- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Suriye ve Türkiye Cumhurbaşkanları Arasındaki Ortak Payda Amerika’nın Ajanı Olmasıdır…
O Halde Bir Araya Gelmelerini Engelleyen Nedir?
Haber:
Bir Türk gazetecinin açıklamasına göre, Esed’i mücrim ve kasap olarak nitelendiren Erdoğan görüşmeyi defalarca reddettiğini vurgulamasına rağmen Suriye rejiminin başı Beşşar Esed Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşme teklifinde bulundu.
Bir gazetede yazar olan Mehmet Yuva Pazartesi günü Esed’in şu şekilde yapmış olduğu açıklamalarını aktardı: “Erdoğan ile işbirliğine açığız… Şayet Suriye’nin çıkarlarına uygun olursa ve egemenliğini ihlal etmiyorsa Erdoğan ile görüşebiliriz.”
Suriye rejiminin başı, kendisine bağlı bir heyetin Türkiye İstihbarat Birimi Başkanı “Hakan Fidan” ile İran’ın başkenti Tahran’da görüştüğünü, ayrıca diğer bir görüşmenin de “Keseb” sınır kapısında gerçekleştiğini ekledi.
Konuşmasına şöyle devam etti: “Bizler Türkiye ile sadece Rusya ve İran üzerinden müzakere etmiyoruz. Türk ve Suriyeli subaylar da birçok noktada müzakerede bulundular.” (Nida Suriye)
Yorum:
Olaylara şekli olarak bakan ve içeriğinden yoksun olanların dışındakiler için Şam tagutunun açıklaması şaşırtıcı olmadı ve şok etkisi de oluşturmadı. Zira duygusal ve yüzeysellikten uzak bir bakış açısı; Türkiye rejiminin oynamak zorunda olduğu rolün niteliğini ve Amerika’nın çıkarlarını uygulamak, politikalarını ve bölgedeki çıkarlarını gerçekleştirmek için aralarında ortak bir paydanın olmasına rağmen Şam tagutuna düşmanlık göstermek zorunda olduğunu açıkça ortaya koyacaktır.
Amerika yandaşlarına rollerini dağıtmasının ardından; İran ve Lübnan’daki Partisi ile Amerika’nın talebi üzerine devrimi bastırmakla meşgul olan Rusya rejimi gibi onlardan bir kısmı Şam tagutuna destek verdi ve onu destekledi. Nitekim üst düzey bir ABD yetkilisine göre, eski Amerikan Başkanı Barak Obama’nın yönetimi sırasında Rusya ile görüşmelerde bulunduğunu belirterek Esed rejiminin düşmesini engellenmesine katkı sağladığını açıkladı.
Onlardan bir kısmı da başta savaşçı grupların liderlerini çevrelemeye çalışan, onların kararlarını veren, onları kendi emirlerine itaat edecek güçler haline getiren ve kendi kırmızı çizgilerini belirleyen Türkiye rejimi olmak üzere Suriye devrimi için dostluk rolü oynamıştır. Nitekim Amerika, Rus hava desteği sayesinde kurtarılmış bölgelerin genelinin kontrolünü geri almasının akabinde ajanı Şam tagutundan emin olmasının ardından mücrim Rusya ile birlikte kirli rolünü tamamlamak için Türkiye rejimi girdi, Rusya ile Astana ile Soçi konferansları düzenledi, son kalesini de kuşatmak yoluyla Suriye devriminin felce uğramasını sağlayan anlayışlarla buradan çıktı, devrimin Şam tagutunun yönetimi altına yeniden geri dönmesine hazırlık yapmak ve Amerika’nın siyasi çözümünü uygulamak amacıyla çevresini kuşatarak sırf devrimin Şam tagutunu hedef almasını ve onu düşürmesini engelledi.
Artık Şam halkının Türkiye rejiminin tehlikeli rolünü anlamasının zamanı geldiği gibi savaşçı grupların da onun kendileri üzerindeki tahakkümünden kurtulmasının, yeniden başlamasının, kırmızı çizgileri kırmasının, rejimin düşmesine ve İslam yönetiminin kurulmasına ulaşmak yolunda büyük fedakarlıklar gösterdikleri devrimin hedeflerini gerçekleştirme yolunda yürümelerinin zamanı da gelmiştir. Bu, aziz olan Allah’a hiç zor değildir.
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Ahmed Abdulvahhab