Pazartesi, 21 Cumade’s Sânî 1446 | 2024/12/23
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Merkezî Medya Ofisi

No: No: 1442 / 030 H. 29 Şa'bân 1442
M. Pazar, 11 Nisan 2021

Basın Açıklaması

1442 Yılı Mübarek Ramazan Hilalini Gözetleme Duyurusu

Bismillahirrahmanirrahim. İnsanlığı yaratan, Peygamberleri Risalet’le gönderen, zorbaları kahreden, âlemlerin Rabbi Allah’a hamdolsun. Salat ve selam hayırlıların Efendisi, Risalet sahibi, Hilafet sisteminin tesisi vahyedilen, yıkılışından sakındıran ve dönüşünü müjdeleyen Efendimiz Muhammed’e, Onun Ali ve ashabı üzerine olsun.

Buhari Sahihinde Muhammed ibn Ziyad yoluyla şöyle rivayet etti: “Ben, Ebu Hurayra’yı şöyle derken işittim: Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu ya da Ebu’l Kasım şunları söyledi: «صُومُوا لِرُؤْيَتِهِ وَأَفْطِرُوا لِرُؤْيَتِهِ فَإِنْ غُبِّيَ عَلَيْكُمْ فَأَكْمِلُوا عِدَّةَ شَعْبَانَ ثَلَاثِينَ»“Hilali gördüğünüz zaman oruç tutun. Hilali gördüğünüzde iftar edin. Eğer hava kapalı olursa, Şa’bân ayını otuza tamamlayın”

Bu gece Pazartesi gecesi, mübarek Ramazan hilalinin gözetlenmesi sonrasında hilalin şeran görülmediği belirlendi. Dolayısıyla yarın Pazartesi günü Şa’bân ayının mütemmimidir. Ertesi Salı günü de 1442 yılı mübarek Ramazan ayının ilk günüdür.

Bu vesileyle ben ve Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi Başkanı ve tüm çalışanları, Hizb-ut Tahrir Emiri Celil Âlim Ata b. Halil Ebu Raşta’nın bu mübarek ayını tebrik ediyoruz. Allah’tan kendisine yardım etmesini, zafer ve hâkimiyeti onun elleriyle hızlandırmasını diliyoruz.

Bu yıl da yine Ramazan ayına kavuşuyoruz. Dünya giderek istikrarsızlaşıyor, krizlere gömülüyor. Kapitalist ideolojinin ortaya çıktığı başkentlerdeki iktidar çevrelerinde ve fikir yapıcılarında, kapitalist sistemin başarısızlığı hissedilir hale gelmiştir. Batı ülkeleri halkları, hükümetlerinin davranışlarına şüpheyle yaklaşıyorlar. Batının sömürgeleştirdiği ülkeler ise -doğrudan veya dolaylı olarak- giderek daha fazla krizlere batıyorlar, istikrarsızlığa ve hatta kaosa gark oluyorlar. Özellikle Müslüman ülkelerin halkları, toplu olarak iki yüz yıldır iki bedel ödüyorlar.

Birincisi, Hilafetin kaldırılmasından bu yana İslam ümmetine yönelik süregelen uluslararası aşağılama. Bu aşağılamanın sembolü, General Gouraud’ın Selahaddin’in (rahimehullah) mezarını tekmelemesiyle başladı. Fransa’nın Efendimiz Muhammed SallAllahu Aleyhi ve Sellem’e avurdunu şişirerek hakareti, görülen son aşağılama değil. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu: ﴿قَدْ بَدَتِ الْبَغْضَاء مِنْ أَفْوَاهِهِمْ وَمَا تُخْفِي صُدُورُهُمْ أَكْبَرُ“Onların kinleri konuşmalarından apaçık ortaya çıkmıştır. Kalplerinde gizledikleri ise daha büyüktür.” [Ali İmran 118]

İkinci bedele gelince, krizler ve trajedilerle dolu bir yaşam. Kapitalist sistemin yönetimi altında, çoğu Müslüman ülke şiddetli krizlerin baskısı altında bitap düştü. Ekonomik, güvenlik ve sosyal krizler, yüz milyonlarca Müslümanın yaşam yeterliliğini vurdu. Bugün ülkeden göç ve kaçış, İslam ümmeti halklarında moda haline geldi!

Geçen yüz yıl sömürgeci kâfir Batı, İslam ümmetinin kaderini kontrol ettiği sürece ümmetin omuzlarından bu zillet ve sefaleti kaldırmayacağını kanıtladı. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu: ﴿وَإِن يَظْهَرُوا عَلَيْكُمْ لاَ يَرْقُبُواْ فِيكُمْ إِلاًّ وَلاَ ذِمَّةً“Nasıl olabilir ki, size üstün gelselerdi ne bir yakınlık, ne de bir ahit gözetirlerdi.” [Tevbe 8] Uygurların eziyeti, Rohingya katliamları, Şam’ın yıkımı ve Mescidi Aksa’nın işgali, tüm bu krizlerin başlangıç noktasıydı. Bu krizler, çıkarlarını temsil eden bir devletin yokluğu nedeniyle Müslümanların, çıkarlarını kontrol etme yeteneklerinin kaybıdır.

