Pazar, 06 Cumade’s Sânî 1446 | 2024/12/08
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü

بسم الله الرحمن الرحيم

Obama'nın Müslümanlara Yönelik Sloganları, "Susayanın Onu Su Zannettiği" Bir Seraptır

Amerika'nın her türlü şerrin simgesi olduğu bir zamanda; inançta küfür, Müslümanların sorunlarının çözümünde zulüm, sahibini hayvan seviyesine sürükleyen fikirde inhiraf, temiz fıtratının işlemeye utanacağı cürümler, eşi benzeri görülmemiş Müslümanlara yönelik terör, servetlerini yağmalamada oburluk ve benzerleri kapkaranlık geceden daha karanlık sayfalardan oluşan Amerikan tarihini doldurmuştur. Keza zorla dünyanın birinci devleti olmak için ele geçen aşırı güç yoluyla yeryüzündeki halkları aşağılamak ve sömürmek için dizayn edilmiş bir strateji var.

Tüm bunları, heybetinin sarsılması ve sonsuza dek sloganlarının çökmesi üzerine Amerika'nın karanlık imajını düzeltir ihtimaliyle kasten seçtikleri Doğu kökenli "başkanlarının" uydurduğu cafcaflı ifadeleri silip atabilir mi?

Ey Müslümanlar! -Müslümanlara yaklaştığı yalancı solmuş sloganlar dışında- Obama'nın konuşmasının içerdiği somut gerçekler ile tartışma götürmez tasarım, Amerika'nın Müslümanlara karşı savaşını meşreplerinin farklılığına rağmen selefi Amerikan yöneticilerinin çizgisi üzerine sürdürdüğüne dair en çarpıcı kanıttır. İşte size bunun kanıtı:

1. Afganistan'a gelince; Obama, muharip askerlerine direnen mücahitleri sözde terörizm, Taliban ve el-Kaide sempatizanları adı altında sökmeye kararlıdır. Bu da Amerikalıların, ülkelerinde güvenliğe ermesi içindir. Ardından da "Terörizme karşı savaşta İslâm'ın hedef alınmadığını" iddia etmektedir.

2. Irak'a gelince; Obama, Irak'ın mülkü, yönetimi ve ekonomisinin gelişmesi hususunda kendisini bir gözeticiden öte bir ortak yapmıştır. Ardından da dönerek şöyle diyor: "Irak'ı halkına bıraktım." Sadece bölgede devasa bir bina gibi inşa edilen sefaret ile askerî üstlerin vakıası, Amerika'nın kalıcı olduğunu göstermekte. Eğitim ve güvenliği korumak amacıyla en modern öldürücü silahlarla donanımlı elli bin askeri olan mevcut askerî gücün 2011 yılı sonundan çekileceğini iddia etmekteler!!

3. Yaralı Filistin'e gelince; Obama, ülkesinin kendilerine ait özel bir devlet içerisinde İsrail'in güvenliğine ve isteklerine bağlı kaldığını ve Yahudilere karşı herhangi bir tehdidi kabullenmeyeceğini ilan etti!! Ayrıca Filistin halkını şiddeti ve cesurluk olarak saymadığı Yahudilerin çocuklarının uykularını kaçıran füzeleri fırlatmayı terke etmeye zorladı!!

4. İran'ın nükleer dosyasına gelince; Obama, ön koşulsuz ve karşılıklı saygı esası üzerine işlerin çözümüne tamamen hazırdır... Bunda şaşılacak hiçbir şey yoktur. Zira İran rejimini getiren ve Afganistan ile Irak'taki en büyük iki düşmanını deviren bizzat Amerika'dır.

5. Küfür demokrasisine gelince; Obama, demokrasiyi tüm ülkelere taşımaya kararlıdır, Amerika'ya boyun eğmiş ve Müslümanların beldelerinde başarısız projelerini pazarlayan hükümetlere mecburdur. Kalkmış bir de harfi harfine şöyle diyor: "Hiçbir devletin başka bir ülkeye yönetim nizamı dayatmaya hakkı yoktur!!"

6. Din özgürlüğüne gelince; Kiminle olacağını belirlemeksizin hoşgörü ruhu, inanç seçme özgürlüğü, beşer yasasının hakim olması ve Allah [Azze ve Celle]'nin yasasına kinaye edilmesi altında ülke halkının akılları ile vicdanlarının dikte ettiği tarzları gibi İslâm dini ile çatışan bir dizi yıkıcı fikrin dizginlerini koyuvermiştir. Zira şöyle demiştir: "Seçtiğimiz inancın göz ardı edilmesiyle." Allah'ın, Rasûlü'nün ve mü'minlerin karşı çıktığı benzeri şeyler.

7. Son olarak ifsat etmede ve İslâm hükümlerinden ayrıştırmada haddi aşarak "kadın haklarına" ve ekonomik gelişmeye değindi. Oysa gördüğünüz şeyler, son damlasına kadar ülkenin servetlerini sömüren kapitalist şirketlerden oluşan devasa bir ağ ile yatırım, kamu mülkiyetinde tasarruf ve çökmüş ekonomilerinin hakim olması gibi İslâm Şeriatı'nın haram kıldığı ilkeler ve anlaşmalardan öte bir şey değildir.

Ey Müslümanlar! Artık Obama'nın "ne aç bırakan, ne de doyuran" ballandırılmış sözlerle süslemeye çalıştığı yıldızı kaymış ve parlaklığı sönmüş isimler ve sloganlar altında Müslümanların beldelerini yok etme, dinlerini ve akîdelerini söküp atma ve servetlerini yağmalamadaki gurur ve küstahlığını gördünüz mü? Ona alkış tutan, propagandasını yapan ve memnuniyetle karşılayan bir avuç ajan ve alçakların da bu hususta onu takip etmesi şaşırtıcı değildir. Zira bunun bedeli, Müslümanların hüsranlarına ve elemlerine rağmen onlara gelecektir.

Allah! Allah! Ey Müslümanlar! Amerika sizleri, aldatmasın! Onu Müslümanların beldelerinin tamamından kovmak için çalışın, projelerini boşa çıkarın, Allah [Subhânehu ve Te'alâ]'nın bizlere vaat ettiği ve Rasûlü [SallAllahu Aleyhi ve Sellem]'in müjdelediği Nübüvvet Minhacı üzere Râşidî Hilâfet'in gölgesinde tayyip İslâmî hayatı yeniden başlatmak için çalışan muhlislere karışın. İşte o gün, hak râyası semaya yükselecek, insanların arasında adalet kaim olacak, Müslümanlara zulüm ve eziyet edenlerden intikam alınacaktır.

بِنَصْرِ اللَّهِ يَنصُرُ مَن يَشَاء وَهُوَ الْعَزِيزُ الرَّحِيمُ وَيَوْمَئِذٍ يَفْرَحُ الْمُؤْمِنُونَ "İşte o gün, mü'minler de Allah'ın zaferiyle ferahlayacaklardır. Allah dilediğine zafer verir. O, ‘Azîz'dir, Rahîm'dir." [er-Rûm 4-5]

 

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Irak Vilâyeti


H. 14 Cumâde’s Sânî 1430
M.  Pazar, 07 Haziran 2009

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER