حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Mısır
Medya Bürosu
No: MS-BA-2025-MB-TR-26 |
H. 1 Safer 1447 M. Cumartesi, 26 Temmuz 2025 |
Gazze Ablukası, Mısır Rejiminin İhanetinin Bir Göstergesidir
BM’nin yayımladığı son rapora göre Gazze, açlığın en ağır seviyesi olan beşinci evreye, yani “felaket düzeyindeki açlık” aşamasına girmiş durumda. Dünyanın dört bir yanındaki Müslümanlar, yardım kampanyaları ve ablukayı kırmaya yönelik konvoylarla Gazze’ye destek olmaya çalışıyor. Ancak Gazze’ye sınırı bulunan başta Mısır olmak üzere çevre ülkeler gelişmeleri sadece izlemekle yetiniyor. Mısır hükümeti, elinden bir şey gelmediğini öne sürerek yalnızca arabuluculukla yetindi. Peki gerçekten Mısır, Gazze’ye yardım edecek güçten yoksun mu?
Yahudilerin Gazze’ye yönelik saldırıları başladığı ilk günden bu yana Mısır yönetimi, Gazze halkına yardım için elinden geleni yaptığını savundu ve sınır kapılarının kapatılması ile abluka konusunda herhangi bir sorumluluğu olduğunu reddetti. Ancak ortaya çıkan veriler, Mısır’ın bu açıklamalarının gerçeği yansıtmadığını ve hatta mevcut durumun, Mısır yönetiminin Yahudiler ile Gazze savaşı öncesinde başlayan iş birliği olmadan meydana gelemeyeceğini gösteriyor. Yahudi saldırılarının başlamasıyla birlikte İslam dünyası, Mısır’dan müdahale ederek Gazze’deki sivil halka yönelik gerçekleştirilen füze saldırılarını durdurmasını talep etti. Ancak Mısır yönetimi değil müdahale etmek, Yahudilerin Refah Sınır Kapısı’nda, Refah’ın güneyindeki Acra bölgesinde ve Sina’daki farklı noktalarda bizzat Mısırlıları saldırmalarına bile ses çıkarmadı. Mısırlı askerler, Yahudi füzelerinin Gazze’deki kardeşlerini ya da sınırdaki arkadaşlarını öldürdüğünü gördüler. Ama devlet, hiçbir adım atmadı. Böylece bu savaş ihanet ve teslimiyet sahnelerine maruz kaldı.
Mısır rejimi, yalnızca Müslümanların kanının dökülmesine sessiz kalmakla yetinmedi; aynı zamanda Yahudi varlığının Refah Sınır Kapısı’nı kontrol altına almasına da göz yumdu. Bu adım, Mısır’ın uzun süredir Filistin davasına müdahil olmamasını gerekçelendirdiği barış anlaşmasının maddeleriyle de açıkça çelişmektedir. Ortaya çıkan tablo, askeri kapasite eksikliğinden ziyade siyasi bir tercihin, yani rejimin Yahudi varlığıyla örtülü bir uyum içinde hareket etmesinin sonucudur. Bunun en açık kanıtı ise rejimin bu konuda hiçbir tutum sergilememesidir. Rejim, askeri müdahale veya diplomatik yaptırım gibi herhangi bir caydırıcı önlem almayarak, sadece kapının kapatılmasından kendisinin sorumlu olmadığını açıkladı. Bu tutum, Yahudi varlığının sınır kontrolü üzerindeki yetkisini dolaylı yoldan tanıma anlamına gelmektedir.
Elbette, bu konuyu Süveyş Kanalı’ndan bahsetmeden ele almak imkânsızdır. Zira bu kanal, Yahudi varlığı ve Amerika’ya baskı uygulamak için kullanılabilecek en önemli baskı araçlarından biridir. Ancak Mısır’ın bu kozunu olabilecek en kötü şekilde kullandığı da bir gerçektir. Son günlerde, Amerikan ve Yahudi varlığı bayraklı savaş gemilerinin kanaldan geçtiğini gösteren videolar yayınlandı. Mısır yönetimi ise ‘uluslararası hukuk’ gereği bu geçişleri engelleyemediğini iddia etti. Bu durum, söz konusu yasaların çoğunlukla Batı’nın çıkarlarını hizmet etmek için uygulandığını ortaya koyuyor!
Bugün Mısır’da bizler, sömürgeciliğin İslam sistemine alternatif olması için kurduğu bir rejimin bize yaşattığı en karanlık ihanet ve teslimiyet tablolarına şahit oluyoruz. Mısır rejiminin, Yahudilerin emirleri doğrultusunda Gazze’yi abluka altına alarak, yardım girişlerini engelleyerek ve kuşatmayı yarma girişimlerini bastırarak Gazze’deki kardeşlerimizin katline ortak olduğuna, bağış toplayanları veya sınır kapısına ulaşıp ablukayı kırmak isteyenleri gözaltına aldığına tanık oluyoruz. Ve ortaya akıl almaz bir manzara çıkıyor: Müslüman askerlerin ağlayarak yalvaran gayrimüslim aktivistlere, Gazze halkına yardım etmek için geçiş izni vermediğini görüyoruz. Bu neyin göstergesi? Hangi derinliğe battık biz? Kim için, kime karşı bu engel?
Ey Mısır Kinane halkı! Biz Mısır halkı olarak, Gazze’deki kardeşlerimizin katledilişini gördükçe öfkeden kahroluyoruz! Biliyoruz ki sizler, hem Gazze’ye yardım edecek hem de bütün Filistin’i özgürleştirecek güce ve donanıma sahipsiniz. O halde, bu büyük şerefe koşun! Unutmayın, Allah sizinle beraberdir, O sizin yardımcınızdır ve O, amellerinizi asla zayi etmeyecektir.
إِن يَنْصُرْكُمُ اللهُ فَلَا غَالِبَ لَكُمْ وَإِن يَخْذُلْكُمْ فَمَن ذَا الَّذِي يَنصُرُكُم مِّنْ بَعْدِهِ وَعَلَى اللهِ فَلْيَتَوَكَّلِ الْمُؤْمِنُونَ“Allah size yardım ederse, sizi yenecek yoktur. Eğer sizi yardımsız bırakırsa, ondan sonra size kim yardım edebilir? Müminler, ancak Allah’a tevekkül etsinler.” [Ali İmran 160]
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Mısır Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi 31 el-Cela’ Caddesi, Kahire / Mısır Telefon: Tel: +(20) 2 27738076 – 5119857010 www.hizb.net/ |
E-Mail: hizb.ut.tahrir.eg@gmail.com |