Birkaç Danimarka medyası, Danimarka’nın büyük bira üreticisi Carlsberg’in Çin’deki Uygur Müslümanlarına yapılan şiddetli baskıda yer aldığını bildirdi.

Carlsberg’in Çin iştiraki, Çin’in Müslüman Sincan eyaletinde (Doğu Türkistan) beş bira fabrikasına sahiptir ve tüm bira satışlarının yüzde 85’ini oluşturmaktadır. Ayrıca Çin rejiminin Uygurları izlemek ve ezmek için kullandığı bira festivalinin de resmi sponsorudur.

Çin hükümeti, diğer şeylerin yanı sıra gözaltı, zorla kısırlaştırma, toplu gözetleme, tecavüz gibi yöntemleri kullandı ve kutsal Ramazan ayında bile Müslümanları alkol içmeye zorladı. Bütün bunlar, sadece İslam’a inandıkları içindir.

Carlsberg sadece bir Danimarka şirketi değil, aynı zamanda Danimarka’nın geleneksel ekonomik amiral gemisidir ve uluslararası iş başarısı olarak görülmektedir.

Dahası, Danish Breweries lobi örgütü ve hükümet partileri de dahil olmak üzere Danimarka’daki siyasi seçkinler ile inanılmaz derecede yakın ilişkilere sahiptir. Bu öyle bir ilişki ki yolsuzluğu adeta kurumsallaştıran bir ilişkidir.

Carlsberg’in zorla içki içtirmeye doğrudan karıştığı ve Müslümanlara vahşice baskı uyguladığına dair haberler, elbette ki siyasi tepkileri gerektirir. Tabii Danimarka sözde “insan hakları” endişesinde zerre kadar samimiyse.

Ama Danimarka hükümeti bir kez daha durumun böyle olmadığını kanıtlamıştır, çünkü suçlara maruz kalanlar Müslümanlardır ve mali çıkarlar söz konusudur.

Bundan öncede Danimarka’nın en büyük güneş pili şirketlerinden bazılarının, güneş pillerini Çin rejiminin zorunlu çalışma kamplarında tuttuğu Uygurlar tarafından üretildiği basına yansımıştı.

Bu insanlık dışı önlemler, büyük Danimarkalı şirketler için son derece kârlıdır ve bu şirketler Danimarka devletinin onayı ile oradadırlar, dolayısıyla Uygurlara yapılan zulmün doğrudan suç ortağıdırlar.

Hizb-ut Tahrir olarak biz, Uygurlara yapılan zulümde Çin rejimi ile işbirliği yapılmasını dünya Müslümanlarına açık bir düşmanlık ve Danimarka devletinin İslam’la mücadelesinin bir başka yolu olarak değerlendiriyoruz.