14 Ağustos 2016 Pazar günü Sınır Tanımayan Doktorlar Örgütü’ne göre Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyonun Kuzey Yemen’in Haydan bölgesinde Kuran eğitimi veren bir okula düzenlediği hava saldırıları sonucunda on çocuk hayatını kaybetti. Tamamı on beş yaş altında olmak üzere 28 çocuk da yaralandı.

Bu çirkin saldırı, Suudi Arabistan öncülüğündeki Arap koalisyonunun çocuklar ve silahlı çatışmalara ilişkin hazırladığı yıllık kara liste raporunun örtbas edilmesinin ardından BM’nin alkışlamasıyla gerçekleşmiştir. Birleşmiş Milletler, Suudi Arabistan’ın Yemen’deki meşru yönetimi ve demokratik olarak seçilmiş Cumhurbaşkanı Abd Rabbo Hadi’yi desteklediği ve ülkeye insani yardımlar sunduğunu ileri sürerek bu operasyona destek vermiştir. BM raporunda belirtilen rakamlar ve hayat koşulları içler acısıdır. BM raporu, Suudi Arabistan öncülüğündeki Arap koalisyonunun Yemen çocuklarına karşı işlediği suçları ele almaktadır.

Ülkelerindeki bu sömürgeci çatışmanın ağır bedelini Yemen çocukları ödüyor. Daha da korkunç olanı ise bu çocuklar, Müslüman ülkesi Suudi yöneticilerin elleriyle katlediliyor, yerlerinden yurtlarından ediliyor, aç bırakılıyorlar. Suudi Arabistan, Müslümanların kıblesi ve Beytullah’a ev sahipliği yapmaktadır. Kâbe, kutsaldır ve Allah katında üstün mevkiye sahiptir. Bu nedenle Suudi yöneticiler, Kâbe’yi ipekle örterler ve Kâbe’nin hizmetkârı olarak böbürlenirler. Ancak Allah katında Müslümanların kanlarını akıtmak Beytullah’a hizmet etmekten çok daha büyük günahtır. Çünkü Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

لهدم الكعبة حجرا حجرا أهون عند الله من سفك دم امرئ مسلم “Kâbe’nin taş taş yıkılması, Allah katında tekbir Müslümanın kanının akmasından daha ehvendir.”Fakat Suudi yöneticiler, Allah’ın emrine saygı duymuyor, yüceltmiyor ve Yemen çocuklarının kanlarına hiçbir değer vermiyorlar. Aksine terörle mücadele, bölgede barış ve güvenliği koruma adına masum kanları akıtarak azgınlaşıyorlar.

Hal böyleyken Suudi Arabistan’ın BM Daimi temsilcisi Abdullah el-Muallimi, “Husiler ve devrik Cumhurbaşkanı Salih yandaşlarının bu savaşta çocukları canlı kalkan olarak kullandıklarını”söyledi. Sanki bu sözleriyle el-Muallimi, bu çocukların katilinin Husiler ve Salih olduğunu ima etmektedir. Bununla Suudi Arabistan’ın iğrenç katliamını meşru göstermeye çalışmaktadır! Böyle olsa da katliam, katliamı meşru kılmaz. Bu cani ellerle Kâbe’yi yıkmak, diğer canilerin suçunu yasallaştırmaz. Keşke akletselerdi...

Aman Allahım Yemen çocuklarının sıkıntıları, Irak, Afganistan, Burma ve Suriye çocuklarının sıkıntılarına ne kadar da çok benziyor... Cellatlar farklı olsa da mağdurlar aynı. Son derece korkunç ve tüyler ürperticidir ki, İslam topraklarında katil de maktul de Müslümandır. Evet, totaliter rejimin silah ve bomba yüklü uçakları, Mescidi Aksa’yı işgalci Yahudilerden kurtarmak ya da Şam’daki onurlu Müslümanlara yardım etmek için değil, uluslararası toplum ve kurumlarının, fetva ve komisyon divanlarının gözleri önünde Allah’ın kelamını okuyan çocukları yok etmek için Haremi Şeriften kalkıyorlar. Ey caniler! Müslümanlarını kanını akıtmak, demokrasi ve kâfir sistemlerin hâkimiyetini korumak için değil mi?

