30 Ekim'de, Memorial İnsan Hakları Merkezi, Rusya'da siyasi tutukluların bir listesini yayınladı. Listede 46 kişi var. Bunlardan dokuzu İslami siyasi parti olan Hizb-ut Tahrir üyesidir. Bir gencin soyadından bile hareketle, İnsan Hakları aktivistlerinin Hizb-ut Tahrir'in siyasi tutuklu üyelerini tanıdıklarını görebilirsiniz.

25.06.1978 doğumlu Galiullin Rinat Fayzullovich, yasaklı örgüt olan "Hizb-ut Tahrir" üyesidir. Soruşturmaya göre bile şiddet eylemlerine katılmayan Fayzullovich, Rus Ceza Kanunu'nun 278. Maddesinin 205,1 Maddesi 1. fıkrası "Suç işlemek için örgüt kurmak.", 278. Maddesinin 30. Maddesi 1.fıkrası "Anayasal sistemi değiştirmek için iktidarı silah zoruyla ele geçirme hazırlığı içinde olmak" ve 282,2. Maddesi 1. fıkrası "Radikal bir örgütün aktivitelerini organize etmek." uyarınca 6 yıl 6 ay hapis, 1 yıl özgürlükten men ve 150 bin ruble de para cezasına çarptırıldı. 2012 Temmuz ayından beri de cezaevinde yatmaktadır. Savcılık tarafından siyası mahkûm olduğu kabul edildiği halde suç işlemek ile itham edilmektedir. Hâlbuki ortada suç diye bir şey yoktur. Ki bu adil yargılanma hakkının ihlali ve kanun maddesinin keyfi uygulanması anlamına gelir. Memorial İnsan Hakları Merkezi, mahkûm listesinin kesinlikle kapsamlı ve tam olmadığını vurguluyor. Bu, İnsan Hakları aktivistlerinin, işlemedikleri bir suçtan dolayı tutuklanıp ve sadece haklarında dava açılan siyasi tutukluların listesini bildikleri anlamına gelir. Buna karşılık biz, parti üyelerine karşı açılan tüm davalara ilişkin gerçekleri dile getirmek istiyoruz. Çünkü biz, bu yargılamaların siyasi baskı altında gerçekleştiğini ve herhangi cezai bir kovuşturma dayanağından yoksun olduğuna inanıyoruz.

1- Hizb-ut Tahrir üyeleri, bir suça istinaden tutuklanmış değiller. Onların suçla hiç bir bağlantıları yoktur. Ortada ne suç aleti, ne suç mahalli ne de kurban vardır.

2- Hizb-ut Tahrir üyelerinin yargılanması için tek yasal dayanak, 2003 yılında Yargıtay [Rusya Federasyonu Yüksek Mahkemesi] tarafından partinin faaliyetinin yasaklanmış olmasıdır.

3- Özel güvenlik birimleri, Hizb-ut Tahrir'in aktivitesinin şiddet içerikli olmadığını çok iyi biliyorlar. Bu yüzden özel güvenlik birimleri, partinin politik faaliyetlerinden azami derece korkuyorlar.

4- Rusya, İslami bir belde değildir. Onun için Rusya'da Hizb-ut Tahrir'in tüm faaliyeti kültürel eğitim ile sınırlıdır. Hizbin siyasi faaliyetleri de Müslümanların çıkarları ve İslami değerlerin korunmasına yöneliktir. Rusya'da iktidarı ele geçirmeye yönelik değildir.

5- 278. Maddesi baz alınarak Hizb-ut Tahrir üyelerinin yargılanmasının hiçbir yasal dayanağı bulunmamaktadır. 278. Madde "Anayasal sistemi değiştirmek için iktidarı silah zoruyla ele geçirme hazırlığı içinde olmak" ve "Radikal örgütün aktivitelerini organize etmek" müebbet hapis cezasına kadar götürebilir.

Partiyi terörist örgüt olarak kabul eden 2003 tarihli Yargıtay kararı, parti üyelerini cezai kovuşturmaya tabi tutmak için temel olamaz. Rus gizli servisi ve başsavcılık temsilcilerinin katılımı ile gerçekleştirilen mahkeme oturumu kapalı kapılar ardında cereyan etti. Hiç bir parti üyesi hatta avukatlar bile oturuma alınmadı. Bu yüzden mahkemenin kararı asla yasal olamaz ve meşru kabul edilemez. Ayrıca bu karar, halktan gizli alındı ve karara itiraz süresi dolduktan sonra ancak medyada yayınlanmasına izin verildi. Hizbin üyelerinin temyiz başvuruları yanı sıra avukat ve insan hakları örgütlerinin temyiz süresi içinde itiraz için mahkeme tutanaklarının bir kopyasını istemeleri görmezden gelindi. Bu nedenle uluslararası siyasi parti olan Hizb-ut Tahrir'i terör örgütü kabul ederek kendi yasalarını apaçık ihlal eden dünyada tek ülke Rusya'dır.

Rus Ceza Kanununa göre: Patlama, kundaklama, insanların hayatlarını tehlikeye atan, önemli maddi hasar veren, diğer sosyal açıdan tehlikeli sonuçlara neden olan, kamu güvenliğini ihlal etmek amacıyla işlenen, halkı terörize eden, yetkililerin kararlarını etkileyen veya bu tür amaçlar için işlenen şiddet eylemleri "terörizm" olarak kabul ediliyor. Başka bir deyişle terörizm, şiddet içerikli eylemlerdir ya da en azından politik hedeflere ulaşmak için şiddeti tehdit olarak kullanmaktır.

Dolayısıyla İslami siyasi parti olan Hizb-ut Tahrir'i terör listesine almanın hiç bir tutarlı sebebi olmadığı için parti üyelerinin yargılanmasının yasal hiç bir dayanağı yoktur. Bu demektir ki bugün Rus Ceza Kanunu'nun 278, 205,5 veya diğer maddeler uyarınca suçlanıp cezaevine atılan yaklaşık elliden fazla Hizb-ut Tahrir üyesi, sırf dini inançlarından dolayı baskıya maruz kalan siyasi mahkûmlardır.