بسم الله الرحمن الرحيم
Sıkıntılarımıza ve Aşağılanmamıza Son Vermek İçin Demokrasiyi Yıkın ve Hilafeti Hemen Kurun!
Ey Pakistan Müslümanları! Size öyle bir dönemde çağrıda bulunuyoruz ki, siyasi fraksiyonlar mevcut yasalar ve politikalarla bizi yönetmek için birbirleriyle bir kez daha kıyasıya yarışıyorlar. İster koalisyon kurulsun isterse başka bir fraksiyon iktidara gelsin yarışın sonucunda kaybeden yine biz olacağız. İktidara kim gelirse gelsin, ne kadar reform yaparsa yapsın mevcut yasalar ve siyasal düzen, işlerimizi güdemez. Müşerref’ten bu yana son yirmi yıldır siyasi fraksiyonların, gerek iktidar partisinin gerekse uşaklığını yaptıkları sömürgecilerin çıkarları için yasaları ve politikaları manipüle ettiklerine tanık oluyoruz.
İnsan yapımı bir sistemde manipülasyon kaçınılmaz, çünkü yasalar ve politikaları, şeri hükümlerden ziyade yöneticiler ve milletvekillerinin kapris ve arzuları belirliyor. Laikliği temel alan, dinimizi siyasi işlerimize karıştırmayan siyasi partiler, ülkenin zenginliğinden ve gücünden faydalanmak için yasaları ve politikaları istedikleri gibi manipüle ederler.
Ey Pakistan Müslümanları! Son yirmi yıldır şahit olduğumuz dönüşümlü siyasette muhalefet partilerinin, IMF, FATF vb. sömürgeci kurumların taleplerine karşı çıkmadıklarını görüyoruz. Her ne kadar protesto gösterileri ve uzun yürüyüşler düzenleseler de sömürgecilerin çıkarları siyasi partilerin kırmızıçizgileridir. Sömürgecilerin çıkarları söz konusu olduğunda hem yöneticiler hem de muhalefet her zaman aynı safta yer almıştır. Hepsi, ekonomi ve güvenliğimiz konusunda yabancılara hizmet ettiklerinde ancak iktidara gelebileceklerini biliyor.
Son yirmi yıldır siyasi partiler, ekonomide sömürgeci kâfir yasalarını uyguluyorlar. IMF diktesi bu yasalar, sıkıntı, enflasyon, işsizlik, yoksulluk ve borç demektir. Allah Subhânehu ve Teâlâ’nın indirdiklerinden başkasıyla yöneten siyasi fraksiyonlar, Allah’ın bolca zenginlik bahşettiği bir ülkeyi giderek yoksullaştırdılar. Bu ülke mineral, enerji, tarım, su, iklim, insan, zekâ ve emek zengini bir ülkedir.
Son yirmi yıldır siyasi gruplar, Pentagon’a, ABD Dışişleri Bakanlığı’na ve FATF rejimine körü körüne itaat ederek güvenliğimizi baltalıyorlar. Müşerref’ten bu yana siyasi gruplar, işgal altındaki Keşmir’i aşamalı olarak Hindistan’a peşkeş çektiler. Allah Subhânehu ve Teâlâ’nın emrettiği cihadı yasakladılar. Hepsi de Allah yolunda cihadı ihanet olarak niteledi, bu farzı yerine getirenleri hapse attı. Siyasi grupların zayıf duruşu, Hindistan’ı cesaretlendirdi ve Pakistan’ın her yerinde fesadını yaymasını sağladı. Allah’a isyankâr tüm bu siyasi kesimler, şehadet ve zafer arzusuyla yanıp tutuşan bir halkı ve bir orduyu küçük düşürerek görevlerini hakkıyla yerine getirmişlerdir.
Ey Pakistan Müslümanları! Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:
وَأَنِ ٱحْكُم بَيْنَهُمْ بِمَآ أَنزَلَ ٱللَّهُ وَلاَ تَتَّبِعْ أَهْوَآءَهُمْ وَٱحْذرْهُمْ أَن يَفْتِنُوكَ عَن بَعْضِ مَآ أَنزَلَ ٱللَّهُ إِلَيْكَ“Aralarında, Allah’ın indirdiği ile hükmet. Onların arzularına uyma ve Allah’ın sana indirdiğinin bir kısmından (Kur’an’ın bazı hükümlerinden) seni şaşırtmalarından sakın.” [Maide 49] Dinimize göre yönetmeyen yöneticilerimiz olduğu sürece sıkıntı ve zillete maruz kalmaya devam edeceğiz. Sömürgeci kâfir yasalardan ve yabancılar adına dönüşümlü olarak bizi bu küfür yasalarıyla yöneten siyasi gruplardan yüz çevirmeliyiz. Seçimleri geride bırakmalı, iktidara Allah’a ve Rasûl’üne itaat eden yöneticiler getirmeliyiz. Gerçek bir değişimi arzulayan herkes, Hizb-ut Tahrir gençleriyle omuz omuza vermeli, Nübüvvet metodu üzere Hilafeti yeniden kurmak için mücadele etmelidir.
Ey Müslüman Pakistan ordusu! Küresel Emiri Şeyh Ata Bin Halil Ebu Raşta liderliğindeki Hizb-ut Tahrir’e İslami hayatı yeniden başlatmak için nusret verene kadar korumaya ant içtiğiniz insanların sıkıntıları ve aşağılanmaları sona ermeyecektir. Ancak o zaman İslam ümmeti hak ettiği yere gelecek, şimdiye kadar tanık olunan en büyük uygarlığa erişecek, Doğu’dan Batı’ya kadar yaşanan sıkıntı ve zillete son verecektir.
Hilafet için nusret verin. Hilafet, ümmetin geniş ekonomik kaynaklarını birleştirecek, böylece asırlar önce yaptığı gibi yine insanlığın sıkıntılarını hafifletecektir. Ebu Bekir Sıddık Hilafeti, yeni fethedilen Hira topraklarını işletmeleri için gayrimüslimlere vermiş, aciz olanların ihtiyaçlarını karşılamış ve onları cizyeden muaf tutmuştur. Umar bin Abdülaziz Hilafeti, borçluları borçlarından kurtarmış, evlenemeyenleri evlendirmiş, mali açıdan zayıf olan gayrimüslim vatandaşlarına devlet hazinesinden yardımda bulunmuştur. Osmanlı Halifesi II. Beyazıt Hilafeti, İspanya Kralı Ferdinand’ın zulmünden kaçan Yahudilere sığınak olmuştur. I. Abdülmecid Hilafeti de, Büyük Kıtlık ya da Patates Kıtlığı sırasında İrlandalıları kıtlıktan kurtarmak için on bin sterlin göndermiş, ancak Kraliçe Victoria kendi vatandaşlarına 2.000 sterlin yardımda bulunduğu gerekçesiyle yardımı geri çevirmiştir. O halde bugün aranızda kim Hilafeti yeniden kurma onuruna nail olacak, insanlığı kapitalist ekonomik düzenin ezici sıkıntılarından kurtaracaktır?
Hilafet için nusret verin. Hilafet, milyonlarca Müslüman askeri dünyanın en büyük askeri gücü haline getirecek ve tüm mazlumları zalimlerden koruyacaktır. Düşman ne kadar güçlü olursa olsun biraz zaman alsa da Hilafet döneminde işgal altındaki Müslüman toprakları eninde sonunda kurtarılmıştır. Hilafet döneminde ordular, zorbaların yönetimini sona erdirmek için seferber edilmiş, lejyonların İslam’ı benimsemelerinin yolunu açmıştır... Hilafetin kaldırılmasının ardından sömürgeciler, Bush’un Afganistan işgali ya da Putin’in Ukrayna işgalinde olduğu gibi her kanunu kolaylıkla ihlal etmişlerdir... O halde aranızdan kim kâfirlerin zincirlerini kırma onuruna nail olacak, davet ve cihat yoluyla İslam’ı yeniden yayacak, ümmeti yüceltecek, düşmanları da zillete düşürecektir? Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:
وَيَوْمَئِذٍ يَفْرَحُ الْمُؤْمِنُونَ * بِنَصْرِ اللَّهِ يَنْصُرُ مَنْ يَشَاءُ وَهُوَ الْعَزِيزُ الرَّحِيمُ“O gün müminler de Allah’ın yardımıyla sevineceklerdir. dilediğine yardım eder. O, mutlak güç sahibidir, çok esirgeyicidir.” [Rum 4- 5]
حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Pakistan Vilâyeti
H. 1 Şa'bân 1443
M. Pazartesi, 07 Mart 2022