حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Merkezî Medya Ofisi Kadın Kolları
No: HT–BA–2016–MB–TR–51 |
H. 11 Muharrem 1438 M. Çarşamba, 12 Ekim 2016 |
Ateşkes Ardından Yine Ateşkes… Bedeli ise Çocuklarımızın Tertemiz Kanları
Yaklaşık iki haftadır Suriye rejim güçleri ve Haçlı koalisyonuna ait savaş uçakları, silahlı muhaliflerin kontrolündeki Halep şehrinin doğu mahallelerini ele geçirmek için şiddetli saldırı başlattılar. Sözde ateşkes sonrasında da saldırılar iyice hiddetlendi. Ateşkes, murabıt devrimcilerin askeri nabzını yoklamak ve tahammül boyutunu tartmak içindir. Zira etkin güçler, ateşkesin devrimin ilk anlarından itibaren dayatmaya çalışılan siyasi çözüme hizmet edeceğini düşünüyor.
Şuan olayların gidişatı bunu gösteriyor. Doğrudan siviller hedef alınıyor, olabildiğince çocuk ve kadınlar öldürülüyor. Dünya Sağlık Örgütü Sözcüsü Fadila eş Şayeb, 23 Eylül ila 6 Ekim arasında Halep’in doğu mahallelerinde 377 kişinin hayatını kaybettiğini söyledi. Suriye İnsan Hakları örgütüne göre ise son bir ay içinde sivil kayıp sayısı, 1176’ye ulaştı. Aralarında yaklaşık 117 kadın ve 312 de çocuk var. Unutulmamalıdır ki ölen çocuk ve kadın sayısı, toplam sivil kayıpların %59’na tekabül etmektedir. Bu oran, sivillerin bilinçli bir şekilde hedef alındığının bariz bir göstergesidir. Amaç, sivillerin iradesini kırmak ve İslam topraklarında Batılı gündemin uygulanmasını reddeden ve boyun eğmeyen devrimcilere boyun eğdirtmektir.
Ama unutuyorlar, İslam kavramlarına göre yetişen ve Peygamberin okulundan mezun olanların yanıtı, tıpkı ümmetin önderinin yanıtı gibi olacaktır. Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem Kureyşli liderlere, güneşi sağ elime, ayı da sol elime verseler yine de bu davadan vazgeçmem. Ya Allah bu dini hâkim kılar ya da ben bu yolda yok olur giderim yanıtını vermişti.
Bu nedenle Suriye halkına karşı kasıtlı katliam işleniyor. Bina ve evler yerle bir ediliyor. Hastaneler, sağlık tesisleri, ambulans ve sivil savunma sistemi hedef alınıyor. Teröristlerle mücadele bahanesiyle acımasız ve barbarca bombardımana maruz kalanların tedavisi için inşa edilen basit tıp merkezleri yanı sıra son günlerde beşten fazla hastane de işlevsiz kalmıştır. (Terör) nerede? Terörist kim? Ağrı ve acıların olduğu hastanelerde mi? Yoksa çocukların yatak odası ve annelerin kollarında mı? Çocukları yetim, kadınları dul bırakan, topraklarımızı ateşe veren, tertemiz kanlarımızı akıtanlar terörist değil mi?
Kâfir ve zalim diktatörlerin Suriye’de işlediği katliamlar, materyalist standartlara göre “savaş suçları” tabirinin çok çok ötesindedir. Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiseri Prens Zeyd b. Raad el Hüseyin, günlerdir Halep’te sivillere karşı yapılan saldırılar, belki savaş suçları veya insanlığa karşı işlenen suçlar düzeyine çıkabilir. Onca akan kanlar ve yıkımlardan sonra barbarca saldırılar, Batılı politik yasa ve standartlara uygun tanımlamalar düzeyine “belki” mi çıkabilir? Bu, insani değerden yoksun materyalist faydacı çıkarlara göre değişken ve geçişken politikalar doğrultusunda çifte standart değil midir?
Bilin ki ey devrimciler! Devriminiz kolayca hedefine ulaşmayacak. Birçok pazarlık ve uzlaşma aşamasında geçti. Onun için zorlu koşullar, trajedi, yıkım, katliam, çocuk ve kadın ağıtlarının etkisi altında kalarak sakın çözüm inisiyatiflerini kabul etmeyin. Hatta Haçlı kâfirler, Suriyeli çocuk ve kadınları kurtarmak için parmağını bile kıpırdatmayan Müslümanların kiralık ajan yöneticileri sizin aleyhinizde birleşseler bile!
Suriye sancılı günler geçiriyor. Bu sancı, Beşşar ve zorba yönetimi sonrasında iktidara kimin geleceğinin sancısıdır. Suriye’de dizginler Amerika’nın kontrolündedir. Rus müttefikinin de desteğiyle Amerika, her an doğabilecek Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet Devletini diri diri toprağa gömme çabasından geri durmayacak. Zira Batı, muhlislerin iktidara ulaşmasını ve Müslüman ordular içindeki kahraman ümmetin güç ve kuvvet ehlinden nusret almasını önlemek için hilekârlık, sinsilik ve madrabazlık yapmaktan geri durmuyor. Bu yüzden hain yöneticiler, Müslüman orduları, iç sorunlara boğdular ki ordular dizginleri ele alıp varoluşsal gayesini gerçekleştirmesin. Bilindiği gibi Müslüman orduların misyonu, İslam’ı yeryüzünün dört bir yanına yaymak, Mustazafların imdadına koşmak, adalet, emniyet ve güvenliği sağlamaktır.
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Merkezî Medya Ofisi Kadın Kolları |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi el-Mezra’a, P.K. 5010-14, Kolombiya Merkezi B Blok Kat:2, Beyrut/Lübnan Telefon: TEL: 0096 113 07 59 4 / GSM: 0096 171 72 40 43 www.hizb-ut-tahrir.info |
E-Mail: media [@] hizb-ut-tahrir.info |