4 Şubat 2025’te, Gazze kasabı Netanyahu’nun yanında oturan ABD Başkanı Donald Trump, dikkat çeken bir açıklamada bulundu: “Gazze’yi alacağız ve orada gerekeni yapacağız!” Trump’ın Gazze ile ilgili bu küstah açıklaması, Amerikan dayatmalarını itaatkarane bir şekilde yerine getiren, Müslümanların silahlı güçlerini Yahudi varlığıyla savaşmaktan men eden, dolayısıyla Filistin’deki Müslümanların katledilmesine göz yuman Müslümanların yöneticilerinin yüzüne atılmış bir şamardır. Müslümanların bugünkü yöneticileri de, geçmiştekiler gibi, Amerika’nın ne onları ne de ihanet üzerine kurdukları iktidarlarını umursamadığını biliyorlar. Amerika onları hem dünya hem de kendi halkları önünde aşağılamaya devam edecek. Gerçekten de, Amerikan liderliğindeki dünya düzenine katılım ve uluslararası hukuka ve uluslararası kuruluşlara bağlılık, Amerika’ya ve başkanına boyun eğmekten ve tabi olmaktan başka bir şey değildir. Yine de bu yöneticiler ders almıyorlar. Hatta şimdi bile efendileri Amerika’yı memnun etmek ve sakinleştirmek için koşuşturuyorlar ve kendilerine ait bir “Arap barış planı” sunmaya çalışıyorlar.

Ey Pakistan silahlı kuvvetleri! Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyuruyor:

أَلَمْ يَأْتِكُمْ نَبَأُ الَّذِينَ مِن قَبْلِكُمْ قَوْمِ نُوحٍ وَعَادٍ وَثَمُودَ وَالَّذِينَ مِن بَعْدِهِمْ لاَ يَعْلَمُهُمْ إِلاَّ اللهُ جَاءتْهُمْ رُسُلُهُم بِالْبَيِّنَاتِ فَرَدُّواْ أَيْدِيَهُمْ فِي أَفْوَاهِهِمْ وَقَالُواْ إِنَّا كَفَرْنَا بِمَا أُرْسِلْتُم بِهِ وَإِنَّا لَفِي شَكٍّ مِّمَّا تَدْعُونَنَا إِلَيْهِ مُرِيبٍ“Sizden öncekilerin, Nuh, Âd ve Semûd kavimlerinin ve onlardan sonrakilerin haberleri size gelmedi mi? Onları Allah’tan başkası bilmez. Peygamberleri kendilerine mucizeler getirdi de onlar, ellerini peygamberlerinin ağızlarına bastılar ve dediler ki: Biz, size gönderileni inkâr ettik ve bizi kendisine çağırdığınız şeye karşı derin bir kuşku içindeyiz.” ^{[İbrahim 9]}

Yöneticilerin Allah’ın emirlerine sırt çevirdikleri herkesin malumu. Ümmetimizi, topraklarımızı ve kaynaklarımızı Amerika’ya ve başkanına teslim ettiler. Onlara göre güç de yetki de kuvvet de Washington’da. Peki siz nerede duruyorsunuz? Hala bu yöneticilerden desteğinizi çekmekte tereddüt mü ediyorsunuz? Amerika ile savaşmaktan ve onun dünya düzenine karşı durmaktan kaçınıp, Trump ve onun safında duran işbirlikçi yöneticiler tarafından aşağılanmayı mı tercih ediyorsunuz? Trump’ın topraklarınızı kendi mülkü ilan etmesine ve Müslüman memleketlerinde keyfince at koşturup dilediğini almasına nasıl göz yumabilirsiniz? Oysa sizin hem gücünüz hem de Allah’ın size yüklediği Müslüman topraklarını ve ümmeti koruma sorumluluğunuz var! Yalnızca Allah’tan korkun! Onurlu insanlar gibi davranın! Yeminlerinizi hatırlayın! Bir Müslüman subay için, Allah yolunda şehit olmak, zalime boyun eğmemek, sessizliğin getireceği aşağılanmadan daha değerlidir.

Ümmetimiz sizden önce de nice badireler atlattı! İnsanlık tarihinin en büyük kara imparatorluğunu kuran Moğol ordularıyla karşılaştık. Sultan Seyfeddin Kutuz, Bağdat’ın yağmalanmasına ve Abbasi Halifesinin öldürülmesine rağmen yine de Moğollara boyun eğmemiştir. Kutuz, Moğol İmparatorluğu’nu Ayn Calut’ta yendi. Ayn Calut, Moğol İmparatorluğu’nun sonu oldu.

Ey Pakistan silahlı kuvvetlerinde subaylar! Artık bir tercih yapma zamanı: Ya Trump’a sadakat gösteren yöneticiler ve askeri liderler ya da Amerikan dünya düzenini reddeden bir Raşidi Halifeye itaat. Raşidi Halife, Gazze’yi ve Filistin’i cihatla özgürleştirecektir. Cihat, çökmekte olan dünya düzenini kökünden sarsacaktır. Raşidi Hilafetin kurulması için el ele verin ve İslam ümmeti için bu utanç ve aşağılanma sayfasını tarihin tozlu raflarına kaldırın.

فَإِنْ أَعْرَضُوا فَقُلْ أَنذَرْتُكُمْ صَاعِقَةً مِّثْلَ صَاعِقَةِ عَادٍ وَثَمُودَ“Eğer onlar yüz çevirirlerse de ki: İşte sizi Âd ve Semûd’un başına gelen kasırgaya benzer bir kasırgaya karşı uyarıyorum!” ^{[Fussilet 13]}