Tunus hükümeti, art niyetli atamalar yapmak, tehlikeli anlaşmalar imzalamak ve ülke halkına karşı casusluk yapmak konusunda kamuoyundan habersiz kapalı kapılar ardında sömürgeci Amerika anlaştı.

-11 Haziran 2015 tarihinde Tunus Dışişleri Bakanlığı, Daniel Rubinstein’in büyükelçi olarak atanmasına ve Amerika’nın olağanüstü Tunus azgınlığına onay verdiğini söyledi. Yeni büyükelçi, daha önce ABD Dışişleri Bakanlığı’nda “İsrail-Filistin” İşleri Bürosu Müdürü olarak hizmet verdi. Ayrıca Amman, “Tel Aviv”, Tunus ve Irak’ın doğrudan askeri işgali sırasında tehlikeli diplomatik görevlerde bulundu. Sonra gözlemciler tanıklığında kaos ve savaş çıkarmak, Suriye’de ümmetin devrimini çalmak için Amerika’nın Suriye Özel Elçisi olarak görev yaptı. Yeni Büyükelçi göreve atanmadan önce eski büyükelçi Jacob Wallis, Monastır şehrinde Amerikan eski başkanı John Kennedy isminin verildiği bir caddeyi açarak görevini tamamladı!

-12 Haziran 2015 Cuma günü, Uluslararası Af Örgütü, Tunus da dâhil olmak üzere üç Afrika ülkesinin kendi vatandaşlarının özel verilerini Amerikan Güvenlik Ajansı’na aktararak vatandaşlarına karşı casusluk yapmayı kabul ettiklerini belirtti. Bu ülkeler, vatandaşlarının telefon veya internet üzerinden yaptıkları görüşmeleri Amerikan Güvenlik Ajansı’na bildirecekler.

-İki hafta önce Amerika, Tunus’un, NATO üyesi dışında Tunus’u önemli bir müttefik yapacak bir anlaşmayı imzalamasını istedi hatta emretti. Anlaşma öncesinde Hizb-ut Tahrir, hükümete yönelik açık bir uyarıda bulundu. Zeytune ülkesinin topraklarını Amerika’ya peşkeş çekme anlaşması imzalamaktaki hükümetin gerçek niyetini ortaya koydu!

Başarısız hükümet, bu art niyetli atamalar, tehlikeli anlaşmalar ve düşman yararına casusluk yapmak ihanetiyle ülke ve halka karşı şer kapılarını aralıyor. Amerika ve NATO’nun girdiği bir ülkede ancak savaş ve fitneler olur. Irak, Yemen ve Libya bunun en canlı örneğidir: İnsansız hava araçlarından atılan bombalar, hercümerç, katliam, savaş, patlamalar, mezhep ve etnik çatışmalar, can ve mal kıyımları... İstihbarat teşkilatları, terör estiriyor, ne denetleyen ne de gözetleyen var. Tutuklular sömürgeci Amerika’nın yöntemi üzerine cezaevlerine atılıyor. Ümmet henüz Guantanamo ve Ebu Garip cezaevinde olanları unutmuş değil...

Ey Müslümanlar! Ey Tunus halkı!

Yöneticiler ve ülkenizin sapkın politikacıları, ülkeyi IMF’ye ipotek ettiler. Ülkenin servetini İngiltere ve Fransa’ya peşkeş çektiler. Bununla yetinmediler şimdi de güvenlik ve ordunuzun geleceği ile oynuyorlar. Orduyu Amerikan önderliğindeki NATO’nun şer ittifakına elleriyle teslim ediyorlar. Bu şer ittifakının ülkeye mahvedeceğini, yeniden Batı sömürgecilik ve doğrudan askeri vesayetine dönüştüreceğini herhalde bilmiyorlar. Ülke ve ülke halkı yanı sıra ordular, bölgede Amerikan savaşları için heder ediliyor. Uyanık ve ihtiyatlı olun, muhasebe edin. Tunus’un ajanlar ve zayıflar eliyle çöküşünü önlemek için Hizb-ut Tahrir ile birlikte Allah’a söz verin. Bu ahmak yöneticiler, Allah korusun ülkeyi yıkım ve tahribata götürüyorlar.

Ey samimi subay, asker ve güvenlik güçleri! Ey kahraman fatih ve mücahitlerin evlatları!

Tunus yöneticilerinin bu ihanetleri, NATO ve Amerika’nın egemenlik ve hegemonyasını yasal hale getiriyor. Tunus’u terörizmden korumak ya da Tunus’un terörizm ve terör tehdidiyle mücadele de yetersiz kaldığı bahanesiyle Tunus ya da Libya’ya doğrudan askeri müdahale için yasal olanak sunuyor. Ajan ve zayıf yöneticilerin, sizi kolay yutulur bir lokma olarak düşmanlarınıza teslim etmelerine sakın ha sakın razı olmayın. Aksi halde düşmanlarınız, tatbikat ve silahlarınız üzerinde söz sahibi olurlar. Sömürgecilere hizmet etmek için sizi Tunus, Kuzey Afrika, özellikle Libya’da kendi halkınız ile savaşa sürüklerler. Hizb-ut Tahrir olarak biz, sizin aranızda ve sizinle birlikteyiz. Biz, Tunus’un ajan ve zayıflar eliyle çöküşünü önlemek üzere Allah ve Rasûlü’ne söz verdik. İzzet ve hakkın devleti Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafeti kurmak için bizimle birlikte olun. Hilafet, içinizdeki Allah yolunda mücahit ordu ruhunu korur ve sizi, sömürgecilerin paralı askerleri değil, gerçek komutanlar yapar. Allah’ın aziz Kitabı üzerine ettiğiniz yemini sakın unutmayın. Düşmanlarınızdan ülke ve halkı korumak için Allah’a söz verdiniz. Amerika, İngiltere ve Fransa ise sizin en azgın düşmanınızdır. Bilin ki yemininizi koruduğunuz sürece Allah da sizi korur. Sayı ve güç bakımından az olsanız bile Allah Subhânehu ve Teâlâ size yardım eder.

وَاذْكُرُوا إِذْ أَنْتُمْ قَلِيلٌ مُسْتَضْعَفُونَ فِي الْأَرْضِ تَخَافُونَ أَنْ يَتَخَطَّفَكُمُ النَّاسُ فَآوَاكُمْ وَأَيَّدَكُمْ بِنَصْرِهِ وَرَزَقَكُمْ مِنَ الطَّيِّبَاتِ لَعَلَّكُمْ تَشْكُرُون

“Hatırlayın ki, bir zaman siz yeryüzünde âciz tanınan az (bir toplum) idiniz; insanların sizi kapıp götürmesinden korkuyordunuz da şükredesiniz diye Allah size yer yurt verdi; yardımıyla sizi destekledi ve size temizinden rızıklar verdi.” ^{[Enfal 26]}