Cuma, 10 Şevval 1445 | 2024/04/19
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Mısır
Medya Bürosu

No: MS-BA-2021-MB-TR-01 H. 14 Cumâde’s Sânî 1444
M. Cumartesi, 07 Ocak 2023

Mısır’ın Ekonomik Krizi, Aslında Rejim Krizidir, Rejim, Hastalığın Kaynağı ve Belanın Temelidir

Aşırı yoksulluk, işsizlik, siyasi ve ekonomik kaos, insanların kahir ekseriyeti pahasına birkaç kişinin absürt zenginliği, Mısır Lirasının yabancı para birimleri karşısında eşi benzeri görülmemiş bir şekilde değer kaybetmesi, insanların birikimlerinin erimesi, yaşam standartlarının sert bir şekilde düşmesi, kamu borcunun sürekli artması, fiyatların benzeri görülmemiş bir şekilde artması, ekonomik ve stratejik kaynakların ümmet düşmanlarına peşkeş çekilmesi vb. Mısır’ın bugünlerde yaşadığı gerçekliktir… Ordunun kontrolü ve iktidarı ele geçirmesinin ardından son yıllarda ekonomik kriz daha da kötüleşti. Oysa ordunun Muhammed Mursi’ye karşı düzenlediği darbenin gerekçesi, ülkeyi çöküşten kurtarmak ve zenginliklerinin Katar’a satılmasını engellemekti!

Tuhaf olan şu ki, rejimin krizden çıkmak için sunduğu gerçek çözümler yok. Sunduğu şeyler, Mısır’ı 1970’li yıllarından beri borç ve tefecilik bataklığına sürükleyen IMF ve Dünya Bankası’ndan kredi almak gibi yozlaşmış politikalardır. Bu iki uluslararası sömürge kurumu, Mısır ekonomisini sömürgeci güçlerin irade ve emellerine ipotek eden zorlu koşullar altında bu kredileri vermektedir. Bu koşullar hiçbir ülkede gerçek bir ekonomik kalkınmaya yol açmamış, aksine vergilerin artmasına ve temel mallarda sübvansiyonların kaldırılmasına yol açmıştır. “Tasarruf tedbirleri” dedikleri şey, insanların yoksulluğuna yoksulluk katmaktan başka bir şey değildir.

Mısır rejimi, ısrarla borç kısır döngüsünde debelenip duruyor ve tefeci borçları yeni borçlarla kapatıyor. IMF geçtiğimiz günlerde 46 ay süreli 3 milyar dolarlık yeni kredi paketini onayladı ve Mısır, Arjantin’den sonra en büyük ikinci borçlu ülke haline geldi. Mısır Merkez Bankası da faiz oranlarını 300 baz puan (%3) artırdı. Mısır lirasındaki değer kaybını frenlemenin ve dolayısıyla Mısır Merkez Bankası’nın 2022 Eylül ayı raporuna göre yüzde 19’a ulaşan enflasyon oranındaki artışı durdurmanın tek yolunun bu olduğunu iddia etti. Ülkenin dış borcu yaklaşık 157,8 milyar dolar olarak gerçekleşti ve bu da son on yıla göre borcun yaklaşık 5 kat arttığı anlamına gelmektedir. Zira 2012 yılı sonunda borç, yaklaşık 34,4 milyar dolardı.

Rejimin bu karanlık tünelden borçlanarak, faiz oranlarını artırarak, devlet mallarını satarak çıkmak istemesi, işe yaramayacaktır. Çünkü bunların hepsi, kapitalist sistemden alınmış çözümlerdir. Hâlbuki kapitalist sistem belanın kaynağıdır. Mekanizmaları, yasaları ve mali özgürlüğü ile bu sistem, tekelleşmeyi ve kamu pahasına servetlerini artırmak için kapitalistler ve spekülatörlerin tasmasını tamamen serbest bırakmaktadır.

O halde ekonomiyi canlandırmak ve krizin üstesinden gelmek için ileri sürülen tüm bu çözüm ve planların başarısız olmasının nedeni, bu krizi yaratan ve krize neden olan bu sistemden alınmış olmalarıdır. Kapitalizmden yardım istemek, kızgın tavadan alıp ateşe atmak gibidir. Batılı düşünürler ve kapitalistlerin ileri gelenleri bile önerilen çözümlerin etkinliğini sorgulamışlar, bu çözümlerin - eğer başarılı olurlarsa - sadece çöküşün ertelenmesine katkıda bulunacağını kabul etmişlerdir. Sorunları köklü bir şekilde kesinlikle çözemezler.

Hizb-ut Tahrir olarak biz, krizi radikal bir değişimle çözmeye çağırıyoruz. Çözüm, ekonomide bu korkunç kötüleşmeye yol açan kapitalist ekonomik girdapta değildir. Aksine etrafımızı saran entelektüel duvarları yıkmalı ve çözümleri bu duvarların dışında aramalıyız. Herhangi bir soruna gerçek bir çözüm arayışında olan her düşünür ve bilim insan böyle yapmak zorundadır. Biz, bir siyasi parti olarak, tüm insanlığı İslam’ı ve ekonomik sistemini derin ve kapsamlı bir şekilde incelemeye çağırıyoruz. İslam, insanın bu dünya hayatını eksiksiz bir şekilde düzenleyen sistemlerin fışkırdığı kapsamlı bir yaşam ideolojisidir. İnsanlık, İslam’ın ve sunduğu çözümlerin büyüklüğünü ve doğruluğunu görecek, sorunlarını doğru bir şekilde çözen tek sistemin İslam olduğunu anlayacak, İslam, hayatın her alanında kapsamlı bir şekilde uygulanmadıkça bu sorunlardan kurtulamayacağını ve sorunlar dilemmasından çıkamayacağını fark edecektir.

