Yaklaşık yüz gündür insanlar, yozlaşmış rejim ve siyasi sınıfın devrilmesi istemiyle sokaklarda gösteriler düzenliyor. Göstericilerin “Hepiniz, evet hepiniz gitmelisiniz”sloganı, ülkedeki yozlaşmış siyasi sınıfı temsil eden tüm partileri reddettiklerinin kitlesel ifadesidir. Ülkedeki siyasi iblisler, spontane halk hareketini ve halkı maniple ediyor. İnsanları gece gündüz liranın dolar karşısında yaşadığı değer kaybı ile uğraştırıyorlar. Sonra 21 Ocak 2020’de tam hükümetin kurulacağı bir anda Sarraflar Derneği, Merkez Bankası, Başkanı ve otoritenin baskısıyla yasal hiçbir bağlayıcılığı olmayan yapılan resmi bir açıklama ile serbest piyasada dolar-lira kurunu 2000 lira olarak sabitlediğini açıkladı! Evet, durum böyle, çünkü iktidarın ve yöneticinin motivasyonu, boğucu kriz ya da ülkeyi çöküşten kurtarma refleksi değil, aksine salt siyasettir. Hükümetin güvenoyu almasını sağlamaya yöneliktir. Sarraflar Derneği’nin açıklamasından saatler, hatta ABD Hazine Bakanlığı yetkilisi Richard Harvey’in gizli temaslarından günler sonra hükümetin kurulduğu açıklandı!

Yoğun temasların ardından Diyab, 21 Ocak 2020 Salı günü hükümetin kurulduğunu açıkladı. Hükümet, ülkenin gerçek hâkimi İran partisine ve dolaylı olarak da arkasındaki Amerika’ya baskı yapacak. Amerika, yörüngesinde hareket eden İran ya da ajanı zorba Beşşar rejimi üzerinden ülkeyi dolaylı biçimde yönetiyor. ABD yönetimi, Suriye lirasının tepetaklak olmasından ve halk devriminin tırmanmasından korkuyor. Bu yüzden Suriye’yi Lübnan akciğerinden kurtarmaya çalışıyor. Diyab’ın iddiasına göre kurulan hükümet, teknokrat hükümetidir. İsimlere kısaca bir göz atıldığında, bakanların yozlaşmış siyasi sınıf iblislerine sadık ve bağımlı oldukları görülür. Hepsi de utanmaz politikacıların yandaşlarıdır. Devrimci halk ise bu hükümeti, (teknokota) hükümeti olarak adlandırıyor. Görünüşte uzmanlardan oluşan bir hükümet olsa da gerçekte siyasi kota hükümetidir.

Komik bir hükümet ve kabine. Sözde uzmanlar ya da sırf Cumhurbaşkanı ve damadını ya da İran partisini ya da Meclis Başkanını ya da Zgharta “devini” ya da Dağ “Prensini” memnun etmek için, her şeyden önce ve en önemlisi, Amerikalı efendilerini memnun etmek memnun etmek için uzmanlıkları dışında bakanlar... Savaş lortları, mezhepçilik ve siyasi kota devleti, insanlara, gösterilerine, acılarına, haykırışlarına, itirazlarına göz yaşartıcı gaz ve tazyikli su sıkıyor, ses bombası ve lastik mermiler atıyor... Hükümet, Enerji Bakanı Raymond Ghajar tarafından yapılan açıklamayla çalışmalarına başladı. Bakan, “Altı ay içinde elektriğin 24 saat verilmeyeceğini”söyledi. Müjdeli bir haber! Bu hükümet, şekli ne olursa olsun, kesinlikle zaman kaybı. Amaç, halk hareketine kürtaj yapmak, insanları sokaklardan çekmek ve erken seçim yapılmasını önlemektir. Yapılacak bir erken seçim, Amerika’nın yola devam etmek istediği geleneksel politikacıların yaşadığı krizin derinliğini ifşa edecektir. Kaldı ki Lübnan’daki seçim sandığı, bu yozlaşmış sınıfın kontrolündedir, kişisel ve efendilerinin çıkarlarına göre istedikleri gibi maniple edebilirler. Ama geçici de olsa hükümet, Amerikan yaklaşımının bir ürünüdür. Zira Amerika, ne pahasına olursa olsun ajanlarının devrimler ya da sokak hareketleri yoluyla değiştirilmesi taraftarı değil. Suriye, Mısır ve Irak’ta yaşananlar bunun kanıtıdır.

Ey İnsanlar! Yüksek sesle diyoruz ki, bu düzen içinden değişiklik olmaz, bu politikacılar ya da benzerleriyle reform da yapılamaz. Onun için çözüm, tüm düzeni bu politikacıların tepesine yıkmak, yerine herkesi temsil eden alternatif bir sistem koymaktır. Bu da âlemlerin Rabbinin sistemidir. Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet sistemine çağıran genelde bölgedeki, özelde Biladu’ş Şam’daki değişim yolunu izleyin. Hilafet, insanların işlerini mükemmel şekilde güdecektir. Hadi bir karar verin ki Allah, yakında sizin elinizle ümmete sevinç nasip eylesin.

قُلْ هَلْ مِن شُرَكَائِكُم مَّن يَهْدِي إِلَى الْحَقِّ قُلِ اللَّهُ يَهْدِي لِلْحَقِّ أَفَمَن يَهْدِي إِلَى الْحَقِّ أَحَقُّ أَن يُتَّبَعَ أَمَّن لَّا يَهِدِّي إِلَّا أَن يُهْدَىٰ فَمَا لَكُمْ كَيْفَ تَحْكُمُونَ  “De ki: “Koştuğunuz ortaklardan gerçeğe eriştiren var mıdır?” De ki: “Ama Allah gerçeğe eriştirir. Gerçeğe eriştiren mi, yoksa, birisi götürmezse gidemeyen mi uyulmaya daha layıktır? Ne biçim hüküm veriyorsunuz?”^{[Yunus 35]}