَائِنِينَ“Gerçekten Allah hainlerin hilesini başarıya ulaştırmaz.” [Yusuf-52]

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Üstaze Sündüs Rakim