Ey kutsal toprakların âlimleri!

Ey Kuranı Kerim hafızları ve gece gündüz Kâbe’nin ortasında ve minberlerinden Allah’ın kelamını okuyanlar! Allah’ın Maide süresindeki şu sözünü hiç işitmediniz mi?

مِنْ أَجْلِ ذَلِكَ كَتَبْنَا عَلَى بَنِيْ إِسْرَائِيْلَ أَنَّهُ مَنْ قَتَلَ نَفْسًا بِغَيْرِ نَفْسٍ أَوْ فَسَادٍ فِي الأَرْضِ فَكَأَنَّمَا قَتَلَ النَّاسَ جَمِيْعًا وَمَنْ أَحْيَاهَا فَكَأَنَّمَا أَحْيَا النَّاسَ جَمِيْعًا وَلَقَدْ جَاءَتْهُمْ رُسُلُنَا بِالْبَيِّنَاتِ ثُمَّ إِنَّ كَثِيْرًا مِّنْهُمْ بَعْدَ ذَلِكَ فِي الأَرْضِ لَمُسْرِفُوْنَ “İşte bu yüzdendir ki İsrailoğulları’na şöyle yazmıştık: “Kim, bir cana veya yeryüzünde bozgunculuk çıkarmaya karşılık olmaksızın (haksız yere) bir cana kıyarsa bütün insanları öldürmüş gibi olur. Her kim bir canı kurtarırsa bütün insanları kurtarmış gibi olur.” Peygamberlerimiz onlara apaçık deliller getirdiler; ama bundan sonra da onlardan çoğu yine yeryüzünde aşırı gitmektedirler.”^{[Maide 32]}

Şüphesiz ki âlimler, Peygamberlerin varisleridir. Peygamberliğine varis olmak, iyiliği emretmek, kötülükten alıkoymaktır. Haydi, yöneticilerinize hak sözü haykırın, zulümle mücadele edin. Allah konusunda kınayıcının kınamasından sakın korkmayın.

Ey Suudi Yöneticiler!

Kaviyy ve Cebbar olan Allah’ın Saffat süresindeki şu sözünü hatırlıyor musunuz?

وَقِفُوهُمْ إِنَّهُم مَّسْئُولُونَ “Onları tutuklayın, çünkü onlar sorguya çekilecekler!”^{[Saffat 24]} Bilin ki Kıyamet günü Allah huzurunda ilk sorguya çekileceğiniz husus, haksız yere akıtılan Yemen halkının kanıdır. Nitekim Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

أول ما يُقضى بين الناس بالدماء “İnsanlar arasında ilk hüküm verilecek mesele, kanlardır.”

Ey Müslüman subay ve askerler!

Şerli yöneticileri ortadan kaldırmanın zamanı gelip de geçmektedir. Yemen çocukları, sizin çocuklarınız, kanları da sizin kanlarınız, canları da sizin canlarınızdır. Allah bu kanların hesabını soracaktır. Müslüman ülkeleri yöneten sömürgeci eli ve mücrim sistemlere hizmet eden elleri kesmenin vakti gelmiştir. Bu da ancak Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafeti kurarak İslami hayatı yeniden başlatmakla olur.

أَلَمْ يَأْنِ لِلَّذِينَ آمَنُوا أَن تَخْشَعَ قُلُوبُهُمْ لِذِكْرِ اللَّهِ وَمَا نَزَلَ مِنَ الْحَقِّ وَلَا يَكُونُوا كَالَّذِينَ أُوتُوا الْكِتَابَ مِن قَبْلُ فَطَالَ عَلَيْهِمُ الْأَمَدُ فَقَسَتْ قُلُوبُهُمْ وَكَثِيرٌ مِّنْهُمْ فَاسِقُونَ  “İman edenlerin Allah’ı anma ve O’ndan inen Kur’an sebebiyle kalplerinin ürpermesi zamanı daha gelmedi mi? Onlar daha önce kendilerine kitap verilenler gibi olmasınlar. Onların üzerinden uzun zaman geçti de kalpleri katılaştı. Onlardan birçoğu yoldan çıkmış kimselerdir.” ^{[Hadid 16]}