حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Özbekistan
Medya Bürosu
No: ÖZ–BA–2024–MB–TR–02 |
H. 23 Raceb 1445 M. Pazar, 04 Şubat 2024 |
Özbekistan Hükümeti’nin Filistin, Gazze ve Mescid-i Aksa’ya Karşı Görevi
Filistinli mücahitlerin 7 Ekim 2023’te işgalci Yahudi varlığına karşı gerçekleştirdiği Aksa Tufanı operasyonunun üzerinden dört ay geçti. Lanetli Yahudilerin, Mübarek Toprak Filistin ve Mescid-i Aksa’yı işgal etmekle kalmayıp, o günden bu yana oradaki Müslümanlara karşı vahşi bir soykırım politikası uyguladıkları biliniyor. Yahudi varlığı ordusunun, cesur mücahitlerle yüz yüze savaşmaktan korktuğu ortada. Bu yüzden eşi benzeri görülmemiş bir alçaklık ve vahşetle Gazze’deki sivilleri, özellikle de kadın ve çocukları katletmektedir... Tüm bunlar, dünyadaki ülkelerin, özellikle de Müslüman ülkelerdeki yöneticilerin seyirci kaldığı bir dönemde gerçekleşiyor. İşgal ordusunun işlediği acımasız katliamlar, Amerika’nın başını çektiği kâfir ülkelerin askeri ve mali desteğiyle halen devam ediyor. Müslümanların yöneticilerinin yaptığı şey, sadece Gazze ve Filistin halkına ihanet değildir, yaptıkları şey aynı zamanda bir suç ve ihanettir. En saf Müslümanlardan tutun siyasi bilinci az olanlara kadar herkes bu ihanetlerinin farkındadır. Ne yazık ki Özbekistan hükümeti de Mübarek Toprak Filistin, Gazze ve Mescid-i Aksa’yı kaderine terk edenler arasındadır. Filistin meselesinin çözümü konusunda hâlâ o hükümetlerle aynı tutumu sürdürüyorlar. Uluslararası hukuk çerçevesinde müzakere ve diplomatik yollarla Filistin meselesinin çözüme kavuşacağına inanıyor ve tek çözüm olarak “İki Halk – İki Devletli” çözüm projesini destekliyor! Ancak İslam ümmetinin topraklarından bir parça olan Mübarek Toprak Filistin satılık değildir, bir karış toprağından bile ödün verilemez. Filistin meselesi, sadece ve sadece Şeri hükme göre çözüme kavuşturulmalıdır. Şeri hükme göre Mescid-i Aksa’nın Yahudilerin pisliğinden tamamen arındırılması ve Mescid-i Aksa’nın kurtarılması farzdır. Mevcut gerçeklik, “vacibin kendisiyle tamamlandığı şey de vaciptir” şeri kaidesi uyarınca Müslüman ordularının hemen seferber edilmesi gerektiğini kanıtlıyor. Yahudi varlığı Filistin topraklarından bertaraf edilmelidir. Üstelik Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyuruyor:
وَإِنِ اسْتَنْصَرُوكُمْ فِي الدِّينِ فَعَلَيْكُمُ النَّصْرُ“Ve eğer onlar dîn konusunda sizden yardım isterlerse, o zaman yardım üzerinizedir.” [Enfal 72]
Bu şeri hüküm elbette Müslüman ülkelerden bir parça olan Özbekistan için de geçerlidir. Bu nedenle Özbek hükümeti, Filistin’i ve Mescid-i Aksa’yı kurtarmak için ordusunu seferber etmelidir. Ancak Filistin ile Özbekistan arasında sınırların olduğu, yani mevcut coğrafi konum nedeniyle Özbek kuvvetlerinin engelsiz bir şekilde Filistin’e ulaşmasının neredeyse imkânsız olduğu söylenebilir! Şeri hükme göre düşmanın işgal ettiği topraklara en yakın Müslüman orduları önce yardıma koşmalıdır. Bu nedenle başta Ürdün, Suudi Arabistan, Mısır, Suriye ve Türkiye gibi Filistin’e komşu ülkeler olmak üzere Gazze ve Filistin halkına destek için ordularını seferber etmeli ve Filistin’e göndermelidir. Ancak buna rağmen Özbekistan hükümeti ordusunu seferber edip Filistin’e ulaşmak için her türlü çabayı göstermiş olsaydı şeri görevini yerine getirmiş olur ve kıyamet günü elinde bir delille Allah’a kavuşmuş olurdu. Allah Subhânehu ve Teâlâ’dan büyük bir zafer elde eder, bu dünyada muzaffer ordu şerefine nail olurdu. Çünkü Allah Subhânehu ve Teâlâ, kendi yolunda cihat edenlere mutlaka yardım eder. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyuruyor:
وَلَيَنصُرَنَّ اللهُ مَنْ يَنصُرُهُ إِنَّ اللهَ لَقَوِيٌّ عَزِيزٌ“Şüphesiz ki Allah, kendi dinine yardım edene mutlaka yardım eder. Şüphesiz ki Allah, çok kuvvetlidir, mutlak güç sahibidir.” [Hac 40]
Özbek hükümeti, zayıflığından dolayı bunu yapamayacağını iddia etse de Yahudilere karşı alması gereken birtakım tedbirler var ve bunları uygulayabilecek kapasiteye sahip. Bu tedbirler şunlardır:
1- Yahudi varlığını tanımadığını ilan etmek.
2- Filistin meselesinin Orta Doğu’nun bir meselesi olmadığını, tüm İslam aleminin meselesi olduğunu, tek doğru çözümün şeri hükme başvurmak olduğunu, işgalci Yahudi varlığını açıkça tanımak anlamına geleceği için “iki halk-iki devletli çözüm” projesinin şeri bir dayanağının olmadığını kabul etmek.
3- Yahudi varlığıyla her türlü diplomatik ilişkiyi kesmek, ülkemizdeki büyükelçiliğini kapatmak ve büyükelçi de dahil olmak üzere tüm çalışanlarını sınır dışı etmek, ayrıca Yahudi varlığındaki büyükelçiliğini kapatmak ve büyükelçiyi geri çağırmak.
4- Yahudi varlığını güçlendiren ekonomik bağları ve diğer tüm ilişkileri kesmek, 10.000’den fazla Özbek vatandaşının Özbekistan’a geri dönmesi de dahil.
5- Mübarek Toprak Filistin ve Mescid-i Aksa’nın özgürleştirilmesinin ülkemiz Müslümanları için ne kadar önemli olduğunu anlatmak ve bu konuyu şeriat açısından doğru yorumlayan İslam alimleri için basında özel bir yer ayırmak ve onlar için geniş bir okuyucu kitlesi yaratmak.
6- Filistin meselesinin Müslümanların aklından silinmemesi ve daima tazeliğini koruması için hükümet, müftüye talimat vermeli, müftü de cami imamlarına bu konuda özel görevler tevdi etmelidir.
7- Filistin ve Mescid-i Aksa’nın kurtarılmasına desteğin bir ifadesi olarak gösteri, yürüyüş ve benzeri kişisel girişimler gibi gerekli her türlü desteği sağlamak.
8- Komşu İslam ülkelerini, Mübarek Toprak Filistin meselesi ile ilgili olarak yukarıda belirtilen tedbirleri uygulamaya ve bu konuda doğru şeri tutumu almaya teşvik etmek.
Alimler de dahil olmak üzere Özbekistan hükümeti de Mübarek Toprak Filistin ile ilgili olarak aynısını yapmalıdır. Elbette bunlar geçici tedbirlerdir ve asıl çözüm yukarıda da belirttiğimiz gibi ordunun seferber edilmesidir. Özbek hükümeti yukarıda sayılan önlemleri şeri bir görev olarak yürürlüğe koymaya başlarsa, Allah’tan ve Allah’ın izniyle Müslüman halkımızdan yardım ve destek görecektir. Halkımızın bu tedbirleri memnuniyetle karşılayacağına ve hükümete her türlü destek ve yardımda bulunacağına dair zerre kadar şüphe yoktur.
Nede olsa devlet, halkıyla tek vücut ve tek ruh olursa çok büyük işler başarabilir. Allah, emirlerine uyan Müslüman kullarını, Yahudi varlığını çeşitli alanlarda sürekli destekleyen Amerika, İngiltere, Fransa, Rusya ve Çin gibi sömürgeci kafirler karşısında asla küçük düşürmeyecektir. Aksine Allah’ın izniyle adımlarını güçlendirecek ve uzun zamandır bekledikleri yardımı hızlandıracaktır! Bunun için yalnızca Allah’tan korkmalı, yalnızca O’na güvenmeli ve yalnızca O’ndan yardım istenmelidir.
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا إِنْ تَنْصُرُوا اللهَ يَنْصُرْكُمْ وَيُثَبِّتْ أَقْدَامَكُمْ“Ey iman edenler! Siz Allah’ın dinine yardım ederseniz, O da size yardım eder, ayaklarınızı savaşta sabit kılar.” [Muhammed 7]
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Özbekistan Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi Telefon: |