Bugün 11 Mayıs 2023’te Hizb-ut Tahrir / Pakistan Vilayeti Resmi Sözcüsü Naveed Butt’un kaçırılmasının üzerinden 11 yıl geçmiş olacak. Naveed Butt 11 Mayıs 2012’de Lahor kentinde çocuklarıyla birlikte okuldan eve dönmek üzereyken hükümetin haydutları tarafından kaçırıldı. Naveed Butt’un sağ salım eve dönmesi için kapısı çalınmadık hiçbir mahkeme kalmadı. Zorla Kaybolma Soruşturma Komisyonu bile Naveed Butt’u getirme talimatı verdi. Ancak siyasi ve askeri liderlik, elinin tersiyle Allah’ın Şeriatını bir kanara ittiği gibi insan yapımı anayasalarına da bir kenara itmiştir.

Sonuçta Naveed Butt bu ülkeye, halkına ve kurumlara karşı ne yaptı da mahkemeye çıkarılmıyor? Neden paralel ve gizli rejimin zindanlarında tutuluyor? Naveed Butt, birisini mi öldürdü, yolsuzluğa mı bulaştı, yoksa düşman ülkelerle işbirliği mi yaptı? Hayır! Aksine Naveed Butt, bu ümmetin Salih bir evladıdır ve samimi çocuklarından biridir. Nübüvvet metodu üzere Hilafetin kurulması için siyasi ve fikri mücadele yürütmüştür. Hilafet, bu ümmetin kaybedilen görkem ve izzetini yeniden elde etmenin yegâne yoludur. İslam adına kurulan bir ülkede, Naveed Butt’un siyasi mücadelesi bu kadar büyük bir suç mu? Neden hala kayıp?

Pakistan’daki Amerikan Raj’ının devrilmesini talep etmek iğrenç bir suç mu? Kapitalist ekonomik sistemin ve onu uygulayan demokratik sistemin kusurlarını teşhir etmek suç mu? İslam’ın ekonomik sistemini ve diğer hayat sistemlerini ayrıntılı bir şekilde sunmak suç mu? İslam’ı pratikte uygulayan İslam’ın yönetim sistemi olan Hilafete çağırmak suç mu? Gazetecilere, köşe yazarlarına, aydınlara, politikacılara ve Pakistan halkına makaleler, basın açıklamaları, konuşmalar ve sunumlar yoluyla İslam’ı anlatmak suç mu? Naveed Butt kaçırılmıştır ve 11 yıldır kayıptır. Yukarıdakilerin hepsinden dolayı onu serbest bırakmak veya mahkemeye çıkarmak imkânsız mı?

Bugün genelkurmay başkanı, Kuran-ı Kerim’i ezberden bildiğini iddia etmektedir, hatta Kuran’dan ayetler okuyarak insanların sevgisini kazanmaya çalışmaktadır. Ama Kur’an-ı Kerim ve Peygamber’in Sünnetine göre bir yönetim kurmak için siyasi ve fikri mücadele yürüten Naveed Butt, hala serbest bırakılmış değildir. Eski tüm genelkurmay başkanları gibi şimdiki genelkurmay başkanının da efendisi ABD’dir. ABD, Pakistan’da Hilafeti kurma çağrısının yayılmasını önlemek için uşaklarının canhıraş çalışmalarını istemektedir. Bu nedenle mevcut liderlik, Naveed Butt’un şehit olması durumunda bile şehit olduğunu açıklayacak cesaret ve nezakete sahip değildir.

Naveed Butt’un ailesi, arkadaşları, İslam ümmetindeki destekçileri ve hayırseverleri, Naveed’in zindanlarda tutulmasının bir kayıp olmadığından emin olabilirler. Hapsedilmesi, serbest bırakılması ya da şehit olması, ahiretteki kurtuluşuna katkıda bulunacaktır. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

أَمْ حَسِبْتُمْ أَن تَدْخُلُواْ الْجَنَّةَ وَلَمَّا يَأْتِكُم مَّثَلُ الَّذِينَ خَلَوْاْ مِن قَبْلِكُم مَّسَّتْهُمُ الْبَأْسَآءُ وَالضَّرَّآءُ وَزُلْزِلُواْ حَتَّى يَقُولَ الرَّسُولُ الَّذِينَ ءَامَنُواْ مَعَهُ مَتَى نَصْرُ اللَّهِ أَلاَ إِنَّ نَصْرَ اللَّهِ قَرِيب  “(Ey müminler!) Yoksa siz, sizden önce gelip geçenlerin başına gelenler size de gelmeden cennete gireceğinizi mi sandınız? Yoksulluk ve sıkıntı onlara öylesine dokunmuş ve öyle sarsılmışlardı ki, nihayet Peygamber ve beraberindeki müminler: Allah’ın yardımı ne zaman! Dediler. Allah’ın yardımı yakındır!” ^{[Bakara 214]}

Pakistan’ın yönetici eliti, Hizb-ut Tahrir gençlerine gözdağı vermek için Naveed Butt’u örnek göstererek Hilafetin dönüşünü önleyebileceklerini sanıyorlarsa yanılıyorlar. Nübüvvet metodu üzere Hilafeti kurma ve İslam’ı bir yaşam biçimi olarak hayata geri getirme çalışmaları, zorluklar ne kadar çetin olursa olsun amansız adımlarla ilerlemektedir. Yöneticiler bu gerçekliği çok iyi biliyorlar. Hizbin gençleri, tüm İslam dünyasındaki zalimlere karşı hak sözü söylemektedirler, hapishanelere girmişler, işkencelere maruz kalmışlar ve Allah rızası için canlarını feda etmişlerdir. Zalimlerin zulmü, Allah’tan başka kimseden korkmayan insanların sadece kararlılığını artırır.

Gerçekten de Naveed Butt ve onun gibi ümmetin yiğit evlatları hepimiz için birer cesaret ve kararlılık abidesidir. Naveed Butt ve ailesine gelince, ahirette sabretmelerinin karşılığını alacaklardır. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

جَنَّـتُ عَدْنٍ يَدْخُلُونَهَا وَمَنْ صَلَحَ مِنْ ءَابَائِهِمْ وَأَزْوَجِهِمْ وَذُرِّيَّاتِهِمْ وَالمَلَـئِكَةُ يَدْخُلُونَ عَلَيْهِمْ مِّن كُلِّ بَابٍ“(O yurt) Adn cennetleridir; oraya babalarından, eşlerinden ve çocuklarından Salih olanlarla beraber girecekler, melekler de her kapıdan onların yanına varacaklardır.” ^{[Rad 23]}

Pakistan yöneticilerine gelince, Naveed Butt vb. insanların kaçırılması gibi büyük bir yükün günahından kurtulmalıdırlar, günahları için Allah’tan af dilemelidirler. “Suçları” sadece “Rabbimiz Allah” demek olan tüm masum insanları derhal serbest bırakmalıdırlar. Bu yöneticileri, ahirette Allah’ın şiddetli azabına karşı uyarıyoruz. Bu dünyaya gelince, onları Hilafet mahkemelerinin adaletinden sakındırıyoruz. Allah’ın izniyle Hilafet mahkemeleri, ümmete zulmeden suçluların cezasını tez zamanda verecektir.