Salı, 03 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/05
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Bizden Görünenler Bizleri İfsat Ediyor

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber - Yorum

Bizden Görünenler Bizleri İfsat Ediyor

HABER:

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, Türk Kadınına seçme ve seçilme hakkının verilişinin 84. Yıl dönümünde kadın milletvekilleri, muhtarlar, bürokratlar, akademisyenler ve sivil toplum kuruluşlarının kadın temsilcileriyle anıtkabiri ziyaret etti.

Bakan Selçuk, deftere şunları yazdı: “Aziz Gazi Mustafa Kemal, kadınlarımızın siyasal, ekonomik ve toplumsal yaşama katılımları açısından dönüm noktası olan seçme seçilme hakkını elde etmelerinin 84'üncü yıl dönümünü büyük bir gururla kutluyoruz.” (05.12.2018 A.A)

YORUM:

Savaşın ölünce değil, düşmana benzeyince kaybedileceği sözünün hakikatinden yola çıktığımızda maalesef bu vakıalara her gün farklı şekillerde şahit olmaktayız. Kapitalist kültürün tahakkümü altında yetişmiş Müslüman evlatları, kendi değer ve ölçülerinden bihaber, kapitalizmin türettiği popüler kültürle dimağları kirlenip davranışları çarpık hale gelmektedir. Bu kültürün kuşatması altında eğitim görmüş dünün bireyleri, demokratik siyaset içerisinde boy göstermeye başlayınca inanç ve değerlerinden kalan son kırıntıları da bir tarafa bıraktıklarını görüyoruz. Hele ki, bir de bu kişiler belli mevkilere getirilmişlerse sahip olduklarını koruma adına her türlü düşüklüğü gösterebilmekteler. Bu davranışları sergileyenlerin kadın veya erkek olması arasında herhangi bir fark yoktur. Fakat özelikle kadınların bu ifsadın parçası olması, açılan şerli çığırı daha geniş ve cüretkâr bir noktaya taşımalarına sebep olmaktadır. Aile Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk ve beraberindeki kadınların anıtkabir ziyaretleri ve bu ziyareti bir övünç ve iftihara dönüştürme gayretleri akılla izah edilemeyecek türdendir. Bu durum, laik Kemalistlerden rol çalmaya çalışan muhafazakâr siyasetçileri, olsa olsa muhafazakâr Kemalistlere dönüştürmektedir.

Sözde çağdaş ve medeni görünme adına ve bunun ezikliğini yaşayan muhafazakâr siyasetçilerin hastalıklı ruh hallerine şifayı anıtkabirde araması en hafif tabirle rezilliktir. Hele ki, bunun öncülüğünü başında İslam’ın sembolü olan başörtüsü takan kadınların yapıyor olması çok daha üzücü ve kahredicidir. Hilafet’i kaldırıp yerine cumhuriyeti ihdas edenler, Müslümanların hayrı ve salahiyetlerine nasıl bir katkıda bulunmuşlar ki sizler, onlara kendinizi borçlu hissedip şükranlarınızı sunmaktasınız.

Bu toplumun alfabesinden, giyim kuşamına, inancından geleneğine kadar topyekûn savaş açmış, kültürel dejenerasyona sebep olmuş, inancından ve değerlerinden koparılmaya çalışılmış, şanlı ve şerefli geçmişine düşman edilmiş, düşmanlarımız olan batıya bizleri hayran etmeye çalışan zihniyetin öncüsüne nasıl bir minnet duymaktasınız ki Müslümanların gözünün içine baka baka bu aymazlığı sergileyebiliyorsunuz? Hem de kadını, değerleri ve hatta inançları metalaştırdığını bildiğiniz zihniyetin önderine.

Anlaşılan o ki CHP’lilerden daha fazla Atatürkçü olma, onun ilke ve inkılaplarına sahip çıkma, minnet duyup tazim etme, başta Cumhurbaşkanı ve tüm AK Parti cenahının siyaseti ve de âdeti haline geldi. Geçmişte Müslümanların ağzına almaktan hayâ ettiği laiklik, cumhuriyet ve demokrasi gibi kavramlar, siyasi iktidarın diliyle normalleşti. Bununla yetinmeyen iktidar, Mustafa Kemal ve ilkelerine yönelik güzellemeleriyle kendilerine destek veren Müslümanların pusulasını adeta ters yüz etti. Daha önce sadece sözde bayramlarda gerçekleşen ziyaret ve tazimler şimdi bir adım daha ileri götürülerek inkılapların yapıldığı tarihlere de taşmış durumda. Ve bu gidişin nerede sonlanacağı kestirilememekte.

Dünyaya yön vermekten aciz olanlar, İslam kültürüyle dünyayı okumaktan korkanlar, sözde modern, daha doğrusu batı kültürüyle ezilmişliklerini örtmeye çalışıyorlar. Yoksa inancına, değerlerine, geleneğine savaş açan şahsiyet ve zihniyetlerin arkasına sığınılarak hak, adalet ve çağdaşlıktan bahsedilmesi neyle izah edilebilir ki?

Bu ümmet, dün de bugün de, neler çektiyse ve çekiyorsa kendisinden görünüp lakin düşmanlarıyla iş tutan liderler ve partilerden çekti. Müslümanlar, rablerinin belirlediği kırmızıçizgileri, tekrardan hatırlayıp hiçbir demokratik lider ve partinin hatırına çiğnememeli ve çiğnetmemelidir. Birilerinin seçime endeksli yatırımları ve çıkarları, bizleri bu günahın destekleyicisi etmemeli. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açtığı şerli yolları selefleri çok daha hızlı ve kararlı bir şekilde genişletmekte.

مَنْ سَنَّ في الإِسْلام سُنةً حَسنةً فَلَهُ أَجْرُهَا، وأَجْرُ منْ عَملَ بِهَا مِنْ بَعْدِهِ مِنْ غَيْرِ أَنْ ينْقُصَ مِنْ أُجُورهِمْ شَيءٌ ، ومَنْ سَنَّ في الإِسْلامِ سُنَّةً سيَّئةً كَانَ عَليه وِزْرها وَوِزرُ مَنْ عَمِلَ بِهَا مِنْ بعْده مِنْ غَيْرِ أَنْ يَنْقُصَ مِنْ أَوْزارهمْ شَيْءٌ » رواه مسلم .

Resul Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu: “İslâm’da iyi bir çığır açan kimseye, bunun sevabı vardır. O çığırda yürüyenlerin sevabından da kendisine verilir. Fakat onların sevabından hiçbir şey noksanlaşmaz. Her kim de İslâm’da kötü bir çığır açarsa, o kişiye onun günahı vardır. O kötü çığırda yürüyenlerin günahından da ona pay ayırılır. Fakat onların günahından da hiçbir şey noksanlaşmaz. “ (Müslim, Zekât 69. Nesâî, Zekât 64)

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Ahmet SAPA

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER