Perşembe, 10 Cumade’s Sânî 1446 | 2024/12/12
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Merkezî Medya Ofisi

No: HT–BA–2024–MB–TR–50 H. 6 Cumâde’s Sânî 1446
M. Pazar, 08 Aralık 2024

Şam Halkını, Zorba Esed ve Rejiminin Devrilmesinden Dolayı Kutluyoruz! Artık Nübüvvet Metodu Üzere Raşidi Hilafet Yolunda İlerleme Zamanı

2024 yılı 8 Aralık Pazar sabahı, “Saldırganlığın Caydırılması” operasyonunun 12. gününde, muhalif savaşçılar Suriye’nin başkenti Şam’a girerek Beşşar Esed rejimini devirdi. Reuters haber ajansının Suriyeli yetkililere dayandırdığı haberine göre, Esed başkentten bilinmeyen bir yere kaçtı. Bu zaferle birlikte muhalif güçler, İdlib, Halep, Hama, Humus ve Şam’ı özgürleştirmiş ve rejimin karanlık hapishanelerinde tutulan binlerce mahkûmu serbest bırakmıştır. Şam toprakları, zalim rejimin çöküşüyle rahat bir nefes aldı. Tekbir sesleri, Şam ve çevresinde yankılanırken, halk ülkenin meydanlarında ve dünyanın dört bir yanında kutlama yaptı. Bu sevinç, adeta bir bayram havası oluşturdu ve haklarıydı da.

Beşşar Esed ve rejiminin çöküşü, savaşçılar için büyük bir zafer, Şam halkı için ise bir kurtuluş anlamına geliyor. Çocuklar, kadınlar, yaşlılar ve erkekler, rejimin hapis, ölüm, sürgün, açlık ve tecavüz gibi zulümlerinden kurtulmuştur. Rejim, 13 yıl süren devrim boyunca ve öncesinde, çocuklara, kadınlara, yaşlılara ve erkeklere hapis, ölüm, sürgün, açlık ve tecavüz gibi zulümlerle acımasız bir yönetim izlemiştir. Bu süreç, halkın kalplerinde derin yaralar bırakmıştır. Bu büyük zafer için Şam ve halkını kutluyor, her şeyden önce Allah’a hamdediyoruz. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurmuştur:

قُلِ اللَّهُمَّ مَالِكَ الْمُلْكِ تُؤْتِي الْمُلْكَ مَن تَشَاءُ وَتَنزِعُ الْمُلْكَ مِمَّن تَشَاءُ وَتُعِزُّ مَن تَشَاءُ وَتُذِلُّ مَن تَشَاءُ بِيَدِكَ الْخَيْرُ إِنَّكَ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ“De ki: Mülkün gerçek sahibi olan Allah’ım! Sen mülkü dilediğine verirsin ve mülkü dilediğinden geri alırsın. Dilediğini yüceltir, dilediğini de alçaltırsın. Her türlü iyilik senin elindedir. Gerçekten sen her şeye kadirsin.” [Ali İmran 26]

Zaferin ardından hatırlanması gereken en önemli husus, mevcut kazanımlarla yetinilmemesi gerektiğidir. Beşşar Esed rejiminin düşüşü bir başlangıç olmalı, son değil. Savaşçılar, Şam topraklarının tamamını özgürleştirme hedefine ulaşana kadar yollarına devam etmelidir. Amaç, tüm Şam’ı tek bir liderin yönetimi altında birleştirerek, Nübüvvet metodu üzere ikinci Raşidi Hilafeti ilan etmek olmalıdır. Böyle bir devlet, İslam’ın tam anlamıyla uygulayacak, sistemleri, anayasası ve yapısı ile seküler bir devlet ya da İslami cumhuriyet ya da krallık değil saf bir İslami devlet olacaktır. Aksi halde, Şam halkının ve devrimcilerinin büyük fedakarlıkları, bekledikleri ve istedikleri değişimi sağlayamayacaktır.

Seküler veya demokratik bir devleti kabul etmek ya da iç fraksiyonel çatışmalara girerek ülkeyi kantonlara ve bölgelere bölmek, verilen emeklerin, kaybedilen canların ve harcanan paraların boşa gitmesi demektir. Ülkenin Erdoğan Türkiye’sinin gözetiminde ve vesayetinde yeni bir yüzle Amerikan sömürgeciliğinin kucağında kalması demektir. “Devlet kurumları” adı altında pazarlanan bu model, kapitalist sistemin bir versiyonudur ve bu sistem, kanlarını dökerek “Bu Allah içindir, Allah içindir” sloganını haykıran devrimcilere ve savaşçılara pazarlanmaya çalışılmaktadır.

Devrimciler ve savaşçılar, Şam’da sömürgeciliği kökünden temizlemek için kararlılıkla ilerlemelidir. Geride hiçbir askeri üs, güç veya sömürgecilik destekçisi parti bırakılmamalıdır. Şam, yalnızca Müslümanlara ait olmalıdır. Ayrıca, Amerika’nın bölgedeki vekilleri olan Türkiye, İran, Irak ve Müslümanların diğer yöneticileriyle tüm ilişkiler kesilmelidir. Bu adım, kararlarının bağımsız olmasını sağlayacak ve devrimlerinin diğer devrimlerde olduğu gibi başarısızlıkla sonuçlanmasını önleyecektir. Böylece Şam, yeniden İslam yurdu haline gelecek ve müminler, Allah’ın zaferiyle sevineceklerdir. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

الَّذِينَ يَتَرَبَّصُونَ بِكُمْ فَإِنْ كَانَ لَكُمْ فَتْحٌ مِّنَ اللَّهِ قَالُوا أَلَمْ نَكُن مَّعَكُمْ وَإِنْ كَانَ لِلْكَافِرِينَ نَصِيبٌ قَالُوا أَلَمْ نَسْتَحْوِذْ عَلَيْكُمْ وَنَمْنَعْكُم مِّنَ الْمُؤْمِنِينَ فَاللَّهُ يَحْكُمُ بَيْنَكُمْ يَوْمَ الْقِيَامَةِ وَلَن يَجْعَلَ اللَّهُ لِلْكَافِرِينَ عَلَى الْمُؤْمِنِينَ سَبِيلاً“Onlar sizi gözetleyip duran kimselerdir. Eğer Allah tarafından size bir fetih (zafer) nasip olursa, “Biz sizinle beraber değil miydik?” derler. Şayet kâfirlerin (zaferden) bir payı olursa, “Size üstünlük sağlayıp sizi müminlerden korumadık mı?” derler. Allah, kıyamet günü aranızda hükmünü verecektir. Allah, müminlerin aleyhine kâfirlere hiçbir yol vermeyecektir.” [Nisa 141]

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Merkezî Medya Ofisi
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
el-Mezra’a, P.K. 5010-14, Kolombiya Merkezi B Blok Kat:2, Beyrut/Lübnan
Telefon: TEL: 0096 113 07 59 4 / GSM: 0096 171 72 40 43
www.hizb-ut-tahrir.info
E-Mail: media [@] hizb-ut-tahrir.info

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER