بسم الله الرحمن الرحيم
Dünya Bankasının Ülkeye Girmesi, Allah'a Karşı Savaş Açmaktır
Dünya Bankası Başkanı Robert Zoellick, ayaklanma sonrası Dünya Bankası ile olan ilişkileri yeniden şekillendirmek üzere bu günlerde Tunus ve bazı bölge ülkelerini ziyaret edecek. Ta ki geçmişte olduğu gibi Tunus'un, halkın ekonomilerini Batılı ekonominin çarkından kurtarmasını engelleyecek, onları bağımlılıktan kurtaracak gerçek sanayiler kurmalarını önleyecek ve halkların kanlarını emmeye, kaynaklarını, servetlerini ve tüm imkanlarını sömürgeci devletler arasında dolaşan bir güce dönüştürmeye dayanan Batının faiz sistemi felsefesine uyarak hükümete haksız vergiler koymasını ve temel emtialar üzerindeki sübvansiyonları kaldırmasını dayatacak bir tüketim pazarı olarak kalmasını sağlayan şartlar oluşsun. Nitekim Zeynel Abidin, 1987 yılından devrilinceye kadar bunların hepsini uygulamıştı. Bu da onu, bu ve benzeri sömürgeci kurumlar nezdinde makbul bir kimse yapmıştı. Umulur ki Dünya Bankası, IMF ve Davos Formu'nun Zeynel Bin Abidin'in rejimini övmeleri, sömürgeci devletlerin temsilcisi olan Zoellick'in bu -ve dünyanın diğer ülkeleri- için fakirlik, işsizlik ve pahalılıktan hangisini istediğini açıkça göstermektedir. Böylece servetlerimiz, ümmetimizi ve beldelerimizi siyasî ve ekonomik nüfuzları için bir arenaya çevirmeden terk etmek istemeyen sömürgecilerin ellerine geçmiş olsun. Trajik olan şudur ki sömürgeciler, Zoellick'in ziyaretinin, ekonominin ve kamu yönetimi sisteminin yeniden ıslah edilmesi, işsizliğin çözülmesi, devlet kurumlarının denetiminin daha çok şeffaflaştırılması ve sıkılaştırılması, çıkmazından kurtulması için ülkeye yardım edilmesi bağlamında olduğunu iddia etmeleridir. Bu düzenbazların iddiasına göre tüm bunların hayata geçirilmesi amacıyla Zoellick, açıklanan ziyaret programı çerçevesinde "sivil toplum temsilcileri" denilen kimseler ve hükümet yetkilileri ile bir araya gelecek.
Dünya Bankası'nın Tunus'taki şubesinden bir yetkili, Zoellick'in ülkeye pazartesi günü geleceğini ve ziyaretinin, "siyasî geçiş sürecinde Tunus'a destek verilmesi" ve "Tunus ve Fas'ta iş ve ekonomi istihdamı sağlanması amacıyla ekonominin ve kamu yönetimi sisteminin ıslah edilmesi" üzerine odaklanacağını ifade etti. Hayret ki hayret insanlar arasında hala bu saçmalığa inananlar ve bu yalanlara kananlar var. Çünkü onlar, Tunus'un sıkıntısını çektiği fakirliğin, açlığın, felaketlerin, şaşırtıcı ekonomik başarısızlığın, tarımın, sanayinin ve ticaretin geleceğinin yok olmasının sebebinin, Tunus'un insanların kanlarını emen ve bunun da ülkenin ekonomisi için bir çözüm ve ülkeye yardım olduğunu söyleyen iğrenç faizci bu kurum gibi sömürgeci ekonomik kurumlarla olan ilişkisi olduğunu idrak etmeksizin Zoellick ile yardımcılarına kulak veriyorlar ve böyle olduğunu söylüyorlar!! Bunlar, bize İblisin ebeveynimiz Hava ve Adem'in helak olmasını istediğinde onlara yalan olarak ettiği yeminini hatırlatan birer şeytanî kurumlardır: وَقَاسَمَهُمَا إِنِّي لَكُمَا لَمِنَ النَّاصِحِينَ "Ve onlara: Ben gerçekten size nasihat edenlerdenim diye yemin etti." [el-A'râf 21] Tunus'taki Müslümanlar, bu adamın bize nasihat edenlerden olduğuna ve ekonomimizin durumunu düzeltmek için ülkemizi ziyaret etme zahmetinde bulunduğuna inanır mı?!
Bu gibi bir kurumla tekrar ilişkiye giren ve ekonomik siyasetle ilgili egemen kararı ona teslim eden her hükümet, kesinlikle Batının kurumlarına bağlı bir hükümettir. Bu hükümetin, faiz ve uşaklıkla savaşan ümmetin dinine dayanan, Tunus ayaklanmasının, ayaklanmada şehit olanların kanlarının ve halkının yaptığı büyük fedakarlıklarını temsil eden bir hükümet olması imkansızdır. Keza sömürgecilik ve araçlarından kurtulmak için canlarını vermeden önce kurtuluşları için değerli her şeylerini veren insanların taleplerine karşılaması da imkansızdır. O halde Tunus halkının, ekonomik bağımlılık politikasını sürdüren ve insanları bunun geçmişin bir parçası olduğu vehmine kaptıran bir hükümete karşı sessiz kalması caiz midir?! Bu hükümet, ülkenin yok oluşunun sebebinin Batının kervanını körü körüne takip etmek, fikrî, siyasî ve ekonomik açıdan onlara bağımlılıktan başka bir şey olmadığını görmüyor mu?
Ey Müslümanlar!
Şüphe götürmez bir gerçek var ki Tunus ve diğer İslam beldelerindeki insanlar, sıkıntı, sefalet ve yıkımdan ancak Hilafeti kurmak için ciddi ve samimi bir şekilde çalışmakla kurtulur. Zira Hilafet, insanlığın omuzlarını çökerten, dünyanın servetlerini faize ve köleliğe çevirmeleri için bir gurup mücrim insanın eline veren Batının faizci ve sömürgeci kurumlarına son verecek olan sadık bir varlıktır. O halde sizleri, bu devleti kurmak için çalışmaya çağırıyoruz. يا أَيُّهَا الَّذِينَ آَمَنُوا اسْتَجِيبُوا لِلَّهِ وَلِلرَّسُولِ إِذَا دَعَاكُمْ لِمَا يُحْيِيكُمْ وَاعْلَمُوا أَنَّ اللَّهَ يَحُولُ بَيْنَ الْمَرْءِ وَقَلْبِهِ وَأَنَّهُ إِلَيْهِ تُحْشَرُونَ "Ey iman edenler! Allah ve Resulü sizi size hayat veren şeye davet ettiği zaman icabet ediniz. Biliniz ki, Allah kişi ile onun kalbi arasına girer ve siz mutlaka onun huzurunda toplanacaksınız." [Enfal 24]
حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Tunus Vilayeti
H. 29 Cumâde’l Ûlâ 1432
M. Pazartesi, 02 May 2011