Ey Pakistan Müslümanları! Dinimizin ilk kıblesi, Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in İsra ve Miraç yeri, mübarek Ramazan ayında saygısızlığa uğramıştır. Bu mübarek ayda indirilen Kur’ân-ı Kerîm, yırtılıp yerlere atılmıştır. İffetli Müslüman kadınlar, Rablerine itaat için taktıkları başörtüsünden tutulup yerlerde sürüklenmiş, darp edilip yüzleri kanlar içerisinde kalmıştır. Asil Müslümanlar, Yahudi yerleşimcilere yol açmak için Mescid-i Aksa’dan dışarı atılmışlardır. İnsanların en korkağı olan Yahudiler, aslanlar gibi kükrerken, Selahaddin’in torunları evcilleştirilmiş evcil hayvanlar gibi askeri kışlalarında kafeslere kapatılmışlardır.

Gözyaşı dökmeniz yetmez. Kanınızın kaynaması yetmez. Kederinizi ve öfkenizi sosyal medyada ifade etmeniz yetmez. Yahudi varlığının Müslümanların topraklarında yetiştirdikleri hurmaları boykot etmeniz yetmez. Filistin topraklarının her santimetrekaresi ve metrekaresi olmak üzere tamamının kurtarılması farzdır. Pakistan silahlı kuvvetleri içerisindeki oğullarınızın, kardeşlerinizin, babalarınızın ve dedelerinizin askeri üniformasından tutup “Bugün aranızda bir Selahaddin yok mu?” diye sormanız boynunuzun borcudur.

Ey Pakistan’ın Müslüman silahlı kuvvetleri! Etrafındaki sıradan insanların gözlerindeki öfke ve ateşi görüyorsunuz. Peki, ya siz nasıl olmalısınız? Sizin hayatınız sıradan insanların hayatı değil. Sıradan insanlar ticaretini genişletmekten, ev inşa etmekten ve çocukları eğitmekten başka bir şey düşünmez. Sıradan insanlar öfkelerini dilleriyle ve sözleriyle ifade ederler. Sizse ateş ve çelikle hareket etmelisiniz. Sizin hayatınız, Allah’ın şehide verdiği bol nimetleri tatmak için bedeninin savaşta paramparça olmasını arzulayan İslam savaşçısının hayatı gibi olmalıdır. Size İmam Mehdi’yi bekleyen Horasan ordusu olduğunuz söyleniyor, o halde şimdi müminler ordusu gibi hareket edin! Müminler ordusunun gerçek yolu, önünüzdedir, bu yol Selahaddin’in ordusunun kanı ve teriyle sulanmıştır. Selahaddin’in ordusu, önce İslam’a göre yöneten tek bir Halife altında İslam ümmetinin birliğini sağlamıştır. Daha sonra Halife’nin komutası altında toplanıp Mescid-i Aksa’nın kurtarılması onuruna nail olmak için büyük bir mesafe kat etmiştir. Şimdi harekete geçmeliyiz. Bu zavallı yöneticileri bir kenara atın ve Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet’i yeniden kurmak için nusret verin. İşte o zaman Raşit Halife, Mescid-i Aksa’da zafer tekbirleri yükselmeden önce işgalcileri yerle yeksan etmek için bu Ramazan İkinci Hıttın Savaşı’nda size önderlik edecektir. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

وَاقْتُلُوهُمْ حَيْثُ ثَقِفْتُمُوهُمْ وَأَخْرِجُوهُمْ مِنْ حَيْثُ أَخْرَجُوكُمْ“Onları nerede yakalarsanız öldürün. Sizi çıkardıkları yerden (Mekke’den) siz de onları çıkarın.” ^{[Bakara 191]}