Pakistan Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, Pakistan Dışişleri Bakanı Bilavel Butto Zerdari’nin 4-5 Mayıs 2023 tarihlerinde ŞİÖ toplantısına katılmak üzere Hindistan’ı ziyaret edeceğini belirtti. Bu, Pakistan Dışişleri Bakanı’nın son 12 yılda Hindistan’a yapacağı ilk ziyaret olacaktır. Söz konusu ziyaret, Hindu devletinin Keşmir’i zorla ilhakından üç buçuk yıl sonra gerçekleşecektir.

Modi, bir sonraki adım olarak, Hindistan Müslümanlarını vahşice katletmiş ve bastırmıştı. Hindu aşırılık yanlıları o kadar cesaretlenmişler ki canlı yayında Müslüman temsilcilerini öldürmüşlerdi.

Pakistan Dışişlerini Bakanının Hindistan ziyareti, Keşmir’in eski valisi Satya Pal’ın Modi hükümetinin Pulwama saldırısındaki suç ortaklığını ifşa etmesinden hemen sonra gerçekleşecektir. Modi’nin, Balakot’ta hava saldırısı başlatması seçimleri kazanmasını sağlamıştı. Askeri ve siyasi liderliğimizin korkaklığı ve ürkekliği Modi’ye tüm bunları yapma cesaretini vermektedir. Gerçekte Pakistan yöneticileri Hindu devletinin destekçileridir ve Bilavel Butto’nun Hindistan karşıtı açıklamaları Müslümanları aldatmaktan başka bir şey değildir. Şanghay İşbirliği Örgütü’nün sömürgeci Çin’in etkisi altında toplanması, Keşmir’in kutsallığından ve Müslümanların kanından daha mı önemli?! Hindu devletinin Pakistan ve Müslüman karşıtı politikalarına teslimiyet göstererek Pakistan Dışişleri Bakanı niçin Hindistan’ı ziyaret ediyor?

Hindistan Müslümanları, dünyanın en büyük Müslüman nüfusundan biridir. Hindu devleti, Pakistan ve Bangladeşli bir milyondan fazla Müslüman askerle her iki taraftan da kuşatılmıştır. 300.000’den fazla Taliban mücahidi 42 ülkeden oluşan haçlı koalisyonu karşısında ne kadar güçlü olduğunu kanıtlamıştır. Öyleyse nasıl olur da Hindu çetesi Müslümanların evlerini yıkabilir, küçük çocukları halka açık yerlerde asabilir, Müslüman kadınların başörtüsünü yasaklayabilir ve Müslümanların kutsallıklarını açıkça ihlal edebilir?

Pakistan, Bangladeş ve Arap hükümdarlarının eylemsizliği Hindu devletini cesaretlendirmektedir. Bu yöneticiler bu kasaplarla dostluk kurmak için akın ediyorlar, Müslüman kanını, kutsallığını ve onurunu korumak için Müslüman ordularını seferber etmiyorlar, ümmetin sömürgeci düşmanları Amerika, Çin ve diğer ülkeleri memnun etmek için koşuşturuyorlar, bu ülkelerin Müslüman ülkelerdeki amaç ve çıkarlarını gerçekleştirmek için hiçbir çabayı esirgemiyorlar.

Ey Pakistan silahlı kuvvetleri! İşgal altındaki Keşmir’de Müslüman şehitlerin ve yaralıların kanı sizin sorumluluğunuzdadır. Bu hain rejimleri devirmek ve Hilafet Devleti’ni kurmak için nusret vermek boynunuzun borcudur. O zaman Halife, asrın Raja Dahir’ine saldırmak için Muhammed b. Kasım’ı gönderecektir. O zaman Hilafet Keşmir’i özgürleştirecek, kibirli Hindu kralını İslam’ın önünde eğilmeye zorlayacak, ona ve Hindu takipçilerine cizye koyacaktır. Hilafet, Myanmar da dahil olmak üzere tüm bölgeyi yeniden İslam’ın hakimiyetine ve adaletine kavuşturacaktır.

Ey Pakistan silahlı kuvvetleri! Nübüvvet metodu üzere Hilafet’i kurmak için Hizb-ut Tahrir’e nusret verin ve bilin ki, Allah düşmanlarınız karşısında size yardım edecektir. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

إِنْ يَنْصُرْكُمُ اللهُ فَلَا غَالِبَ لَكُمْ وَإِنْ يَخْذُلْكُمْ فَمَنْ ذَا الَّذِي يَنْصُرُكُمْ مِنْ بَعْدِهِ وَعَلَى اللهِ فَلْيَتَوَكَّلِ الْمُؤْمِنُونَ “Allah size yardım ederse artık sizi yenecek hiçbir kimse yoktur; eğer sizi yardımsız bırakırsa O’ndan sonra size kim yardım edebilir? Müminler yalnız Allah’a güvensinler.” ^{[Ali İmran 160]}