El Halil’deki çatışmalar, mallara ve kutsallara yapılan saldırılar, tüm mübarek toprak halkının uykusunu kaçırdı. El Halil şehri, neredeyse patlamak üzere olan bir barut fıçısı gibi, şarapnelleri tüm Filistin’e sıçrayacaktır. Çünkü bilindiği üzere Halîlürrahman, öğüt verenlere itaatiyle, aldatanlara ise isyanıyla ünlüdür. Hakkı haykırma ve komploları başarısızlığa uğratmada mihenk taşıdır. Filistin halkı, El Halil halkının sosyal güvenlik tasarısı, CEDAW, Aileyi Koruma Yasası, Temim Vakfı’nın peşkeş çekilmesi, misyonerlik ve Hristiyanlık okullarının inşası karşısında sergilediği kahramanca tutumunu ve insanların belleğine kazınan daha birçok üstün davranışlarını unutmuş değil. Yahudilerin varlığının, İslam düşmanlarının ve araçları Filistin yönetiminin bu mübarek ülkeye düşmanca bakmasının ve halkını yok etmeye çalışmasının nedeni işte bu kahramanca duruşudur.

Ey Halîlürrahman halkı! Bugün El Halil aileleri arasında çıkan yangını, Yahudi varlığı ve araçları Filistin yönetimi ülkeyi yakmak, yok etmek ve halkını yerinden etmek için tutuşturdu. Güney bölgesinde gerçekleşen silahlı saldırı, Yahudi varlığının gözleri ve kulakları önünde gerçekleşti. Bu yangının sadece sizi yakacağını, Yahudiler veya yerleşimcilere zarar vermeyeceğini biliyorlar. Aksi takdirde prosedür farklı olurdu. Ayrıca şehirde meydana gelen son olaylar, güvenlik güçlerinin gözetimi ve kontrolleri altındaki bölgelerde gerçekleşti. Peki, neden parmağını kıpırdatmadılar, adları ve kimliklerini bildikleri halde katilleri, ateş edenleri veya mülke saldıranları ya da masumlara karşı terör estirenleri neden tutuklamadılar? Dahası suçlular, işledikleri suçları videoya çekip internette yayınladılar. Hal böyleyken neden kimseyi tutuklamadılar? Neden insanların mallarını korumuyorlar? Yoksa güvenlik güçleri, sadece oturma eylemlerine mi müdahale ediyorlar, insanları tutukluyorlar, protesto etmelerini engelliyorlar ve Yahudilere zarar verenleri gözaltına alıyorlar? İnsanları provokatörlerden koruyamazlar mı? Ateş edenler, malları ateşe verenler, yönetimin talimatıyla hareket eden güvenlik birimi unsurları değil mi? Filistin yönetiminin El Halil olaylarındaki rolü ve tutumu, Nablus’ta otorite ve güvenlik güçlerinin gözleri önünde üç kişiyi vahşice şehit eden işgal kuvvetlerinin tutumundan farklı değil.

Bugün Filistin yönetimi, yaşanan olaylarda suç ortağıdır. İki ailedeki güvenlik birimleri mensupları, provokatörlük yapmak için çalışıyorlar, iki aile arasını düzeltmek için çalışan iyi insanların çabalarını boşa çıkarıyorlar. El Halil’deki kaosu yakından takip edenler, bu durumun farkında ve bilincinde. Ailelerle değil insanların çatışmasıyla ilgileniyorlar. Daha doğrusu aileler, otoritenin Halîlürrahman’ı yakmak için kullandığı yakıttır. El Caberi ve Ebu Ayşe aileleri, şerefli ailelerdendir ve iyi tavırlarıyla tanınırlar. Her fitneyi kuşatabilecek ve her meseleyi çözebilecek iyi adamlar var. Ancak işgal ajanları ve istihbarat teşkilatları başta olmak üzere güvenlik güçleri yandaşı bazı unsurlar, pis bir şekilde iki aile arasında fitne çıkarmak için çalışıyorlar.

Ebu Ayşe ve El Caberi aileleri arasındaki ölümlerin zamanlaması, şüphe uyandırıcı değil mi? Nizar Banat cinayetine karşı gerçekleşen protestoların ardından gelmesi gerçekten süphe uyandırıcı. İki aile arasında olaylar, peki neden insanların aşırı pahalılığa ve otoritenin koyduğu vergilere karşı eylemleriyle birlikte patlak verdi? Aklı başında biri, bunun sadece bir tesadüf olduğunu düşünebilir mi?

Ey genelde mübarek toprak, özelde Halîlürrahman halkı! Hizb-ut Tahrir aranızda ve yanınızdadır, sorunlarınızla uğraşmaktadır. Aranızı düzeltmek için elinden geleni yaptı ve sizi asla yalnız bırakmayacaktır. Size tuzak kuranları ifşa ettik. Güvenilir bir nasihatçi olarak sizi bir kez daha uyarıyoruz; Bugün otorite, düşmanınızın tehcir planını uygulamak ve ülkeyi yangına çevirmek için düşmanınızla birlikte hareket ediyor. Canınıza, toprağınıza, onurunuza ve çocuklarınıza komplo kuruyor. Öyleyse onlara engel olun, hep birlikte Allah’ın ipine sımsıkı sarılın ve ayrılığa düşmeyin. Sakın şehri yangına çevirmenin yakıtı olmayın. El Caberi ve El Ayşe aileleri ile kan sahiplerini, iyiliksever kimselerin arayı düzeltme çabalarına yanıt vermeye ve bu mübarek ülkeye pusu kuranlara fırsat vermemeye çağırıyoruz. Düşmanlarınızı öfkelendiren şey, birliğiniz ve komplocular karşısındaki güçlü duruşunuzdur. Cenab-ı Hakk’ın şu buyruğu hidayet ışığınız olsun:

فَاتَّقُوا اللَّهَ ‌وَأَصْلِحُوا ذَاتَ بَيْنِكُمْ وَأَطِيعُوا اللَّهَ وَرَسُولَهُ إِنْ كُنْتُمْ مُؤْمِنِينَ “İnanıyorsanız Allah’tan sakının, aranızdaki münasebetleri düzeltin, Allah’a ve Peygamberine itaat edin.”^{[Enfal 1]}