حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Mısır
Medya Bürosu
No: MS-BA-2025-MB-TR-23 |
H. 26 Muharrem 1447 M. Pazartesi, 21 Temmuz 2025 |
Ey Mısır’ın (Kinâne’nin) Askerleri! Gazze’ye Bu İhanetiniz, Alnınıza Sürülmüş Bir Kara Lekedir! Ve Bunun da Ötesinde, Kıyamet Günü Allah’a Hesap Vermek Vardır
Her gün bir çocuk, açlığın koynunda can verir Gazze’de. Bir ihtiyar, bir yudum ilaçsız son soluğunu bırakır toprağa. Bir kadın, susuzluğun ya da açlığın ezdiği ruhuyla, dayanılmaz bir sancı içinde yumar göz kapaklarını ebediyete. Her saat bir damla yaş düşüyor semadan, her kaya feryat ediyor, toprak beddua yağdırıyor ihanet edenlere! İşte o, Gazze’dir... Gazze, yalnızca hudutlar ve namlularla değil; orduların başındaki korkakların, ihanet tahtındaki hükümdarların ve kendi ümmetinin dilsiz şeytanlarının riyakârlığından örülmüş bir utanç duvarıyla muhasara altındadır.
Bugün Gazze’de yaşananlar basit bir insani trajedi değil, uygarlık iddiasında bulunan bir dünyanın gözleri önünde arsızca işlenen dört başı mamur bir cürümdür! Hani o ümmetin, ‘zırhım ve kılıcım olsun’ diyerek varını yoğunu uğruna harcadığı, kendi aç kalıp doyurduğu ordular nerede? Sanki Gazze’de olanlar onları ilgilendirmiyormuş gibi veya sanki Gazze halkı onların ümmetinden değilmiş gibi davranıyorlar.
Ey ümmetin orduları! Artık damarlarınızdaki kanın kaynama vakti gelmedi mi?! Ey göğüslerine rütbeler ve madalyalar takanlar! Unutmayın ki bu dünya - makamlarıyla, maaşlarıyla, rütbeleriyle - bir anda yok olup gidecektir. Ölüm anında, Allah’ın huzuruna çıplak ve yalın ayak çıkacağınız o günde; ne paranız ne de mevkiniz işinize yaramayacaktır. Rütbeleriniz de madalyalarınız da sizi kurtaramayacaktır. Ne insan yapımı kanunlar ne de anayasalar size şefaatçi olacaktır. O gün sadece yardım edebileceğiniz halde yardım etmediğiniz, öldürülen, aç bırakılan, işkence gören Gazzelilerden hesaba çekileceksiniz!
O gün mutlaka gelecek! O gün, Mısır, Ürdün, Türkiye ve Pakistan silahlı kuvvetlerindeki her askerden hesap sorulacaktır: Gazze’deki kardeşlerini neden yüs üstü bıraktın? Onların çocuklarının açlıktan can vermesine neden göz yumdun? Yaşlıların susuzluktan kırılmasına neden seyirci kaldın? Silaha sahip değil miydin? Yolu bilmiyor muydun? İçinde bir tutam iman kırıntısı bile kalmamış mıydı?
Bugün Gazze’de yaşananlar, gerçek bir sınav günüdür. Bu, orduların sınavı, inancın sınavı, adamlığın sınavı ve imanın sınavıdır. Ve hiçbir an, bir askerin, kardeşlerinin imdadına koşmak için silahını doğrulttuğu o andan daha kutlu olamaz! Ve hiçbir an, zilletin ve zalimlere kayıtsız şartsız biat etmenin prangalarını paramparça ettiği o andan daha azametli olamaz! İşte şerefi tarihe nakşeden ve adını ölümsüzler kütüğüne yazdıran an, bu andır! Yoksa o resmi törenlerde ümmetin düşmanlarına selam durulan anlar değil!
Ey alimler, vaizler, düşünürler ve samimi gençler! Sakın sorumlu olmadığınızı düşünmeyin! Çünkü böyle bir durumda susmak suçtur ve Gazze’nin terk edilişine sessiz kalmak, bu suça ortak olmaktır. Kaleminizle yazın, dilinizle haykırın, bu zulmü reddedin! Ümmet ile öz davası, ordular ile asli vazifeleri arasındaki o kopmaz bağı yeniden kurun! Ümmete, kendi evlatları katledilirken sessiz kaldığını hatırlatın. Ordulara kurtuluş için hala önlerinde bir fırsatın olduğunu hatırlatın! Bu, üzerlerindeki bu zillet yaftasını söküp atmak, esaret prangalarını parçalamak ve şeref dolu cihat meydanına atılmak için son bir fırsattır.
Ey ümmetin özellikle de Kinane’nin askerleri! Asli göreviniz, tüm Filistin özgürleşene dek işgalci rejime karşı topyekûn savaş ilan etmektir. Mısır ordusundaki her samimi kimsenin temennisinin de bu olduğunu biliyoruz. Bu arzunun önündeki tek engel ise, orduyu gaspçı varlığın bekçisi ve onun piyonu haline getiren hain uşak rejimdir. Dolayısıyla yapmanız gereken, bu hain sistemi tüm unsurlarıyla birlikte kökünden söküp atmak ve ülke yönetimini, İslam’ı bir proje olarak benimseyen ve hemen hayata geçirebilecek yetkinlikte, bilinçli bir siyasi liderliğe devretmektir. Aranızda, ümmetin meselelerini bilen, ona sadık, Nübüvvet metodu üzere Hilafet’i inşa etmek amacıyla eksiksiz bir kadro ve programa sahip Hizbut‑Tahrir gibi bir siyasi liderlik mevcuttur.
وَمَا لَكُمْ لاَ تُقَاتِلُونَ فِي سَبِيلِ اللهِ وَالْمُسْتَضْعَفِينَ مِنَ الرِّجَالِ وَالنِّسَاء وَالْوِلْدَانِ الَّذِينَ يَقُولُونَ رَبَّنَا أَخْرِجْنَا مِنْ هَـذِهِ الْقَرْيَةِ الظَّالِمِ أَهْلُهَا وَاجْعَل لَّنَا مِن لَّدُنكَ وَلِيّاً وَاجْعَل لَّنَا مِن لَّدُنكَ نَصِيراً“Size ne oluyor da, Allah yolunda ve “Ey Rabbimiz! Bizleri halkı zalim olan şu memleketten çıkar, katından bize bir dost ver, bize katından bir yardımcı ver” diye yalvarıp duran zayıf ve zavallı erkekler, kadınlar ve çocukların uğrunda savaşa çıkmıyorsunuz?” [Nisa 75]
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Mısır Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi 31 el-Cela’ Caddesi, Kahire / Mısır Telefon: Tel: +(20) 2 27738076 – 5119857010 www.hizb.net/ |
E-Mail: hizb.ut.tahrir.eg@gmail.com |