The Guardian, Myanmar’daki çevrim içi dolandırıcılık operasyonlarından yaklaşık 7.000 kişinin kurtarıldığını ve şu anda Tayland’a nakledilmeyi beklediğini bildirdi. Tayland Başbakanı Pheetongtarn Shinawatra, 19 Şubat Çarşamba günü yaptığı açıklamada, bu operasyonun sınırdaki dolandırıcılık merkezlerine karşı başlatılan geniş çaplı bir kampanya ile eş zamanlı gerçekleştiğini duyurdu. Bundan yaklaşık iki hafta önce de, 12 Şubat 2025 tarihinde, Myanmar’ın Karen eyaletinde faaliyet gösteren Demokratik Karen Budist Ordusu (DKBA) adlı silahlı grup tarafından 260’tan fazla yabancı (221 erkek ve 39 kadın) kurtarılarak Tayland’ın Phop Phra bölgesindeki yetkililere teslim edilmiştir.

Myanmar’daki silahlı etnik gruplar tarafından özgürleştirilip Tayland’a nakledilen bu kişiler arasında 8 Endonezyalı, 15’ten fazla Malezyalı ve 12 Pakistanlı yer alıyordu. Bu kişiler, duygusal dolandırıcılık (domuz kasaplığı olarak da bilinir), kripto para dolandırıcılığı, para aklama ve yasadışı kumar gibi çeşitli çevrimiçi suç faaliyetlerinde çalışmaya zorlanmışlardır. Bazıları gönüllü olarak çalışırken, bazıları zorla tutuluyorlardı ve aileleri tarafından yüklü miktarda fidye ödenmedikçe de serbest bırakılmıyorlardı. Kurtarılan bazı kişiler işkence gördüklerini ifade ettiler.

Endonezya gibi Müslüman ülkelerden kadınlar da bu dolandırıcılık faaliyetlerinin kurbanları arasında yer alıyor.

Geçtiğimiz Eylül ayında, Myanmar’ın Myawaddy kentinde çevrimiçi dolandırıcı olarak çalıştırılmaya zorlanan Noviana Indah Susanti’nin yürek burkan hikayesi gündeme geldi. Çatışma bölgesinde zorla çalıştırılmaktan nasıl kurtulduğunu anlattı ve gördüğü işkencenin adeta bir “şov” niteliğinde olduğunu ifade etti. Küfür, demir borularla dövülme, elektrik şoku ve günlerce gözaltında tutulma işkence yöntemlerinden bazılarıdır. Noviana Indah Susanti, 2021 ile 2023 yılları arasında insan kaçakçılığının mağduru olan 4.000’den fazla Endonezyalıdan sadece biridir.

Bu vakalar, Güneydoğu Asya’da yaygınlaşan, merkezi Myanmar’da bulunan ve birçok Müslüman’ı hedef alan ‘dolandırıcılık vebasının’ gerçekliğinin gözler önüne seriyor.

Myanmar’da birçok bölgenin, bu tür çevrimiçi dolandırıcılık, yasadışı kumar, şüpheli kumarhaneler ve insan kaçakçılığı faaliyetleri için bir üs olarak kullanıldığından şüpheleniliyor. Bu suç örgütleri, kolluk kuvvetleri tarafından ulaşılması zor, ücra bölgelerde, özellikle de Çin ve Tayland sınırındaki bölgelerde faaliyet gösteriyorlar. Myanmar hükümeti, 2020 yılında Karen eyaletindeki bu suç örgütlerinden birçoğunu kapatmıştı, ancak Şubat 2021’deki askeri darbeden sonra bu suç faaliyetleri yeniden canlanarak daha da yaygınlaşmışlardır.

Aung San Suu Kyi hükümetine karşı gerçekleştirilen askeri darbeden dört yıl sonra, Myanmar, eşi benzeri görülmemiş ‘çok boyutlu bir kriz’ ile boğuşan ‘başarısız bir devlet’e evrildi.

Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı’nın verilerine göre, ülke ekonomik bir çöküş yaşıyor, çatışmalar tırmanıyor, hükümetin kontrolündeki araziler daralıyor, karmaşık çevresel riskler artıyor ve yoksulluk oranları yükseliyor. Ülkede, 3,1 milyondan fazla kişi yerinden edilmiş durumda. Öte yandan 18,6 milyon kişi insani yardıma muhtaç olup, bu kişilerin 13,3 milyonu akut gıda güvensizliği yaşıyor.

Myanmar her geçen gün daha da kaos ve krizin içine sürükleniyor.

Sınırın farklı yönlerinden askeri yönetimi kuşatan isyancı etnik grupların ittifakı yüzünden hükümet, ülkenin büyük bir bölümünde kontrolü yitirmiş durumda. İsyancılar, iki bölgesel askeri üssü ele geçirdiler, üst düzey subayları esir aldılar, onlarca şehrin ve sınır geçiş noktasının kontrolünü ele geçirdiler.

Rohingya Müslümanlarına karşı barbarca suç işlemekle tanınan bu zalim askeri rejim, çöküşün eşiğinde bulunuyor ve tıpkı Firavun gibi yakında çökecek. O halde bu vahşi rejimi ve onun batılı kapitalist dostlarını cezalandırması için, tıpkı Musa Aleyhisselam’ın dua ettiği gibi Allah’a dua edin:

رَبَّنَا اطْمِسْ عَلَى أَمْوَالِهِمْ وَاشْدُدْ عَلَى قُلُوبِهِمْ فَلاَ يُؤْمِنُواْ حَتَّى يَرَوُاْ الْعَذَابَ الأَلِيمَ“Ey Rabbimiz, sen onların mallarını silip süpür ve kalplerine darlık ver, çünkü onlar elem dolu azabı görünceye kadar iman etmezler.” ^{[Yunus 88]}

İnsanlara gerçek merhameti, adaleti ve İslam’ın sağladığı güvenceyi öğretmek amacıyla davet uğrunda mücadele etmeye ve sebat göstermeye devam edin. Onları, Nübüvvet metodu üzere Hilafet liderliğini yeniden kurmaya teşvik edin; Hilafet, nerede olurlarsa olsunlar tüm Müslümanlara koruma sağlayacaktır. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

قَالَ قَدْ أُجِيبَت دَّعْوَتُكُمَا فَاسْتَقِيمَا وَلاَ تَتَّبِعَانِّ سَبِيلَ الَّذِينَ لاَ يَعْلَمُونَ “Allah da, “Her ikinizin de duası kabul edildi. Öyleyse dürüst olmakta devam edin ve sakın bilmeyenlerin yolunda gitmeyin” dedi.” ^{[Yunus 89]}