Pazar, 22 Muharrem 1446 | 2024/07/28
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü

بسم الله الرحمن الرحيم

Doha'daki "Suriye'nin Dostları" Konferansı: Kasap Beşar İle Diyaloga Ulaşmak İçin Suriye Muhalefetini Silahlandırmak ve Suriye'de Hilafet Devleti'ni Kurma Projesine Darbe İndirmek Amacıyla Ayaklanmacılar Arasından Fitne Çıkarmak İçindir

22.06.2013 Cumartesi günü, "Suriye'nin Dostları" Gurubunun on bir ülkesinin Dışişleri Bakanları, Dışişleri Bakanı Hamid Bin Casim başkanlığında Katar'ın başkenti Doha'da ayaklanmacılardan (ılımlı olanların)  silahlandırılması konusunu ele almak için bir araya geldiler. Nitekim Amerikan Dışişleri Bakanı Kerry, şöyle bir açıklamada bulundu: "Bununla ben, askerî çözüme kavuşmayı amaçlamadığımızı, bilakis bununla masaya oturmayı ve siyasî çözüme ulaşmayı amaçladığımızı vurgulamak istiyorum." Ayrıca bu desteğin, "Cenevre'ye ulaşabilmeyi" amaçladığını vurguladı. Yine Hamid, "Suriye muhalefetine silahların ulaşmasının, Suriye'de barışın sağlanması için tek yol olduğunu " açıkladı. Bunun yanı sıra Katar başbakanı konferansın açılışında, hızlı hareket etmek ve Suriye'deki siyasî süreç için belirli bir zaman çizelgesi olan yol haritası üzerinde anlaşmak gerektiğini söyledi. Dahası Hamid, zemin üzerindeki durumun değişmesi için "gizli kararların" alınması gerektiğini vurgulayarak gurup içerisindeki dokuz ülkenin, Özgür Suriye Ordusu Askerî Konsey yoluyla askerî destek üzerinde anlaşması gerektiğine işaret etti. Yine bir üst düzey Amerikalı yetkili, görüşmeler öncesinde Washington'un Batılı ve Arap müttefiklerinden, cihadî gurupların gücünü azaltmak için çalışan Batı tarafından desteklenen Özgür Suriye Ordusu Yüksek Askeri Konsey yoluyla Suriye muhalefetine gönderilen tüm yardımlara yönelmelerini istediğini söyledi. Nitekim "Özgür Suriye Ordusu" Genelkurmay Başkanı Tümgeneral Selim İdris, "Suriye'nin Dostları" Konferansı öncesinde, Ankara'da ve birçok İslamî gurupların kabul ettiği zamanlardan birinde, İslamî kuruluşların ve gurupların liderlerinin katıldığı "Özgür Suriye Ordusu'nun" yetkisiyle ilgili bir toplantı düzenledi. Zaten toplantının amacının, yeni silahların ulaşmasından ve bugünkü Doha toplantısından önce alan pozisyonlarıyla koordinasyon kurmak olduğu bilinmektedir.

Bu yeni komplocu konferanstaki bu açıklamalar sayesinde; muhalefeti silahlandırma sürecinin, çıkarları farklı olan komplocu konferansçıların, gerek muhalefeti gerekse rejimi Amerika'nın desteklediği 2. Cenevre temelinde barışçıl bir çözüme ulaşmak için diyalog masası çevresinde oturmaya sevkeden bir denge türü oluşturmayı amaçladığı iğrenç bir oyun olduğu ortaya çıkmıştır. Bu dengeden maksat ise muhalefetin, rejime karşı savaşa kendi maslahatı için son vermesine izin verecek şekilde silahlandırılması değildir. Bilakis muhalefetin, diyalogun kabul ettiği ölçüde silahlandırılmasıdır. Zaten Suriye rejiminin kendi ajanı olarak kalmaya devam etmesini ve mücrim istihbarat güvenlik birimlerinin kendi elinde kalmasını sağlamak için Amerika'nın kendisi için çalıştığı şey işte budur. Aynı şekilde mücrim Suriye rejiminin, boynundaki idam ipinden kurtulmak için beklediği şey de budur. Dolayısıyla kasap Beşar, eski bir başkan olarak davranmakta olup cürümleri de onun için bir bakış açısı olmuştur. Sonra tüm bunlardan daha tehlikelisi, silahların Genel Kurmay Başkanı Selim İdris'in temsil ettiği Özgür Suriye Ordusu içerisindeki (ılımlı) odaklara teslim edilecek ve onun kontrolü altında olacak olmasıdır. Nitekim (diz çöktürmek) için yazılmış olan şartların olduğu deftere göre ve aynı şekilde Luay el-Miktad'ın da açıkladığı gibi bu şartlardan biri de cihadî gurupların eline düşmemesidir. Bu da mücrim rejimle savaşmayı arzulayan bazı cihadî gurupları, (İslamî referansa sahip olan) laik sivil devleti kurma projesinin çıkarı için İslamî Hilafet Devleti'nin kurma projesini ve Allah yolunda savaşmayı terk etmeye sevketmek içindir. Dolayısıyla bu da kasap Beşar ile bazı suç sütunlarının sadece istifa etmeleriyle yetinilmesi amacıyla yapılmaktadır. Sonra ortada bundan da tehlikeli bir durum vardır ki o da; terörizme, yani İslam'a karşı küresel mücadele gerekçesiyle silahlı gurupların birbirlerini vurmaları, ardından medya ve etkin uluslararası güçlerin konuşlanması gibi uluslararası kararlar sayesinde (ılımlı olan) silahlı guruplara yardım edilmesi ve silahlı guruplara darbe indirilmesine yardım etmek amacıyla Suudi Arabistan, Katar, Türkiye ve Ürdün gibi ajan olan iktidar rejimlerine boyun büktürülmesi için çalışmaktır.

(Ilımlı olan) ayaklanmacıların silahlandırılmasının amacı, İslamî devrimi ortadan kaldırmak, ayaklanmacıların iradesini ipotek etmek ve ayaklanmacıları Ulusal Koalisyon'un ve Askerî Konseyi'nin temsil ettiği laik dış muhalefete bağlamak yoluyla onların siyasî kararlarını kontrol etmektir. Dolayısıyla silah, karar karşılığında olmakta olup bu, mücrim kurnaz Amerika'nın, ayaklanmacıları kendi silahlandırdığı gurupların kollarına düşmesini sağlamak için onlara darbe indirmesini emrettiği ajanı Esed ile işbirliği içerisinde ayaklanmacı Müslümanlara yönelik bir planıdır.

Ey Şam-Suriye'deki Ayaklanmacı Müslümanlar!

Suriye'deki herhangi bir gurubun silahla ilgili siyasî kararlara tâbi olması şer'an haram olup tüm guruplardan şer'an talep edilen de tüm gurupların, kendilerini herhangi bir uluslararası caziben çıkarmaları ve kararlarını ipotek eden silahlandırma tuzağına düşmemeleridir. Herkes çok iyi bilsin ki Suriye'de sizler için, sizlere "Sizlerin Sonsuza Dek Komutanı Efendimiz Muhammed [SallAllahu Aleyhi ve Sellem]'dir "şeklinde çağrıda bulunan kimseleri takip etmekten başka bir çözüm yoktur. Zira hala efendimiz ve imamımız efendimiz Muhammed olup onun değişim metodu bizim metodumuz ve çözüm de onun ve bizim düşmanlarımızda değil sadece ondadır. Dolayısıyla bizler için Allah katından nusret getirecek olan tek çözüm budur. O zaman Allahu Teâlâ'nın dinine nusret rollerini yerine getirmeleri için kuvvet ehlinden olan Allah'ın ensarlarını araştırmalıyız. Zira silah, içeride bol miktarda bulunmaktadır. O halde bu silahlarla Allah'ın dinine yardım etsinler. Amerika'nın veya Avrupa'nın veya Suudi Arabistan, Katar ve Türkiye gibi bunların ajanı olan ülkelerin silahlarına gelince; bu, içerisinde şiddetli ölümün olduğu şartların dışında verilmeyecektir! O halde ey ayaklanmacı Müslümanlar! Allah'a, Resulüne ve İslam'ın emanetine ihanet etmekten ve şehitlerinizin paha biçilmez kanlarını bu şekildeki ucuz bir bedele satmaktan aman ha sakının... İşte Hizb-ut Tahrir, Suriye halkının ileri gelenlerini, ayaklanmacıları ve hala hizmet veren veya ayrılmış olan subayları, sadece Allah'ın ensarları olmaya ve Allahu Subhânehu'yu razı edecek tek devlet olan Raşidi Hilafet Devleti'nin kurmak için Hizb-ut Tahrir ile el ele vermeye davet ediyor. Nitekim Allahu Teâlâ, şöyle buyurmaktadır:

إِن يَنصُرْكُمُ اللّهُ فَلاَ غَالِبَ لَكُمْ وَإِن يَخْذُلْكُمْ فَمَن ذَا الَّذِي يَنصُرُكُم مِّن بَعْدِهِ وَعَلَى اللّهِ فَلْيَتَوَكِّلِ الْمُؤْمِنُونَ "Allah size yardım ederse artık size üstün gelecek hiç kimse yoktur. Eğer sizi bırakıverirse ondan sonra, artık size kim yardım eder? O halde müminler ancak Allah'a tevekkül etsinler." [Âl-i İmrân 160]

 

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Suriye Vilâyeti


H. 14 Şa'bân 1434
M.  Pazar, 23 Haziran 2013

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER