- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
İstanbul’da Utanç Konferansı!
Haber:
İstanbul [Kudüs El-Arabi]: İslam ülkeleri Filistin devletini ve (Doğu Kudüs)‘ün onun başkenti olmasını kabul ettiklerini açıkladılar.
Yorum:
İslam ülkeleri üzerindeki hâkimiyetlerini güçlendirmek ve Müslümanları hegemonyalarına boyun eğdirmek için kendi çıkarlarına hizmet etmeleri ve planlarını uygulamaları amacıyla İslam düşmanı Amerika ile müttefiklerinin diktiği yöneticilerin İslam’a ve Müslümanlara komplo kuran sahtekâr bu zümreyi nitelendirmeye ifadeler yetersiz kalıyor.
Her bir olay bir önceki olayları ifşa ediyor. Böylece hiçbir insanın bunları kabul etmesi veya sessiz kalması için hiçbir özrü kalmamıştır. Bizim onların aşağılıklarını, alçaklıklarını ve zilletlerinin boyutunu anlayabilmemiz için şu an içinde bulunduğumuz durumdan daha kötü bir çöküntü ve dejenerasyon var mı bilmiyorum!!
Ümmetin dini, mukaddesatı, onuru, izzeti, şerefi, namusu ve bütün sahip olduklarına yönelik bu denli aşağılanma karşısında hiçbir kimsenin sessiz kalmaya, mazeret sunmaya veya gerekçe aramaya hakkı yoktur… Çünkü bunların İslam beldelerini, insanları, malları ve kaynakları yok pahasına düşmana teslim etmedikleri hiçbir şey kalmadı… Bu ise güneşin aydınlığa kadar açık bir hakikattir.
Bizim başımızdaki bu Ruvaybida yöneticiler, yağıyorlar, gürlüyorlar, tehdit savuruyorlar, vaatlerde bulunuyorlar ve kırmızıçizgiler çiziyorlar ama tüm bu tehditler uçup gidiyor, vaatleri denizdeki çerçöp gibi akıp gidiyor, kırmızıçizgileri sarıya dönüşüyor ve sonra da yok olup gidiyor.
Diğer bir kısmı da Birleşmiş Milletler ve uluslararası örgütlere seslenerek kınama ve eleştirilerde bulunuyorlar. Oysa onlar, hiçbir kimsenin kendilerini dikkate almadığını ve cevap vermeye bile gerek duyulan kişiler olmadıklarını biliyorlar.
Onlar güçleri oranında cüretkârlık ve küstahlık yapıyorlar. Zira musibetler büyüdükçe küstahlaştıkça küstahlaşıyorlar.
Fedakarlıkları ve kararlılıklarından dolayı Filistin halkına teşekkür ediyorlar!!! Savunmasız insanların tanklara karşı göğüs germelerini talep ederlerken orduları kışlalarında tutuyorlar ve sadece kendi evlatlarına karşı harekete geçiriyorlar! Uçakları, Suriye, Yemen ve Libya’nın köy ve kasabalarının semalarından evleri ve binaları yakıp yıkarken Filistin’in semalarında uçurmaya bile cesaret edemiyorlar!
Dünyadan Filistin halkının yanında yer almasını istiyorlar. Oysa onlar çok iyi biliyorlar ki dünyanın tamamı kendileriyle birlikte şerefli ve muhlis insanlara karşı komplo kuruyorlar, sadece onların dert ve tasalarını artırıyorlar.
(Doğu Kudüs‘ü) Filistin başkenti olarak tanıyorlar!! Tüm Kudüs’ü değil de sadece (Doğu Kudüs)‘ü. Onlardan hiçbirisi Kudüs’ün bölünemez olduğunu söylemeye cesaret edemiyor. Böylece onlar başkenti olması için Yahudi varlığına verdikleri ve hibe ettikleri (Batı Kudüs‘ü) açıkça tanımış oluyorlar. Zaten Yahudiler, devletlerinin yanı başında olan işgal altındaki Filistin topraklarının en az %20’sinin Filistin devletine ait olmasını kabul ediyorlar.
Trump’un kararını, peşinden koşarak kendilerini helak ettikleri, hatta müzakereden müzakereye koşarak zillet ve aşağılanma kisvesine büründükleri Amerika’nın barış sürecinden çekilmek olarak kabul ediyorlar. Oysa daha önce Obama, Clinton, Bush, bunların selefleri ve haleflerinin yaptıkları gibi Trump, böylece onların suratlarına bir şamar indirmiştir. Bu şamarlardan hiçbir ders ve ibret almadılar. Bu nasıl bir aşağılanmadır?!!
Güvenlik Konseyi’nden Amerika’yı kararından dönmeye zorlayacak bir kararname çıkarmasını talep ediyorlar. Onların bu ahmaklık ve akılsızlıklarına insanın gülesi geliyor. Çünkü onlar Amerika'nın Güvenlik Konseyi'nde veto hakkı olduğunu biliyorlar. Peki o zaman Güvenlik Konseyi nasıl Amerika'yı kararından döndürmeye zorlayacak bir kararname çıkartacak?! Bu nasıl bir ahmaklıktır!!
İslam’a karşı savaşta Amerika’dan hiçbir farkı olmaması ve Amerika’nın yardımcıları ve kuyrukları olmalarına rağmen İngiltere ve Avrupa’dan medet umuyorlar!!
Güç ve kuvvet ehlinin, ümmetin alimlerinin ve karar mekanizmaların hali ise acınacak bir durumdadır. Bu utanca tanık oldukları, tüm bu aşağılanmaları izledikleri ve tüm bu utançları işittikleri halde nasıl olur da orduları, subayları, alimleri, hatipleri, aydınları, partileri ve milletvekilleri bu komplocu sahtekar zümreden bir an evvel kurtulmak için yanıp tutuşan İslam ümmeti ile birlikte hareket etmezler!!
Ey şerefli subaylar ve askerler! Allah için hiçbir kınayıcının kınamasından korkmadan hakkın yanında durmanız, bu zelil kişileri al aşağı etmeniz, ümmeti bu kişilerin aşağılık ve zilletlerinden kurtarmanız ve onu tekrar izzeti, dini ve Rabbinin hükmüne geri döndürmenizin zamanı gelmedi mi? Daha zamanı gelmedi mi?!
M. Yusuf Selame - Almanya
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi Radyosu İçin Yazdı