Hizb-ut Tahrir/ Tanzanya, İydü’l Fıtr vesilesiyle doğu ve batıdaki İslam ümmetinin bayramını tebrik ediyor. Yüce Allah’tan tuttuğumuz oruçları, okuduğumuz Kur’anları, yaptığımız Salih amelleri kabul etmesini, Allah’a selim bir kalp ile gelenler müstesna ne malın ne de evladın fayda etmediği kıyamet gününde yaptığımız amellerimizi iyilik terazimize koymasını niyaz ediyoruz.

Ey Müslümanlar! Ramazan orucunu tuttuk ve bayramı idrak ettik. Ümmetin kalkanı Hilafet yıkılalı 103 yıl oldu. O zamandan beri ümmetimiz mutluluk, saadet ve huzur yüzü görmemiştir.

Ramazan bitti, Gazze Şeridi’ndeki halkımız ne iftar ne de sahur yapabilmiştir. Yahudi devletinin hava, kara ve denizden yaptığı en iğrenç suç ve bariz soykırım altında oruç tutup iftar etmiştir. Güvenli evleri, camileri, hastaneleri ve üniversiteleri tahrip edilmiştir. Kasıtlı aç bırakmaktan bahsetmiyorum bile. Bu suçlarla yetinmeyen Yahudiler, insani yardım konvoylarını bile bombalamıştır. Tüm bunlar, Filistin ve Gazze’deki halkımızı desteklemek için Yahudi varlığına karşı savaşmak yerine ihtiyaç duyduğu yakıt ve gıdayı sağlayan özellikle Mısır, Ürdün, Suudi Arabistan ve Türkiye’deki hain yöneticilerin gözleri önünde cereyan etmiştir.

Ramazan bitti, bayram geldi ancak Müslüman ülkelerdeki zalimlerin hapishaneleri hala mazlumlarla, özellikle de davet taşıyıcılar ve hakkı arayanlar ile dolup taşmaktadır.

Ramazan bitti, bayram geldi ancak yoksulluk ümmetimizi yiyip bitirmekte, açlıktan ölmektedir. Oysa Müslüman ülkeler zenginlik, verimli topraklar ve meralar açısından dünyanın en zengin ülkeleridir.

Ramazan bitti, bayram geldi ancak ümmet hala çeşitli alanlarda tefrika içindedir, öyle ki oruç ve bayram gününde bile henüz birleşememiştir! Ümmetin âlimlerinin bu ihtilaf konusundaki tutumu istenen düzeyde değildir. Hilafeti kurmak ve ihtilafı ortadan kaldıracak olan Halifeye biat etmek için samimiyetle çalışanlarla birlikte çalışmak yerine yöneticilerin tefrika değirmenine şu taşıyorlar.

Sonuç olarak, Alemlerin Rabbi olan Allah’tan, Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafeti kurmak için yardımını hızlandırmasını niyaz ediyoruz ki böylece ümmet, trajediler sarmalından kurtulsun, Allah Subhânehu ve Teâlâ’nın vaadi ve Rasûl SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in müjdesi gerçekleşsin.

وَيَوْمَئِذٍ يَفْرَحُ الْمُؤْمِنُونَ * بِنَصْرِ اللَّهِ يَنْصُرُ مَنْ يَشَاءُ وَهُوَ الْعَزِيزُ الرَّحِيمُ“ O gün Allah’ın zafer vermesiyle müminler sevinecektir. Allah, dilediğine yardım eder. O, mutlak güç sahibidir, çok merhametlidir.” ^{[Rum 4-6]}