Salı, 03 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/05
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Su Akıp Yolunu Bulacak mı Acaba?

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber-Yorum

Su Akıp Yolunu Bulacak mı Acaba?

Haber:

Resmi Suriye Haber Ajansı'na (SANA) göre, Suriye Ulusal Güvenlik Başkanı Ali Memluk ve MİT Başkanı Hakan Fidan Rusya’da bir araya geldi.

Ajansa göre bugün, yani 13 Ocak Pazartesi günü Moskova’da, Memluk, Fidan ve bir dizi Rus yetkililerinin katılımıyla Suriye-Türkiye-Rusya üçlü toplantısı yapıldı.

Rejim heyeti, Türkiye’nin Eylül ayında Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasında, ajansın “terörist” olarak adlandırdığı “gerginliği azaltma” bölgesinin boşaltılması ve uluslararası yolların açılmasını içeren İdlib ile ilgili imzaladığı "Soçi" anlaşması uyarınca yükümlülüklerini yerine getirmesini istedi.

Yorum:

Birçok takipçi, özellikle Suriye Ulusal Güvenlik Başkanı ile MİT Başkanı arasında geçenlerde açıklanan görüşmenin ardından Suriye devriminin işlerini ve Türkiye’nin buradaki rolünün yapısını merek ediyor: Su akıp yolunu bulacak mı acaba diye?

Biz diyoruz ki; Şam devriminin patlak vermesinden günümüze kadar su, yolundan hala çıkamadı. Amerikan ajanı Suriye rejimi ve Amerikan politikalarına hizmet etmede Amerika’nın yörüngesinde hareket eden Türkiye rejimi gibi Müslümanların başındaki yöneticiler olduğu sürece de yolundan çıkmayacak. 

Türkiye’nin rolünün yapısını takip eden bir kişi belki de bunu açıkça görüyordur; nitekim Türkiye rejimi tüm ülkelerin yapamadığı şeyleri yaptı. Zira onun rolü, tüm rollerin üzerine bina edildiği bir temeldir. Şayet Türkiye rejimi olmasaydı, Rus rejimi, İran rejimi ve paralı askerleri önemli bir ilerleme kaydedemezlerdi. Nitekim tüm grup liderlerinin Türkiye rejimi olan ilişkileri ve onun kırmızıçizgilerine ve tek eksenine olan bağlılıkları herkesin malumudur. Bu bağlantının sonucunda ortaya çıkan felaketlerden ise bu kısa yorumda bahsetme imkânı yoktur.   

Türkiye rejimi, eğer gücü yetse Şam halkı mücrim rejimin havzasına dönünceye kadar hala rolünü oynamaya ve suyun kendi yönünde akışına hırs göstermeye devam edecek. Bunların hepsini de onları gözetme ve kan dökülmesini durdurma sloganı altında yapmaktadır! Ancak özellikle Türkiye rejiminin kendilerine komplo kurduğu ve grup liderlerinin onunla bağlantılı olduğu herkes tarafından açığa çıkmasının ardından elbette Şam halkının son bir sözü olacaktır. Bu liderler, sonuncusu Soçi Konferansı’nın sonucunda alınan kararlardan birisi olan uluslararası yolların Şam tağutuna teslim edilmesine bağlı kalmakla yetinmemiş Türkiye rejimi tarafından imzalanan anlaşmalara da bağlı kalmışlardır.  وَقَدْ مَكَرُوا مَكْرَهُمْ وَعِنْدَ اللَّهِ مَكْرُهُمْ وَإِنْ كَانَ مَكْرُهُمْ لِتَزُولَ مِنْهُ الْجِبَالُ فَلَا تَحْسَبَنَّ اللّٰهَ مُخْلِفَ وَعْدِه۪ رُسُلَهُۜ اِنَّ اللّٰهَ عَز۪يزٌ ذُو انْتِقَامٍ “Hilelerinin cezası Allah katında (malum) iken, onlar tuzaklarını kurmuşlardı. Halbuki onların hileleriyle dağlar yerinden gidecek değildi! Sakın Allah’ın, peygamberlerine verdiği sözden cayacağını sanma! Şüphesiz Allah, mutlak güç sahibidir, intikam sahibidir.” [İbrahim 46-47]

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Ahmed Abdulvahhab

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER