Cumartesi, 19 Cumade’s Sânî 1446 | 2024/12/21
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü

بسم الله الرحمن الرحيم

Allahu Ekber! Allahu Ekber! Allahu Ekber! Müslümanların Boğazları Tekbir Sesleri İle Düğümlenirken Yöneticiler, Onların Arasını Parçalamak İçin Israr Ediyorlar Allahu Ekber! Allahu Ekber! Allahu Ekber!

Hizb-ut Tahrir / Fas, özelde Fas halkının genelde dünya çapındaki tüm Müslümanların Ramazan Bayramı’nı en kalbi duygularla kutlar. Allah Subhânehu ve Teâlâ, orucunuzu, ibadetinizi ve Salih amellerinizi kabul ve makbul eylesin. Sizi sevapların en güzeli ile ödüllendirsin. Sizi ve bizi ateşten kurtulan kullarından eylesin.

Ayrıca Allah Subhânehu ve Teâlâ, can çekişen Suriye, yaralı Irak, esir Filistin, unutulmuş, mazlum, hazin Burma ve diğer Müslüman ülkelerde bayram sevincinden yoksun Müslümanların dert ve kederlerini gidersin. Bu bayram parçalanmış olarak geçirdiğimiz ve açgözlü yağmacılara maruz kaldığımız en son bayram olsun.

Rejim kibrinden ödün verip diğer Müslüman ülkeler ile aynı gün oruca başladığında biraz umutlandık. Ama öyle görünüyor ki Müslümanlar arasında yaptığı ayrım, aynı gün bayram yapma sevincine mani oldu. Her zamanki gibi bir gün sonra bayram yapılmasında ısrar etti.

Açıktır ki yıllardır Fas, diğer Müslüman ülkelerden bir veya iki gün sonra oruca başlıyor ve bayram yapıyor. Hiçbir bilimsel veya astronomik gerekçesi yok, bırakın şeri nedeni. İddia ettikleri gibi gerekçe astronomik ise Fas ile Cezayir arasındaki George Bagel sınır noktasında ihtilaf-ı metalie farklı mı ki ikisi arasında oruca başlama ve bayram günleri farklı olsun? Onların, aynı gün oruca başlamak, namaz vakitlerinin de aynı olmasını gerektirir sözlerine gelince, deriz ki bu yıl biz Müslüman ülkelerin en uzağı Endonezya ile aynı gün oruca başladık. Bu, onlarla namaz vakitlerinin aynı olmasını mı gerektiriyor? Oruca başlama konusunda her yıl La Güera ile Cidde arasında gidip geliyoruz. Bilindiği üzere iki şehir arasındaki namaz vakitleri farkı bir saate varmıyor. Birbirinden uzak iki şehir halkı, namaz vakitlerini de birleştirsin mi? Ne oluyor size ne biçim hüküm veriyorsunuz öyle? Şeri gerekçeye gelince, yöneticilerimiz, Maliki mezhebini taklit ettiklerini iddia ediyorlar. Maliki mezhebine göre Hilal görüldüğünde yakın ya da uzak olsun diğer ülkelerde oruca başlar. Bu konuda namazları kısaltma mesafesi göz önüne alınmaz. Orada hilalin görülüp görülmemesi de önemli değildir. Hilalin görüldüğü haberi kendisine ulaşan herkese oruç farzdır. Tabii hilalin görüldüğü haberi iki adaletli şahit ya da bir grup yani kalabalık tarafından kanıtlanmış olmalıdır. Bayram günü de öyledir. Yöneticiler, Hasime ve Cidde halkı, iki bin kilometre uzaklıktaki La Güera halkı ile nasıl aynı gün oruca başlayabilir ve bayram edebilir diyorlar? Madem öyle ise neden o zaman onlarca metre ötedeki Cezayir halkının hilal görüldü sözlerini itibara almıyorlar? Hangi astronomik hesap ya da akli mantık veya şeri neden bunu haklı gösterebilir ki? Rasûl SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in

صوموا لرؤيته وأفطروا لرؤيته“Hilal görüldüğünde oruç tutunuz, hilal görüldüğünde iftar ediniz.” sözünü gerçekleştirmek, yani şeri hükme ittiba ederek ihtilaf-ı metalie [Ayın doğuş yer ve vakitlerinin farklılığı] ile amel etmek üzerinde ısrar edenlere gelince, deriz ki, Suphanallah, her gün yüzlerce şeri hüküm ihlal ediliyor, zina yapılıyor, içki içiliyor, faiz yeniyor, Allah’ın indirdiğinden başkası ile hükmediliyor, kafirler dost ediniliyor... Bütün bu şeri usulsüzlükler karşısında sessiz kalınırken sadece ihtilaf-ı metalie mi bağlanmak istiyorsunuz?

Ey Müslümanlar! Ey Fas halkı!

Müslüman ülkeler birdir. Onların ihtilaf-ı metalie iddiaları, sömürgecilerin, günahkârlar eliyle çizdikleri siyasi sınırlardan başka bir şey değildir. Müslüman ülkeleri ayıran bu sınırlar, sanal sınırlardır. Bu sınırlar, Müslüman ülkelerin işgalini kolaylaştırmak, kaynaklarını yağmalamak, Müslümanları zayıflatmak, onları parçalamak ve yeniden kalkınmalarını önlemek amacıyla sömürgeci kâfir tarafından oluşturulan yapay sınırlardır. Bu yüzden bu sınırlar geçersizdir ve hukuken hiçbir değeri yoktur. Bu sınırlar üzerine şeri hükümler inşa etmek kesinlikle caiz değildir. Aksine o sınırları ortadan kaldırmak ve tek bir bayrak ve tek bir yönetici altında yeniden Müslüman ülkeleri birleştirmek için ciddi şekilde çalışmak gerekir. O yönetici de Müslümanların Halifesidir. İnşaAllah dünyanın doğusu ve batısı yakında onun otoritesi altına girecektir. O zaman Ramazan ayı girerken veya çıkarken herhangi bir ülkede hilal görüldüğünde, Müslümanlar bu görüş ile amel edeceklerdir.

Ey Müslümanlar! Ey Fas halkı!

Dünyadaki tüm Müslümanları kanatları altında bir araya getiren İslam Devleti kurulduğunda, onlara barınak olacak, onları koruyacak ve saldırganların ellerini onlardan def edecektir. İşte bu devlet, altmış küsur yıldan beri Hizb-ut Tahrir’in uğruna kendini feda ettiği bir gayedir. Allaha hamdolsun, bakın Hizbin çalışması meyvelerini vermeye başladı bile. İşte tüm dünyadaki Müslümanların boğazları İslam sevgisi, İslam’ın Peygamberi ve İslami hükümler muhabbetiyle ve onun gölgesi altında yaşama özlemiyle düğümlenmektedir.

Ey Müslümanlar!

Kervana katılmak için koşun. Hilafeti kurmak için içtenlikle çalışanlar ile çalışın. Ne biliyorsunuz belki de kervan, kervansaraya varmak üzeredir. Bilin ki o zaman büyük sevaptan mahrum olursunuz.

 

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Fas


H. 01 Şevvâl 1436
M.  Cuma, 17 Temmuz 2015

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER