24 Ekim’deki cumhurbaşkanlığı seçimlerine Müslümanların katılması haramdır. Çünkü İslam’ın yönetim sistemi Hilafettir. Demokratik sistem bazlı cumhuriyet sistemi, İslam’ın yönetim sistemi değildir. Kaldı ki, devlet başkanı olacak kişide, Müslüman olmak, erkek olmak, akıl baliğ olmak, hür olmak, adil olmak ve muktedir olmak gibi yedi şart bulunmalıdır. Kişide bu şartlardan biri bulunmazsa, İslam Şeriatı hükümlerine göre, bu kişinin devlet başkanı olması caiz olmaz. Sisteme gelince, İslami sistem ve hükümlerini uygulamak zorunda; çünkü uygulama, devlet başkanının işidir. İnsanlar, Allah’ın Şeriatının uyguladığından emin olmalıdır. İslam hükümlerini uygulayacağını açıkça ilan ederse, o zaman seçilmesi caizdir. Uygulanması gereken İslam hükümleri, Hilafet sisteminin ilanı, İslam ülkelerini Hilafet Devleti altında birleştirme, kâfirlerin işgal ettiği İslam topraklarını işgalden ve kâfirlerin etkisinden kurtarmak ve İslam’ı dünyaya taşımak gibi konuları içermelidir

Şu anki Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev ve diğer cumhurbaşkanı adaylarına bakıldığında, İslam hükümlerini uygulamak, Hilafeti kurmak, İslam ülkesini yabancı etkisinden temizlemek, birliğini ve zenginliklerini geri almak istediğini açıkça ilan eden biri olmadığı görülür. Bu nedenle adaylardan birini devlet başkanı olarak seçmek caiz değildir. Bu adaylar laik anayasaya bağlı kalacaklarını ve laik cumhuriyet sistemini koruyacaklarını taahhüt ettikleri sürece seçimlere katılmak, İslami olmayan anayasanın korunması anlamına gelir. Yabancı ülkelerin etkisi ve ülkedeki yozlaşmışlığın himayesi, yöneticilerin Allah’ın indirdiklerinden başkasıyla yönetmelerine yardımcı olmak anlamına gelir. Çünkü Allah Subhânehu ve Teâlâ, Müslümanlara Allah’ın indirdikleriyle hükmetmeyi emretti. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

إِنِ الْحُكْمُ إِلاَّ لِلّهِ “Hüküm ancak Allah’a aittir.” ^{[Yusuf 40]}

وَأَنِ احْكُم بَيْنَهُم بِمَا أَنزَلَ اللّهُ وَلاَ تَتَّبِعْ أَهْوَاءهُمْ وَاحْذَرْهُمْ أَن يَفْتِنُوكَ عَن بَعْضِ مَا أَنزَلَ اللّهُ إِلَيْكَ “Aralarında, Allah’ın indirdiği ile hükmet. Onların arzularına uyma ve Allah’ın sana indirdiğinin bir kısmından seni şaşırtmalarından sakın.” ^{[Maide 49]}

İslam’a inanan ama ona göre yönetmeyen yönetici, ya zalim ya da fasıktır. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

وَمَن لَّمْ يَحْكُم بِمَا أنزَلَ اللّهُ فَأُوْلَئِكَ هُمُ الظَّالِمُونَ “Allah’ın indirdiği ile hükmetmeyenler zalimlerin ta kendileridir.” ^{[Maide 45]}

وَمَن لَّمْ يَحْكُم بِمَا أَنزَلَ اللّهُ فَأُوْلَئِكَ هُمُ الْفَاسِقُونَ “Allah’ın indirdiği ile hükmetmeyenler fasıkların ta kendileridir.” ^{[Maide 47]} Ama İslam ile yönetmeyi reddeder ve inkâr ederse, uygun olmadığını söylerse, Allah muhafaza kâfir olur. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

وَمَن لَّمْ يَحْكُم بِمَا أَنزَلَ اللّهُ فَأُوْلَئِكَ هُمُ الْكَافِرُونَ “Allah’ın indirdiği ile hükmetmeyenler kâfirlerin ta kendileridir.” ^{[Maide 44]}

Ey Özbekistan Müslümanları! Bu seçimlere katılım günahından sakının. İktidarın değişmesiyle gerçek değişimin olacağı umudundan vazgeçin. Realitede de gördüğünüz gibi başkanlar ve yöneticiler değişse de demokratik sistem devam ettiği sürece hiçbir iyilik görmeyeceksiniz, aksine durumunuz günden güne daha da kötüleşecektir. Kurtuluşun yegâne yolunun, batıl ve zalim sistemden vazgeçmek, İslam sistemini hayata döndürmek için çalışmak olduğunu farkına varmanın zamanı gelmiştir.

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ اسْتَجِيبُواْ لِلّهِ وَلِلرَّسُولِ إِذَا دَعَاكُم لِمَا يُحْيِيكُمْ “Ey iman edenler! Size hayat verecek şeylere sizi çağırdığı zaman, Allah ve Rasûl’üne icabet edin.” ^{[Enfal 24]}