Kutsal Ramazan ayı, büyük fetih ve zaferler ile anılır. H. 2. yılında Ramazan ayında Müslümanlar oruçlu iken Allah Subhânehu ve Teâlâ Bedir Savaşı’nda Müslümanlara büyük bir zafer verdi. Bedir Savaşı’nda Mekkeli müşriklerin şevki kırıldı. Sonra H. 8. yılında 20 Ramazan’da Mekke fethedildi. Müslümanlar, Mekke’nin fethinde Arap müşrikleri ile son ve belirleyici bir şekilde karşı karşıya geldiler. Müslümanlar, H. 13. yılında 12 Ramazan günü Buveyb Savaşı’nda Perslere karşı zafer elde ettiler. H. 92. yılında yine Ramazan ayında Endülüs fethedildi. Sonra H. 223. yılı 17 Ramazan’da Mutasım komutasındaki ordu Rum’u hezimete uğratarak Umuriye’yi fethettiler. Ardından H. 658’de 25 Ramazan günü Ayn Calut Savaşı oldu. Müslümanlar, Tatarları darmadağın ederek zulüm ve zorbalıklarına bir son verdiler.

Ey Müslümanlar! Onca kanayan yaralara rağmen size bu kutsal ayda elde ettiğiniz zaferleri hatırlatıyoruz. Çünkü bizim, Aziz ve Kaviyy olan Allah Subhânehu ve Teâlâ’ya olan inancımız tamdır. Şüphesiz Allah Subhânehu ve Teâlâ, dostlarına yardım edecek, dinini üstün kılacaktır. Ümmeti Muhammed bu yaradan daha güçlü ve daha sağlam çıkacaktır. Dine yardım edecek ve paramparça olan organlarını bütünleştirecektir. Kendisine zulmedenlere karşı zafer elde edecek, her iki âlemde de İslam Şeriatını ikame edecektir.

Bütün dünya, İslam’ın adaleti için yanıp tutuşuyor. Zulüm ve bozgunculuk ile insanların fıtratını bozan kapitalist sistemlerin zulmünden kurtulmak için gün sayıyor. Zira kapitalizm, tüm dünya halkını sefalete sürüklemiştir. Ama üst düzey mücrimler, İslam’ı kendi varlıklarını ve çıkarlarını tehdit eden bir tehlike olarak görüyorlar. Bu yüzden İslam’ı kötülemek ve Allah Subhânehu ve Teâlâ’nın dostları ile savaşmak için bütün zorba hükümdarları, ajanları ve medyayı emirlerine amade kılıyorlar. Ve Allah’ın izniyle, onların bu tuzakları onların yıkımı olacaktır. Müslümanların çoğu, izzet ve Rablerini razı etmenin yolunun İslam ve onun uygulamasında yattığını biliyorlar. Hilafeti kurmak ve Hilafet ile dini ikame etmek için emin adımlarla ilerliyorlar.

 Ey mübarek toprakların halkı! Kuşkusuz Allah Subhânehu ve Teâlâ, itaatine olan ivediliğinize bakar. İmanınızın doğruluğunu ve emrettiği şekilde hakka olan bağlılığınızı görmek için sizi beladan belaya sürükler. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

أَمْ حَسِبْتُمْ أَنْ تَدْخُلُوا الْجَنَّةَ وَلَمَّا يَأْتِكُمْ مَثَلُ الَّذِينَ خَلَوْا مِنْ قَبْلِكُمْ مَسَّتْهُمُ الْبَأْسَاءُ وَالضَّرَّاءُ وَزُلْزِلُوا حَتَّى يَقُولَ الرَّسُولُ وَالَّذِينَ آمَنُوا مَعَهُ مَتَى نَصْرُ اللَّهِ أَلَا إِنَّ نَصْرَ اللَّهِ قَرِيبٌ “Yoksa siz, sizden öncekilerin başına gelenler, sizin de başınıza gelmeden cennete gireceğinizi mi sandınız? Peygamber ve onunla beraber müminler, “Allah’ın yardımı ne zaman?” diyecek kadar darlığa ve zorluğa uğramışlar ve sarsılmışlardı. İyi bilin ki, Allah’ın yardımı pek yakındır.” ^{[Bakara 214]} Küfür ve rejimleri ile olan mücadelemiz, sona yaklaşmıştır. Ceberut saltanatın bünyesi yıkılmak üzeredir. Suriye, Yemen, Mısır ve diğer ülkelerde İslam ümmetinin tanık olduğu bu hareketlilik, biraz puslu olsa da, büyük bir hayrın işaretidir. Hak ile batılın çatışması sonucunda köpük arıtılacak ve Allah’ın izniyle yakında köpük yok olup gidecektir. Geriye insanlara fayda veren iyilik saf ve tertemiz olarak kalacaktır. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

أَنْزَلَ مِنَ السَّمَاءِ مَاءً فَسَالَتْ أَوْدِيَةٌ بِقَدَرِهَا فَاحْتَمَلَ السَّيْلُ زَبَدًا رَابِيًا وَمِمَّا يُوقِدُونَ عَلَيْهِ فِي النَّارِ ابْتِغَاءَ حِلْيَةٍ أَوْ مَتَاعٍ زَبَدٌ مِثْلُهُ كَذَلِكَ يَضْرِبُ اللَّهُ الْحَقَّ وَالْبَاطِلَ فَأَمَّا الزَّبَدُ فَيَذْهَبُ جُفَاءً وَأَمَّا مَا يَنْفَعُ النَّاسَ فَيَمْكُثُ فِي الْأَرْضِ كَذَلِكَ يَضْرِبُ اللَّهُ الْأَمْثَالَ“O, gökten su indirdi de vadiler kendi hacimlerince sel olup aktı. Bu sel, üste çıkan bir köpüğü yüklenip götürdü. Süs veya (diğer) eşya yapmak isteyerek ateşte erittikleri şeylerden de buna benzer köpük olur. İşte Allah hak ile bâtıla böyle misal verir. Köpük atılıp gider. İnsanlara fayda veren şeye gelince, o yeryüzünde kalır. İşte Allah böyle misaller getirir.” ^{[Rad 17]}

Allah Subhânehu ve Teâlâ’nın Rasûlü’ne verdiği en büyük zafer, onu Ensar ile desteklemiş olmasıdır. Allah Subhânehu ve Teâlâ Ensar ile dine yardım etmiş ve Medine’de İslam Devletini kurmuştur. Biz, bu mübarek günlerde Müslümanları Aziz ve Kaviyy olan Allah ile olan bağlarını güçlendirmeye davet ediyoruz. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’inmüjdelediği Hilafeti kurmak için bizimle çalışsınlar. Bu dinin Ensar’ı olmak için güç ve kuvvet ehline de bir çağrıda bulunuyoruz. İslam’ın Ensar’ı olan Ensar gibi olun. Ki Bedir ve Mekke’nin fethinde olduğu gibi Müslümanları, izzet, zafer ve cenk meydanlarında coşturalım.

بِنَصْرِ اللَّهِ يَنْصُرُ مَنْ يَشَاءُ وَهُوَ الْعَزِيزُ الرَّحِيمُوَيَوْمَئِذٍ يَفْرَحُ الْمُؤْمِنُونَ “O gün Allah’ın zafer vermesiyle müminler sevinecektir. Allah, dilediğine yardım eder. O, mutlak güç sahibidir, çok merhametlidir.” ^{[Rum 4-6]}