حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Özbekistan
Medya Bürosu
No: ÖZ–BA–2023–MB–TR–16 |
H. 15 Cumâde’s Sânî 1445 M. Perşembe, 28 Aralık 2023 |
Mirziyoyev, Allah’ın Hükümleri Konusunda Çizgiyi Aştı
22 Aralık’ta Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev, Cumhuriyetçi Ahlak ve Aydınlanma Merkezi’nin genişletilmiş toplantısında bir konuşma yaptı. Konuşmasında “Dünyadaki güç merkezlerinin açıkça baskı ve çatışma yolunu seçmeye başladığını” vurguladı ve “Böylesine ekstrem bir durumda Özbekistan’ın ulusal çıkarlarıyla uyumlu yolu bulmanın kesinlikle kolay olmadığını, durum karmaşık ve tehlikeli olduğunu” belirtti. Mirziyoyev, “Büyük ülkelerin Özbekistan üzerindeki baskılarının gün geçtikçe arttığını, uluslararası durumun iyice gerildiğini” kaydetti. Günümüzde uluslararası durumun daha karmaşık hale geldiğine atıfta bulunan Mirziyoyev, başta Özbekistan olmak üzere bölgeye sömürgeci bakış açısıyla bakan Amerika, Rusya, Çin gibi sömürgeci ülkeleri razı etmenin oldukça zor olduğunu, görünüşe göre böyle bir durumda siyasette “altın orta yolu” tutmaktan başka bir çarenin olmadığını ifade etti.
Mirziyoyev ayrıca “Ülkemizin yeni ve yüksek bir gelişim sürecine girdiği bir dönemde, atalarımız gibi, Batı biliminin başarıları ve milli değerler ruhuyla yetişmiş olgun personele ihtiyacımız var.” ifadelerini kullandı. Mirziyoyev’in sözlerinden, hükümetin gençlerimizin İslam’a eğilimini engellemek için yanlış da olsa her fikri teşvik etmeye hazır olduğunu anlıyoruz. Özellikle son dönemde dar ulusalcılık fikrini baz alan Yeni Hareket adlı grubun fikirlerini kullanma girişimlerinin yoğunlaşması tesadüf değildir. Hükümetin, Müslüman gençlerimizin İslam arzularını başka yöne çekme, İslam sevgisini sahte ve değersiz şeylerle değiştirme çabası bir sır değil.
Mirziyoyev’in şu sözleri yukarıdaki fikirlerini doğrulamakla kalmamış, aynı zamanda her müminin yüreğini dondurmuştur. “Yurt dışından, hatta bazen ülke içinden bile sosyal medyada anayasa ve yasalara aykırı tutumlar sunuluyor; dini inanç kisvesi altında gençler bilgi yerine cehalete teşvik ediliyor. Çok eşlilik, kadın çalışamaz, evde oturması gerekir, okuyamaz, dünyevi değerler yasak gibi sahte ve yalan çağrılar yapılıyor. Böyle bir durumda, cehalete karşı bilgi ile mücadele etmeliyiz.” dedi.
Mirziyoyev’in kadınlarla ilgili söyledikleri külliyen yalandır, ancak şimdilik bu sözlerini bir kenara bırakacağız. Fakat çok eşlilik ve laik demokratik değerlerinin İslam’la çeliştiği çağrısını, yanlış bir çağrı olarak tanımlaması ise tamamen haddini aşmaktır. Hükümet, okuma yazma bilmeyen, dilsiz, aşağılanmış gençleri demokratik değerlere göre yetiştirdiğinde, onları bilgiye yönlendiriyor da İslam’a davet edenler, onları “cehalet”e mi yönlendiriyor? Öyle mi? Çok eşliliği teşvik etmek veya demokratik değerlerin yozlaşmışlığını açıklamak yanlış bir çağrı mı ey Sayın Mirziyoyev? Herhalde Müslümanların çocuklarından olduğunuzu unuttunuz! Her neyse mesele öyle basit değil, mesele Yüce Allah’ın dinine davet etmek, Allah’ın koyduğu ve tebliğ edilmesini emrettiği hükümlerini yaymak meselesidir. Yüce Allah, dinine davet edilmesini kesinlikle sözlerin en güzeli olarak tanımlamıştır:
وَمَنْ أَحْسَنُ قَوْلاً مِمَّنْ دَعَا إِلَى اللَّهِ وَعَمِلَ صَالِحاً وَقَالَ إِنَّنِي مِنَ الْمُسْلِمِينَ “Allah’a çağıran, salih amel işleyen ve “Kuşkusuz ben Müslümanlardanım” diyenden daha güzel sözlü kimdir?” [Fussilet 33]
Siz bu son derece tehlikeli iftiralarda bulunurken, müftü ön sıralarda oturuyordu! Müftü Nureddin, inancında samimi ve cumhurbaşkanlığınıza sadık bir dini lider olsaydı, en azından toplantıyı terk ederek protestosunu dile getirebilirdi. Çünkü Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurmaktadır:
وَقَدْ نَزَّلَ عَلَيْكُمْ فِي الْكِتَابِ أَنْ إِذَا سَمِعْتُمْ آيَاتِ اللَّهِ يُكْفَرُ بِهَا وَيُسْتَهْزَأُ بِهَا فَلَا تَقْعُدُوا مَعَهُمْ حَتَّىٰ يَخُوضُوا فِي حَدِيثٍ غَيْرِهِ إِنَّكُمْ إِذاً مِّثْلُهُمْ إِنَّ اللَّهَ جَامِعُ الْمُنَافِقِينَ وَالْكَافِرِينَ فِي جَهَنَّمَ جَمِيعاً“Oysa Allah size Kitap’ta (Kur’an’da) “Allah’ın ayetlerinin inkâr edildiğini ve onlarla alay edildiğini işittiğiniz zaman, başka bir söze geçmedikleri müddetçe, onlarla oturmayın, aksi hâlde siz de onlar gibi olursunuz” diye hüküm indirmiştir. Şüphesiz Allah, münafıkların ve kâfirlerin hepsini cehennemde toplayacaktır.” [Nisa 140]
Ey Sayın Mirziyoyev! Eğer “bilginiz” demokratik değerlerden ibaretse, o zaman İslam ve Müslümanlar kesinlikle bu bilgiden beridirler! Çünkü demokrasi, küfürdür, kalkınma ve ilerlemenin tek sigortası olan İslam’a külliyen zıttır. Dahası, Yahudi varlığının tüm dünyanın gözü önünde başta çocuklar olmak üzere Müslüman kardeşlerimizi vahşice katletmesine yardım edenler Amerika ve Avrupa gibi demokratlardır. Öyle değil mi? O halde bize açık açık söyleyin, nasıl bu demokrasiyi bilgi, Allah Subhânehu ve Teâlâ’nın dinini ve hatta bazı hükümlerini cehalet olarak adlandırabiliyorsunuz? Yoksa İslam’a ve Müslümanlara karşı zorbalık yapan selefiniz Kerimov’un izinden mi gidiyorsunuz? Gerçek şu ki, Kerimov, İslam davetini taşıyanları susturmaya, zulüm, hapis ve fiziki olarak tasfiye ile davet çalışmalarını durdurmaya çalışmıştır, ancak bu tiksindirici amacına ulaşamamış ve rezil bir şekilde hayatını kaybetmiştir. Oysa Allah’a hamdolsun davet çalışması devam etmekte ve devam edecektir. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurmaktadır:
يُرِيدُونَ أَن يُطْفِئُوا نُورَ اللهِ بِأَفْوَاهِهِمْ وَيَأْبَى اللهُ إِلَّا أَن يُتِمَّ نُورَهُ وَلَوْ كَرِهَ الْكَافِرُونَ“Allah’ın nurunu ağızlarıyla (üfleyip) söndürmek istiyorlar. Halbuki kâfirler hoşlanmasalar da Allah nurunu tamamlamaktan asla vazgeçmez.” [Tevbe 32]
Ey Sayın Mirziyoyev! Eğer zalim Kerimov’un izinden gitmek istiyorsanız, onun yaptığından fazlasını yapamazsınız. Ama merak etme, bunu asla başaramayacaksınız. Eğer aklınızı başınıza almaz ve Allah’ın dinine karşı çıkmaktan vazgeçmezseniz, Kerimov gibi lanetlenecek, yıkım ve hüsrana uğrayacaksınız.
Allah’a yemin olsun ki, hak ve ehli galip gelecek, küfür ve ehli mağlup olacaktır. Gerçek şu ki, ideolojileri zaten kaybetmiştir, ama bunu bir türlü kabullenmek istemiyorlar.
Ey Sayın Mirziyoyev! Eğer siz ve hükümet, kâfirlerin yanında yer almaya devam ederseniz, o zaman batan gemilerinde onlarla birlikte batmaya hazır olun! Çünkü İslam ümmetinin, sabırsızlıkla Hilafet Devletinin dönüşünü beklediği günler çok yakın. Allah’ın mübarek kıldığı Hilafet, dünyayı iyilikle dolduracaktır. O gün müminler Allah’ın zaferiyle sevinecekler, kâfirler ve tabiileri ise üzüleceklerdir!
لِلَّهِ الْأَمْرُ مِن قَبْلُ وَمِن بَعْدُ وَيَوْمَئِذٍ يَفْرَحُ الْمُؤْمِنُونَ * بِنَصْرِ اللهِ يَنصُرُ مَن يَشَاءُ وَهُوَ الْعَزِيزُ الرَّحِيمُ “Önce de, sonra da emir Allah’ındır. O gün Allah’ın zafer vermesiyle müminler sevinecektir. Allah, dilediğine yardım eder. O, mutlak güç sahibidir, çok merhametlidir.” [Rum 4-6]
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Özbekistan Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi Telefon: |