بسم الله الرحمن الرحيم
Yakıt ve Elektrik Zammı, Geçim Sıkıntısına Yol Açan Bağımlılık ve Sefillik Karışımıdır
Sözde ekonomik reform politikası çerçevesinde 2017 bütçe yılı öncesinde 03 Kasım 2016 Perşembe günü akşam saatlerinde bir basın toplantısı düzenleyen Maliye Bakanı, 400 kW üzerindeki tüketimlerde elektrik fiyat artışı olduğunu açıkladı. El-Ceride gazetesi, (1924) sayılı baskısında yakıt fiyatlarındaki artış yanı sıra elektrik zammının %300 kW’tan başladığını ortaya koydu. Zamlarla birlikte bir litre benzinin fiyatı 6.17, bir litre gazolinin fiyatı 4.11 ve bir litre gazyağının fiyatı da 18,8 Cüneyh oldu. Böylece yakıt fiyatlarında %30’un üzerinde bir artış gerçekleşmiş oldu. [eş-Şuruk kanalı] 05 Kasım 2016 Cumartesi günü Cumhurbaşkanı Yardımcısı, Damer kentindeki halk buluşmasında son ekonomik kararların yoksullar, düşük gelirliler ve işçiler üzerinde pek etkisinin olmayacağını söyledi. Aynı gün Hartum ili, günlük 5 milyon 600 bin yoksul ve düşük gelirli vatandaşın kullandığı ulaşım tarifelerindeki zammı yürürlüğe koydu. Altyapı Bakanlığı’nın raporuna göre, ulaşım tarifelerindeki bu artış, (60 ila 100%) arasında değişmektedir. [07.11.2016 el-Mecheri’s Siyasi gazetesi]
Hiç şüphe yoktur ki ülkemizdeki fonksiyonel kapitalist devlet ışığında, “ekonomik reform” kavramı, IMF reçetelerine boyun eğmek anlamına gelir. 06 Kasım 2016 günü Maliye Bakanı, polis forumunda yaptığı konuşmada şunları söyledi: “IMF ile 13’ten fazla kısa vadeli program uyguladık.”[07.11.2016 el-Ceride gazetesi] Bu reçete, mallar üzerindeki sübvansiyonların kaldırılmasını, dolar karşısında döviz kurunun serbestleştirilmesini, eğitim ve tedavi gibi vatandaşların işlerinin güdülmesine yönelik kamu harcamalarının azaltılmasını kapsıyor.
Kâfir Batı ve onun finansal kurumlarını razı etmek için canhıraşçalışan bu hükümet, pervasız politikalar izlemiş ve hâlâ da izlemektedir. Güney Sudan’ın bağımsızlığıyla Sudan, devasa zenginliklerini kaybetmiştir. Petrol Bakanı Muhammed Zayed, el-Mecher es-Siyasi gazetesinin 1585 sayılı baskısına yaptığı röportajda, “Güney Sudan ayrılmadan önce Sudan, günlük 455 varil petrol üretiyordu. Ayrılıktan sonra 355 bin varil petrol yok olup gitti. Yani döviz gelirlerinin %90’nı kaybettik.” şeklinde konuştu. Tarımsal projeler iptal edildi. Ardından fabrikalara ek harç ve ücretler kondu. Bu harç ve ücretler nedeniyle fabrikaların kapılarına kilit vuruldu. İnsanların ticaret ve geçimlerini iyice zorlaştırdı. Bunun üzerine insanlar gangsterlerin yolundan gitmek zorunda kaldılar. Sunulan her çirkin hizmetle adeta şantaja uğradılar! Bunun sonucunda üretim durdu, işsizlik oranı arttı. Beyin göçü başladı ve gençler batılılaştı!
Hükümet bununla da yetinmedi. Aksine emanet ve sorumluluk anlamına gelen iktidar ganimetini fırsat bilerek muhaliflerin gönlünü hoş tutmak için yoksul ve sıradan insanlardan aldığı haram paraları onlara hortumlamaktadır. Dahası, yöneticiler kütlesi, şişirilmiş anayasalar, ödenekler ve fahiş ayrıcalıklar yoluyla ülkenin zenginlik ve olanaklarını tüketen federal sistemi uygulamaktadır. Sözde diyalog yoluyla yoksul ve sıradan insanlardan nemalanan milletvekili ve parazit anayasa yapıcılarının sayısını iki katına çıkarmak için çalışmaktadır. Paralar, sübvansiyonun kaldırılması, harçlar ve ekonomik reform sloganı altında haksız yere ve zalimce alınarak farklı kesimlere peşkeşçekilmektedir. Maliye Bakanlığı, hükümet masraflarını %10 oranında azaltmak amacıyla genelgeler yayınladığı gün, Maliye bakanlığı, parlamento için 850 milyon Cüneyh tutarında lüks ofis mobilyaları satın aldı. Meclis Genel Sekreter Yardımcısı da eski mobilyaların açık artırmada satıldığını duyurdu! Bu aptallar nerede, efendimiz Ömer ibn Hattab nerede? O ki Batı ve Doğunun korktuğu en büyük devlette tebaanın ihtiyaçlarını bir ağaç gölgesi altında gideriyordu. Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet Devletinde tebaanın ihtiyaçlarını gideriyordu, sapkın cumhuriyet sisteminde değil.
Sudan gibi büyük ve zengin bir ülke halkı nasıl yoksul olabilir? Sudan, sayısız yeraltı ve yer üstü zenginliklerine sahip. On milyonlarca dönüm ekilebilir ve otlak arazisi var. On milyonlarca insan hayvancılıkla uğraşıyor. Nil nehri gibi onlarca tatlı su nehri topraklarından geçiyor. Yüzlerce milyon metreküp yağmur yağıyor. Petrol, altın, krom, çelik, pirinç ve nice diğer büyük maden zenginliklerine sahip!
Bu hükümet, başarısızdır, ülke ve insanların işlerini idare etmekten acizdir. En büyük çabası, kâfir Batı ve finans kuruluşlarının direktiflerini uygulamak, ülkenin zenginliklerini ve insanların çıkarlarını ABD ve IMF’ye mehir ve kurban olarak sunmaktır! Bununla, çarpık iktidar koltuğunda kalmaya tevessül etmektedir. Bu hükümetin başarısızlığının nedeni, pusulasını kaybetmesi, vergiler sistemi kapitalizmini uygulaması, sefalet ve geçim sıkıntısına neden olan aynı çözümleri yinelemesi ve insanların işlerini güden İslam sisteminden vazgeçmesidir. Allah Subhânehu ve Teâlâ böyle yapanları şu sözüyle tehdit etmiştir.
وَمَنْ أَعْرَضَ عَنْ ذِكْرِي فَإِنَّ لَهُ مَعِيشَةً ضَنْكًا وَنَحْشُرُهُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ أَعْمَى“Kim Benim zikrimden yüz çevirirse, mutlaka onun için sıkıntılı bir geçim vardır. Ve kıyamet günü onu, kör olarak haşredeceğiz.” [Taha 124]
Ey Sudan halkı! Siz, Müslümansınız. Rabbinizle güçlü, dininizle üstünsünüz. İslam, gücünüz ve izzetinizin kaynağıdır. Öyleyse onu davranış ve eylemlerinizin temeli yapın. İslam temelinde pusulasını kaybetmiş bu yöneticileri hesaba çekin. İslam’ı arzuladığınız değişimin esası kılın. Haydi, İslami hayat, güdücü, izzet ve onurlu bir yaşam için çalışalım.
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا اسْتَجِيبُوا لِلَّهِ وَلِلرَّسُولِ إِذَا دَعَاكُمْ لِمَا يُحْيِيكُمْ“Ey iman edenler! Size hayat verecek şeylere sizi çağırdığı zaman, Allah ve Rasûlü’ne icabet edin.” [Enfal 24]
حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Sudan Vilâyeti
H. 10 Safer 1438
M. Perşembe, 10 Kasım 2016