- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Kudüs Konferansı mı Yoksa Filistin’in Satılması mı?!
Haber:
Müslümanların yöneticileri, Yahudi varlığına baskı yapmak için “uluslararası topluma” hitaben bugün İstanbul’da yaptıkları toplantı sonrasında (Doğu Kudüs’ü) Filistin devletinin başkenti olarak kabul ettiklerini ve bölgede barışın sağlanmasının tek yolunun bu olduğunu açıkladılar.
Yorum:
Aklı başında hiçbir kimse, bugün İstanbul’da yaptıkları gibi bir araya gelmiş olsalar bile Müslümanların herhangi bir yöneticisinden herhangi bir hayır beklemesin. Çünkü biz onlardan, istisnasız İslam’a ve Müslümanlara yönelik ihanet, hainlik ve komplodan başka bir şey görmeye alışkın değiliz. Her ne kadar ihaneti açık olanlar ile yalandan itiraz edenler arasında roller paylaştırılmış olsa da ihanet etme hususunda hepsi aynı. Artık Allah’a hamd olsun İslam ümmeti için her şey açığa çıkmış olup artık böyle şeylere kanmıyor, dahası bu hain yöneticilerin hepsini elinin tersiyle itiyor. Çünkü mümin bir delikten iki defa ısırılmaz. Peki o halde nasıl olur da onlardan biri defalarca ısırılabilir?!!
İslam beldelerimizde elliden fazla yöneticinin bulunması, ülkelerin parçalanmışlığının ve yöneticilerin dağınıklığının en iyi kanıtıdır. Onlarla ilgili en iyi zan işte budur! Peki onların ihanetleri ve bir emriyle ihanet üzerine bir araya geldikleri kafir Batı için yaptıkları ajanlıkları nasıl olacak…!!
Velhasıl artık mesele Müslümanlar için açığa çıkmıştır:
İddia edildiği gibi Filistin’in kurtuluşunu isteyen birinin, Filistin’in bir parçasında bir Filistin devletine, bölgede normal ve doğal bir devlet gibi kabul ederek onun büyük bir bölümünün Yahudilere verilmesine, yani gözlerini dahi kıpırdatmadan ve İslam ümmetini hiç hesaba katmadan Müslümanlar adına Yahudiler için Filistin ve Kudüs topraklarının büyük bir bölümünden vazgeçmelerine rıza göstermesi imkansızdır…!!
Bu komplocu yöneticilerin ihanetleri yeni değildir. Zira muhalefet ve direniş gösterdiği iddia edilen Suriye yöneticileri de dahil hain Arap yöneticilerinin iki devletli çözümü (Filistin devleti ve Yahudi devleti) kabul etmek üzere bir araya geldiği, İran ve partilerinin sessizliğe bürünüp rıza gösterdikleri ve o vakit Kral Abdullah’ın girişimi olarak nitelendirilen 2002 yılındaki Beyrut Konferansında da açığa çıkmıştı…
Artık işler daha da netleşti ve şüpheli olan herkes açığa çıktı. Zira İslam Konferansı Örgütü’ne katılan herkes, Yahudi varlığını kabul ediyor, ondan ve “uluslararası toplumdan”, Filistin halkına tüm İslam dünyasının ardından Yahudi varlığı ile de ilişkileri normalleştirecek bir devletin verilmesini kabul etmelerini istiyorlar…
Hayır, ey hain komplocular! İslam ümmeti artık uykusundan uyanmış olup gürlüyor, prangaları kırıyor, kurtuluş, izzet ve Allah’ın izniyle düşündüğünüzden daha yakın bir zamanda olacak olan gerçek kurtuluş yolunda ilerliyor…
Hizb-ut Tahrir / Lübnan Vilayeti İdari Kurul Üyesi
Dr. Muhammed Cabir
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi Radyosu İçin Yazdı