Ama bu yüz yılın doğum sancısı, dava erlerinin varlığıyla birlikte, ümmetin, Hilafeti yitirdiğinde, üstünlüğünü de yitirdiğini zihnen ve hissen fark etmesini sağladı. Bu fark ediş, Hilafeti Müslümanlar arasında bir kamuoyu haline getirdi. Hilafeti dört gözle bekliyorlar, dönüşünün özlemini çekiyorlar.

Yine doğum sancısının var ettiklerinden biri de, ümmetin, yöneticilerinin ajanlığını ve ihanetini fark etmesidir. Yöneticilerin endişesi, sömürgeci kâfir Batının çıkarlarına hizmettir. Ümmetin zenginliklerini yağmalaması, ülkesini yıkması ve çocuklarını öldürmesi için onunla iş birliği yaptılar. Bu nedenle ümmet, gasp edilen otoritesinin kurtuluşa ihtiyaç duyduğunu fark etti. Bugün halkları, öfkelidir ve otoritesini geri alma uğrunda kanını akıtmaya hazırdır.

Şeriatın egemenliğine gelince, ümmetin hala bu farza yönelik tereddütleri var. Zira birçok durum ve olayda, egemenliği yalnızca Şeriata ait kılmakta tereddüt ettiğini, İslami Şeriatla birlikte diğer şeriatları da yönetişim konusuna ortak ettiğini görüyoruz. Bunun nedeni, Şeriat’ın hayatın işlerini yürütme yeteneğine olan güven eksikliğinin yanı sıra sömürgeci kâfir Batının gücü karşısında zayıflık kompleksidir.

İşte burada minberler, meclisler, bloklar, platformlar ve medyadaki Müslümanların rolü devreye giriyor. Bu Müslümanlara Allah İslam ümmeti içinde güç ve kuvvet mevkileri bahşetmiştir.

Ey minber, platform, meclis ve blok sahipleri! Ey Allah’ın kulları! Kamuoyunu şekillendirme sorumluluğunu üstlenmeyi yeğlediniz. Allah, güttüklerinizden sizi hesaba çekecektir. Ümmetin, İslam Şeriatına ve hayatın işlerini yönetme yeteneğine güvenini tesis etmek, sizin görevinizdir. Yine diğer Şeriatları Allah’ın Şeriatına ortak etmenin haramlığı konusunda ümmeti bilinçlendirmekten de siz sorumlusunuz. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu: ﴿وَمَا كَانَ لِمُؤْمِنٍ وَلا مُؤْمِنَةٍ إِذَا قَضَى اللَّهُ وَرَسُولُهُ أَمْرًا أَن يَكُونَ لَهُمُ الْخِيَرَةُ مِنْ أَمْرِهِمْ “Allah ve Rasûlü bir işe hüküm verdiği zaman, inanmış bir erkek ve kadına o işi kendi isteklerine göre seçme hakkı yoktur.” [Ahzab 36]

Ey güç ve kuvvet sahipleri! Ey Allah’ın kulları! Bu kutsal ayda sizi, Allah’ın size bahşettiği güç ve kuvveti kullanmaya, Allah’ın Şeriatının tesisi için o güç ve kuvveti uygulama alanına koymaya çağırıyoruz. Halkına yalan söylemeyen bir lider olarak Hizb-ut Tahrir’e nusret vermeniz halinde Batının Müslüman ülkeler üzerindeki nüfuzu kalkacak, ümmet otoritesine yeniden kavuşacaktır. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu: ﴿إِن تَنصُرُوا اللَّهَ يَنصُرْكُمْ وَيُثَبِّتْ أَقْدَامَكُمْ“Eğer siz Allah’a, yardım ederseniz, O da size yardım eder ve ayaklarınızı sabit kılar.” [Muhammed 7]

Ramazan ayınız mübarek olsun, ve’s Selamu Aleykum ve Rahmetullahi ve Berakâtuh

Pazartesi gecesi, H.1442 yılı Şa’bân ayının mütemmimidir.

Mühendis Selâhaddin Addade
حزب التحرير

Hizb-ut Tahrir
Merkezî Medya Ofisi Müdürü

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Merkezî Medya Ofisi
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
el-Mezra’a, P.K. 5010-14, Kolombiya Merkezi B Blok Kat:2, Beyrut/Lübnan
Telefon: TEL: 0096 113 07 59 4 / GSM: 0096 171 72 40 43
www.hizb-ut-tahrir.info
E-Mail: media [@] hizb-ut-tahrir.info

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER