1443 yılının Recep ayında, Hilafet Devletinin yıkılışının 101. yıldönümüne tanık olacağız. Genelde Müslümanlar özelde Filistin halkı, Halifenin yokluğunda hala kızgın korların acısını çekiyor. Halife bir kalkandır, arkasında savaşılır ve onunla korunulur. Filistin halkı gasp edildikten sonra topraklarından kovuldu. Şimdi de sabah ve akşam ekranların önünde öldürüyor. Mahallelerde ve kasabalarda Yahudi yerleşimcilerin terörüne maruz kalıyor. Yerleşimciler, ayin yapmak için Mescid-i Aksa’nın saygınlığını ihlal ediyorlar. Gazze halkı hala haksız bir kuşatma altında. Bütün bunlar, Müslümanların aşağılık yöneticilerinin gözleri ve kulakları önünde ve işbirlikleriyle gerçekleşmekte. Apaçık bir şekilde koordinasyona, normalleşmeye ve ihanete koşuyorlar. Allah’tan korkmuyor, kullarından utanmıyorlar.

Ey Müslümanlar! Müslümanları kurmaya davet ettiğimiz Hilafet, ümmeti birleştirecek, sömürgeci sınırları ortadan kaldıracak, Filistin meselesini aslına döndürecek, bir grup veya Filistinlilerin değil, tüm ümmetin sorunu haline getirecektir. Genel seferberlik ilan edecek ve İslam’ı yaymak için İslam ümmetinin cihadını canlandıracaktır. İsra ve Miraç topraklarını özgürleştirmek, Mescid-i Aksa’yı arındırmak, Gazze ve halkına yardım etmek için orduları seferber edecektir. Filistin halkının direnişini sadece maddi ya da medya tantanasıyla desteklemekle kalmayacak, sömürgeciler ve işgalcileri sarsan orduları harekete geçirecek, Hittin ve Ayn Calut’u tekrar diriltecektir.

Ey Müslümanlar! Müslüman ülkelerdeki mevcut rejimler, sömürgecilerin aparatıdır. Ümmetin gasp edilmiş otoritesini geri almasının ve Filistin’in kurtuluşunun önünde bir engeldir. Bu rejimler, büyük sömürgeci güçlerle ilişkili politikalarını güzelleştirmeye, Müslümanların ve masum insanların kanlarıyla kirlenen ellerini, Filistin terennümleri ve kirli siyasi parayla temizlemeye çalışıyorlar. Orduları, eğitimli ekipleri, depodaki silahları seferber etmekten uzaklar. Ayrıca bu rejimlerin ordularının ve silahlarının yakın ve uzak çeşitli ülkelerde savaştığını görüyoruz. Filistin ise gözlerinden uzaktır! Şeri görev, farkındalığı, bu rejimlere güvenmemeyi veya eylemlerini güzel göstermemeyi, alkışlamamayı gerektirir. Müslüman ülkelerdeki bu kukla rejimleri ve eylemlerini reddeden ümmetin doğal akımıyla birlikte yürümeyi, ajan rejimleri hesaba çekmek için güçlü bir şekilde ayağa kalkmayı, iki devlet gibi hain projeleri reddetmeyi gerektirir. İki devlet projesi, Yahudi varlığını yerleştirmek, yerleşim yerlerini genişletmek ve daha fazla toprak almak için uydurulmuş bir projedir. Yapmanız gereken, bu rejimleri ortadan kaldırmak ve enkazları üzerine Hilafeti kurmak için çalışmaktır. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurmuştur:

وَلَا ‌تَرْكَنُوا إِلَى الَّذِينَ ظَلَمُوا فَتَمَسَّكُمُ النَّارُ وَمَا لَكُمْ مِنْ دُونِ اللَّهِ مِنْ أَوْلِيَاءَ ثُمَّ لَا تُنْصَرُونَ“Zulmedenlere meyletmeyin. Yoksa size de ateş dokunur. Sizin Allah’tan başka dostlarınız yoktur. Sonra size yardım da edilmez.” ^{[Hud 113]}

Ey mübarek toprak halkı! Siz değişim çalışmasının ekseni ve pusulasısınız. Tüm Müslümanların ilgi odağısınız. O halde çağrınızı tüm Müslüman kardeşleriniz ile içlerindeki güç ve kuvvet ehline yöneltin ki Hilafet savunucuları ile kaynaşsınlar. Umulur ki Allah, bizi Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet ile onurlandırır da Müslümanlar, kutsal topraklara ilk kez girdikleri gibi başları dik bir şekilde kurtarıcılar olarak yeniden girerler. Kâfirlerin ve işgalcilerin kökünü kazırlar. Allah’ın izniyle bunu yakında göreceğiz. Dinimizin üstün gelmesinin ve Rasûlümüzün bayrağının dalgalanmasının zamanı gelmiştir.

وَيَقُولُونَ ‌مَتَى ‌هُوَ قُلْ عَسَى أَنْ يَكُونَ قَرِيباً “Ne zamanmış o?” diyecekler De ki: “Yakın olsa gerek!”^{[İsra 51]}