حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Afganistan
Medya Bürosu
No: AF-BA-2025-MB-TR-05 |
H. 14 Zilka’de 1446 M. Pazartesi, 12 May 2025 |
Afganistan’ın Maden Rezervleri, Kamu Malıdır, Kişisel veya Siyasi Çıkarlara Göre Değil, İslam Şeriatına Uygun Olarak Yönetilmelidir
Son aylarda, mevcut yönetim yetkilileri ile Amerika Birleşik Devletleri, Çin, Rusya ve bölgedeki bazı ülkelerin temsilcileri arasında açık ve gizli toplantılar gerçekleştirildi. Toplantıların ana gündem maddelerinden biri, Afganistan’daki stratejik maden yatakları ve nadir toprak elementleri idi. Söz konusu ülkeler, mevcut yönetime verecekleri siyasi veya ekonomik tavizler karşılığında Afganistan’daki stratejik madenleri kontrol altına almayı planlıyorlar.
Hizb-ut Tahrir / Afganistan Vilayeti Medya Bürosu, hem ilgili yetkililer hem de Afgan halkıyla madenlerin İslami esaslara uygun olmayan ve ekonomik olarak başarısız bir şekilde yönetilmesi konusundaki derin endişelerini paylaşıyor ve kamu kaynaklarının yanlış yönetilmesinin hem dünyevi hem de uhrevi ağır sonuçlar doğuracağı konusunda uyarıda bulunuyor.
Son üç buçuk yılda Afganistan’daki mevcut yönetim, hiçbir stratejik planlama ve kapsamlı bir ekonomik analiz yapmadan, İslam’a dayalı şeffaf bir yasal mekanizma oluşturmadan, yüzlerce küçük madenin yanı sıra 200’den fazla orta ve büyük ölçekli maden için yerli ve yabancı kişi ve şirketlerle sözleşmeler imzaladı. Bu sözleşmeler şeffaf olmadığı gibi, genellikle kişisel çıkar ve belirli ayrıcalıklı gruplara fayda sağlamak üzere hazırlanmışlardır. Bazı durumlarda, maden kaynakları ile ilgili sözleşmeler, üst düzey yetkililerin gayri resmi talimatları doğrultusunda belirli kişilere verilmiştir. Manzara net: Kamu malları göz göre göre talan ediliyor. Sanki Afganistan’ın yeraltı zenginliklerini ele geçirmek için perde arkasında üst düzey yetkililer ve yabancı şirketler arasında sessiz bir rekabet söz konusu.
Öte yandan özelleştirme politikaları, özellikle büyük madenlerin özel sektöre devredilmesi, İslam’ın hükümlerine aykırıdır. İslam’a göre, büyük madenler kamu malıdır. Bu yüzden bu kaynakların özelleştirilmesi veya düşman kâfirler ile onların şirketlerine devredilmesi, hem şeriat açısından haramdır hem de büyük bir stratejik hatadır. Özellikle, bu madenlerin Müslümanlara açıkça düşmanlık edenlere -mesela Doğu Türkistan’da Uygur Müslümanlarına zulmeden Çin’e- verilmesi, zalimlerle iş birliği yapmanın bariz bir örneğidir. Bu konuda Allah, bizi açıkça uyarmıştır:
وَلَا تَرْكَنُوا إِلَى الَّذِينَ ظَلَمُوا فَتَمَسَّكُمُ النَّارُ“Zulmedenlere meyletmeyin. Yoksa size de ateş dokunur.” [Hud 113]
Afganistan’a madencilik faaliyetleri adı altında giriş yapan pek çok şirket, yüzeyde ticari nitelik taşıyor gibi görünse de, gerçekte sömürgeci güçlerin istihbarat teşkilatları ve siyasi organlarıyla bağlantılıdır. Bu yapıların temel hedefi, yumuşak güç politikaları ile Afganistan’ın mineral kaynaklarına yavaş yavaş, sessizce ele geçirmektir. Bu nedenle İslam devleti, bu maden kaynaklarını korumak, işletmek ve ümmet adına yönetmekle yükümlüdür. Madenler, kişisel mal gibi görülüp ele geçirilemez veya özel sektöre devredilemez. Bu kaynakların özelleştirilmesi, zenginliklerin küçük bir zümrenin elinde toplanmasına yol açar. Özelleştirme, halka yapılan bir haksızlık olmasının yanı sıra, Peygamber Efendimiz SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in değerli Sünnetine de aykırıdır:
الْمُسْلِمُونَ شُرَكَاءُ فِي ثَلَاثٍ: الْمَاءِ وَالْكَلَأِ وَالنَّارِ“Müslümanlar üç şeyde ortaktırlar: Su, mera ve ateş.” [Ahmed]
Sonuç olarak, ülkenin maden kaynaklarının, kısa vadeli gelirler sağlamak veya olağan bütçe ve kalkınma projelerini finanse etmek amacıyla ham madde olarak satılması yerine, İslam devletinin sanayileşmesi için stratejik bir ekonomik vizyon çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiğini vurguluyoruz. Bu stratejik vizyonun hayata geçirilmesi, İslami şeriata yalnızca söylem düzeyinde değil, fiili uygulama düzeyinde de bağlı kalan bir devlet yönetimi ile mümkündür. İşte bu devlet, Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafettir. Hilafetin görevi ve sorumluluğu, ümmetin zenginliklerini kontrol altına almak değil, bu kaynakları korumak, adil bir şekilde dağıtmak ve İslam ümmetinin sanayileşme, kalkınma ve kolektif refahı için kullanmaktır.
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Afganistan Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi Telefon: http://hizb-afghanistan.org/ |
E-Mail: info@hizb-afghanistan.org |