Bu büyük ilâhî ideolojiye inanan biz Müslümanların, Kenane yurdundaki sorunlarımızı, başarısızlığı inananları katında kanıtlanmış insan yapımı hastalıklı sistemlere götürmemiz gerçekten çok üzücüdür. İslam’ı anlamak ve onu tüm sorunlarımızın çözümüne esas kılmak için yüce İslam’a geri dönmeliyiz. Kitabında Yüce Rabbimiz şöyle buyurmaktadır:

وَلَوْ أَنَّ أَهْلَ الْقُرَى آَمَنُوا وَاتَّقَوْا لَفَتَحْنَا عَلَيْهِمْ بَرَكَاتٍ مِنَ السَّمَاءِ وَالْأَرْضِ وَلَكِنْ كَذَّبُوا فَأَخَذْنَاهُمْ بِمَا كَانُوا يَكْسِبُونَ  O ülkelerin halkı inansalar ve sakınsalardı, elbette onların üstüne gökten ve yerden nice bereket kapıları açardık, fakat yalanladılar, biz de ettikleri yüzünden onları yakalayıverdik.” [Araf 95] Gerçek takva, her işte Allah’tan korkmaktır, yani Allah’ın emirlerine uymak, ekonomik işlemler dâhil olmak üzere tüm işlerimizde O’nun yasaklarından sakınmaktır. Akitlerde, alım satımda, şirket kurmada ve tüm ticari faaliyetlerde, Şeriatın tüm hükümlerine uymalıyız. Şeriat, ticari işlemleri ayrıntılı bir şekilde detaylandırmış ve tüm ticari işlemler için katı koşullar belirlemiştir. Faiz dışında İslam’daki ekonomik sistemin kapitalist sistemle aynı olduğunu düşünmek, çok büyük bir yanılgıdır. Çünkü İslam ekonomik sisteminin dayandığı temeller, kapitalist sistemin dayandığı temellerden tamamen farklıdır. Sahip olunan şeyin niteliğine göre mülkiyet türleri vardır. Mülkiyet ya bireysel mülkiyet ya kamu mülkiyeti ya da devlet mülkiyeti olabilir. Bir de ne şirketlerin ne de şahısların sahip olmasına kesinlikle izin verilmeyen varlıklar vardır (petrol ve gaz kuyuları ve yeraltı zenginlikleri gibi). Kapitalist sistem, böyle bir taksimatı bilmez. Ayrıca İslam’da mülkiyet özgürlüğü yoktur, aksine mülkiyet, kanun koyucunun belirttiği beş sebeple sınırlıdır. Kapitalizm ise tefecilik, kumar, ahlaksızlık vb. yollar gibi başkalarının haklarına tecavüz edilmediği sürece herhangi bir şekilde mülkiyet edinilmesine izin verir. Şirketler alanında ise İslam, icap ve kabul ile beden unsurun bulunmadığı hisseli şirketler gibi salt mali şirketleri ve kişinin elinde olmayanı satmasını yasaklamıştır. Bu ve diğer şeri kısıtlamalar ile İslam ekonomik sistemi, tüm ekonomik sorunlara çözüm üretir. Yine yönetim, dış politika, eğitim ve içtima sistem gibi sorunları da çözer... Çünkü İslam, erkânı kâmil bir yapıdır, her tarafı yamalı bir bohça değildir! Dolayısıyla Mısır’daki mevcut ekonomik krizin, bir sistem krizi olduğunu söyleyebiliriz. Bu nedenle bu sistem, çekirdek gibi bir kenara atılmalı, İslam kapsamlı ve inkılabı bir şekilde derhal uygulama sahasına konulmalıdır.

Ey Kenane ordusu içindeki samimiler! Ey kalplerinde hala Allah ve Rasûlü ve İslam sevgisi olanlar! Sizden başka kim İslam’dan, Şeriattan ve İslam Devletinden yana olacaktır? İslam’a sizden başka kim yardım edecektir? Bu rejimin, başının ve yürütücülerinin yolsuzluğunu en iyi siz biliyorsunuz. Sessizliğinizi garanti altına almak, sizin tarafınızdan gelecek tehlikeyi bertaraf etmek ve sadakatinizi satın almak için rüşvet olarak verilen maaşlar ve ayrıcalıklar bunun en iyi kanıtıdır. Dağıtılan ulufeler, Mısır’ın zenginlikleri ve devasa kaynaklarından alacağınız gerçek haklarınız karşısında devede kulak kalır. O halde Allah’ın helâl kıldığı şeyleri sakın yöneticilerin kızgınlığına değiştirmeyin, bu, sizi ve çocuklarınızı cehennemin dibine sokacaktır. Boyunlarınızdan bu sistemin tasmasını çıkarın ve sizi ona bağlayan tüm ipleri kesin. Halkınızın tarafında yer alın ve onların onurlu bir yaşam özlemlerini gerçekleştirin. O yaşamı gerçek anlamda sadece İslam ve onun devleti Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet sağlayabilir. Öyleyse Hilafetin Ensar’ı olun, Hilafeti kurmak için Hizb-ut Tahrir’e nusret verin ve Ensar’ın biyografisini yeniden diriltin. O zaman Allah, size fetih nasip edecek, üzerinizdeki lütuf ve nimetini tamamlayacak, Kenane Mısır’ı, Hilafet tacının mücevheri ve dayanak noktası olacaktır. Allahım bir an önce Hilafeti nasip eyle.

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Mısır
Medya Bürosu
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
31 el-Cela’ Caddesi, Kahire / Mısır
Telefon: Tel: +(20) 2 27738076 – 5119857010
www.hizb.net/
E-Mail: hizb.ut.tahrir.eg@gmail.com

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER