Salı, 03 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/05
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Türk Gözlem Noktaları… Bir Füze Sayacı mı Yoksa Koruyucu Bir Ordu mu?

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber-Yorum

Türk Gözlem Noktaları… Bir Füze Sayacı mı Yoksa Koruyucu Bir Ordu mu?

(Tercüme)

Haber:

Suriye’deki Şiir Mağar’da bulunan Türk gözlem noktaları, 29 Haziran 2019 Cumartesi günü rejim güçleri tarafından bombalandı ve bombardımanın kaynakları noktasında hiçbir cevap kaydedilmedi. (Ajanslar)

Yorum:

Bu, Türk gözlem noktalarının mücrim rejim güçleri tarafından maruz kaldığı ilk bombalanma değildir. Bu ise gerginliği ve tırmanmayı azaltmak için Astana Anlaşması kapsamında olan noktalardır. 

Doğal olarak şunu sormak lazım; bu noktalar neden bulunuyor? Bunların görevi nedir? Kurtarılmış bölgelerde bulunduğu dönem boyunca neler yaptı? 

Buna cevap vermeden önce bu noktaların bulunmasını gerektiren Astana Anlaşması’nın ardından mücrim rejimin Şam kırsalındaki Guta’yı, sonra Dera’yı, ardından Kuzey Humus kırsalının yanı sıra İdlib kırsalındaki Doğu Sekka bölgesini kontrol altına almak için ardışık kampanyalar yürüttüğünü hatırlatmak isterim. İşte tüm bunlar, Türkiye’nin İdlib bölgesindeki kontrol noktalarını kurmasıyla aynı zamana denk gelmiştir.

Noktaların kurulmasının ve bölgelerin boşaltılmasının sona ermesinin ardından herkesin anlaşmalarında ileri aşamalara ulaştığını vurguladığı Tahran, sonra Soçi Anlaşması yapıldı. Dolayısıyla burada gözlem noktaları çalışmasının, rejimin İdlib’teki devrimin son kalesine yönelik saldırısını önlemek için olduğu ortaya çıkıyor. 

Gözlem noktalarındaki subayların, bölge halkına varlıklarının rejimin saldırısını önlemek için olduğuna dair güvence vermelerine rağmen, mücrim rejim tüm anlaşmalara rağmen kurtarılmış bölgeleri bombalamayı durdurmadı ve buradaki gözlem noktaları ise bunun onun işi olmadığı gerekçesiyle herhangi bir askeri müdahalede bulunmaksızın ihlalleri kaydetmek ve saymakla yetindi. 

Nitekim rejime ait hava güçleri, Türk askeri hatlarının geçişi sırasında bombardımanı durdurdu ve gözlem noktaları başlangıçta önemli bir bombalamaya maruz kalmadı. Ancak son günlerde tekrar vurmaya başladı ve Türk topçusu, rejime birkaç kez füze ile karşılık verdi.  

Bu Türk noktalarının açık ve net bir amacı olduğu bilinmelidir ki bu da mücrim rejim ve Rusya’nın rüyasını askeri bir çözümle sona erdirmek ve onları Haziran 2012’de Cenevre’den bu yana Amerika’nın tesis etmiş olduğu ortak bir hükümet ile geçiş sürecinin oluşturulmasını ve seçimleri gerektiren siyasi çözüme girmeye zorlamaktır. İşte Erdoğan’ın, Rusya ve İran ile yapmış olduğu her müzakere turunda ve her anlaşmada ifade ettiği şey budur. 

Dolayısıyla bu anlaşmaların bineğinde ilerlemek ve Soçi’nin sınırlarında durmak demek, siyasi çözümde ilerlemek demektir. Bazıları hala gözleri kör bir şekilde bu gerçeği görmüyor olsalar da rejimi devirme hedefi kesinlikle Amerika’nın siyasi çözümü yoluyla gerçekleşmeyecektir. Aksine tüm bu anlaşmalardan vazgeçmeye başlamak, destekçilerin iplerini koparmak, garantörlere boyun eğmemek, sonra sözleri Allah’ı razı edecek şekilde bir araya getirmek, safları birleştirmek, mücrim rejimi çökertmek ve sona erdirmek için hazırlanmak ve bütün komplocuların masasını alt üst etmek yoluyla Alemlerin Rabbinin emirlerine göre seyretmek gerekir. İşte bu şekilde şehitlerin kanlarını korumuş ve her iki cihanda da mutlu olmuş oluruz. Allah bunun velisidir ve zayıflara yardım etmeye muktedirdir.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Münir Nasır

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER