Pazar, 20 Cumade’s Sânî 1446 | 2024/12/22
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü

بسم الله الرحمن الرحيم

Dayton Otoritesi-Filistinli Muller, Dininize Karşı Sizinle Savaşmakta ve Sizi Helak Edip Kor Haline Getirmektedir O Halde Ona Karşı Çıkın ve Onun Gözetleyicisi Olun

Her yıl yaptığımız gibi ümmete hatırlatmak ve onu bu azim farzda bizimle birlikte çalışmaya davet etmek amacıyla beş kıtada H. 28. Receb 1342 el-Muvafık M. 03. Mart 1924'de İslamî Hilafet Devleti yıkıldığı sırada ümmetin vahdetine ve dininin tatbik edilmesine isabet eden elim facianın yıldönümünü ihya ettik.

Bu yıl Filistin'de, "Ayaklananlara Yardım Etmek, Hilafetin Kurulması Yoluyla Köklü Değişikliktir" sloganı altında Ramallah'daki yürüyüş hakkında ilanda bulunmuş ve otorite de bunu onaylamıştı. Sonra otorite, son dakikalarda bunu engellemiş, Batı Şeria'yı askerî kışlaya çevirmiş, "askerî" engeller, arabaları arama, listelerin talep edilmesi ve benzerleri gibi işgalci Yahudi tarzında burasını kapatmıştır. Bundan dolayı Ramallah yürüyüşünü, Batı Şeria'nın muhtelif şehirlerinde ve bazı beldelerindeki yürüyüşler ile aynı şekilde Ramallah / el-Manara Meydanı'ndaki bir protesto duruşu olmak üzere hepsinin aynı vakitte başladığı dokuz yürüyüşle değiştirdik. Bütün yürüyüşler, dağılmadan önce yürüyüş yerine ulaşıp yerleşen güvenlik otoritelerinin ve "Baltacıların", canlı mermi, cop ve gaz gibi barbarca saldırılarına maruz kalmışlardır. Bu saldırı ise ancak orman canavarlarına yakışan, insanî değerlere aykırı ve işgalci Yahudi ordusu dışında benzeri görülmeyen bir saldırganlıkla gerçekleşmiştir.

Sadece İslam'ın birincil meselesini -ki o, Allah'ın şeriatını tatbik edecek, Müslümanları birleştirecek, onların üzerinden zilleti kaldıracak, onu işgalcilerden ve sömürgecilerden kurtaracak olan Hilafet'tir- hatırlatmak için başlayan barışçıl yürüyüşleri bastırma yöntemi bizlere; aslında otorite ile ona dayananların, hem azılı İslam düşmanı hem İslam için çalışanlar ile onun davetini taşıyanların düşmanı hem Filistin halkının düşmanı hem de sömürgeci kafirler ile Yahudilerin sadık ajanları olduklarını göstermiştir. Çünkü Hilafet'e ve onun için çalışanlara düşmanlık yapmak, kafirlerin amellerindendir. Dolayısıyla Hilafet projesi ve onun için çalışanlarla savaşan herkes, kafirlerin ajanları olup Allah'a, resulüne ve Müslümanlara ihanet etmişlerdir.

 

Ey Müslümanlar! Ey Filistin Halkı!

Otorite, İslam davetini taşıyanları tutuklayarak, mücahitleri hapsederek ve onlar aleyhine Yahudilere casusluk yaparak İslam'a savaş açmıştır. Dolayısıyla otorite, helak edici araçlarıyla sizleri kor haline getirmekte, sizi zelil kılmak için çalışmakta, mallarınızı yağmalamakta, evlatlarınızı, kızlarınızı, kadınlarınızı, dini meselelerinizi ve yaşantınızı ifsat etmektedir.

Otorite, fahiş vergiler, gümrükler, gümrük vergisi, yan kesici gibi çalışan sözde gümrük memurları yoluyla servetlerinizi yağmalamakta, güç ve kuvvet yoluyla insanların mallarını gasbetmektedir. Nitekim Resul [Sallallahu Aleyhi ve Sellem], şöyle buyurmuştur: لا يدخل الجنة صاحب مكس "Gümrük vergisi alan cennete giremez." Şunu iyi biliniz ki sizden yağmalanan paraların büyük bir bölümünü güvenlik birimlerine harcamakta ve otoritenin bütçesinin büyük bir kısmı kendisine giderken kırıntıları ise eğitime ve sağlığa gitmektedir. Yani sizler, kendinizin aşağılanması ve aleyhinize casusluk yapılması ve Yahudi yerleşimcilerin güvenliğinin kendi cebinizden korunması için harcama yapmaktasınız.

Otoritenin eğitimde takip ettiği yöntem, evlatlarınızın cahil kalmasına yol açmaktadır. Zira küçük öğrenciler, içerisinde bulunan verimsiz kitapların çokluğundan dolayı okul çantalarını taşıyamaz bir hale gelmişlerdir. Dolayısıyla otorite, öğrencilerin en verimli yıllarını ve büyük bir bölümünü, Batılı modelleri, ihtilatı, dini hayattan ayırmayı, laik mefhumları öğretmekle geçirmektedir. Nitekim okullarda işe alım, "kayırmacılık-referans" temelinde yapıldığı gibi kurumsal üyelikte öğretmenin ehliyeti dikkate alınmaz bir hale gelmiştir.

Ahlakî ifsadın boyutuna gelince; otorite çabalarını; erkekleri ve kızları karıştırmak amacıyla tasarlanmış etkinliklerine, tiyatro, müzik ve dans programlarına, okullarımıza fasık Batılı kültürü yaymak için giren yabancı kurumların belirlediği programlara, çocukların ve gençlerin bu kritik çağlarında yabancı ailelerle birlikte yaşamaları amacıyla dışarıya gönderilmesine odaklamıştır. İşte tüm bunlar, iğrenç Filistin otoritesi dönemindeki öğretim sistemi ile kültürel programın temelinin bir parçası haline gelmiştir.

Bunların benzerleri, "güzellik kraliçesi" yarışmasından kadın futbol oyunlarına, değişkenliğin yayılmasına, rezil programlar ile bütün şehirleri ve köyleri işgal eden Batılı kurumlar ve büyük bir yabancı tarafından desteklenen diğer birçok yerel Batılı kurumlar gibi kurumların kolaylaştırılmasına kadar kadını ifsat etme programlarında da görülmektedir. Zira şöyle bir çevrenize ve gazetelere baktığınızda bunların arttığını ve yayıldığını göreceksiniz. Aynı şekilde otorite, hararetli bir şekilde özellikle kadınla ilgili olmak üzere "modernlik" adı altında kafirlerden alınmış yeni kanunları yasalaştırmak için çalışmaktadır ki tüm bunlarla da rezilliği kolaylaştırmayı ve kanun zoruyla erkeğin namusu üzerindeki velayetini kaldırmayı amaçlamaktadır.

Siyasî boyuta gelince; Filistin Kurtuluş Örgütü, ortaya çıkmasından ve daha sonrada Filistin otoritesini meydana getirmesinden bu yana Filistin'i satma yolunda yürümektedir. Zira o, Arap devletleri ve sömürgeci devletlerle gizli anlaşmalar yaparak, meseleyi kurtuluş ve denizden nehre kadar olan yerlerin kurtarılması meselesinden Filistin'in %18'i üzerinden müzakere etme meselesine dönüştürmüş ve Kudüs'te dahil Filistin'in geri kalan kısımlarında da gasıp Yahudi varlığını tanımıştır. Yahudilerin güvenliğinin korunması için onunla işbirliği yapması, mücahitleri takip etmesi, onlar aleyhine casusluk yapması ve onları Yahudi'ye teslim etmesi de bunun cabası.

 

Ey Müslümanlar! Ey Filistin Halkı!

Otorite ve Hilafet isminin zikredilmesinden dolayı korkudan titreyen onun arkasındaki kafirler çok iyi bilsinler ki Allah'ın izniyle bizler amellerimize devam ediyoruz. Zira hiçbir şey bizi ondan vazgeçiremeyecektir veya onun yolunda öleceğiz. Çalışmalarımıza karşı koyanlar çok iyi bilsinler ki sadece bu bizim Hilafet için ilerlemedeki ısrarımızı artıracaktır. Otoriteye de deriz ki İslam'a savaş açan ve sesimizi kısmak için çalışan sizden önceki kimselerde sizin için bir ibret vardır! Zira nasıl da başarısız oldular, nasıl da tarihin çöplüğüne atıldılar yada nasıl da hızla ona doğru ilerlemektedirler. O halde etrafınıza bir bakın! Hilafet'in, kendisine davet edenlere karşı savaş açanları ağır bir şekilde muhasebe edeceğini de iyi bilin. Ahiterin azabı ise daha büyüktür. Keşke bilmiş olsaydınız.

 

Ey Müslümanlar! Ey Filistin Halkı!

Şüphesiz Allahuteala, kıyamet gününde bunların hepsi hakkında sizlere soracaktır. Zira O sizlere, niçin sustuğunuzu, neden onlara karşı çıkmadığınızı, niçin onlara karşı çınlatan yüksek seslerinizle haykırmadığınızı ve niçin onlara engel olmadığınızı soracaktır. Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur:

والذي نفس محمد بيده، لتأمرن بالمعروف ولتنهون عن المنكر، ولتأخذن على يدي الظالم، ولتأطرنه على الحق أطراً، أو ليضربن الله قلوب بعضكم على بعض، ثم ليلعننكم، كما لعنهم "Muhammad'in nefsini elinde tutan (Allah'a) yemin olsun ki ya marufu emeder ya münkerden nehyeder ya zalimin elinden tutar ve onu tam bir çevirme ile hak üzere çevirirsiniz yada Allah kiminizin kalbini kiminizin üzerine kilitler de onları lanetlediği gibi sizi de lanetler. "

Yine Subhânehu Te'alâ sizlere, susmamanızı ve onlara karşı çıkmanızı emretmiştir. Dolayısıyla ayaklanmaların olduğu ülkelerde sizler için ibret vardır! Zira uzun bir zaman yöneticilerine karşı susmaları, gasbedilen otoritelerini geri almak ve yöneticilerin kölelik boyunduruğundan kurtulmak istediklerinde bu onların kanlarına ve birçok şehitler vermelerine mal olmuştur. O halde aklınızı başınıza alın! Şüphesiz Allah sizlerle beraberdir ve asla amellerinizi eksiltmeyecektir.

 

Ey Müslümanlar!

İyi biliniz ki bütün trajedileriniz, İslam Devleti kurulmadıkça son bulmayacaktır. Zira izzetiniz, şanınızın yükselmesi ve Rabbinizi razı etmeniz, ancak Hilafet Devleti olan İslam Devletiyle olacaktır. O halde onun için çalışın ki Allah'ın izniyle kurtuluşa erenlerden olasınız.

يا أَيُّهَا الَّذِينَ آَمَنُوا اسْتَجِيبُوا لِلَّهِ وَلِلرَّسُولِ إِذَا دَعَاكُمْ لِمَا يُحْيِيكُمْ وَاعْلَمُوا أَنَّ اللَّهَ يَحُولُ بَيْنَ الْمَرْءِ وَقَلْبِهِ وَأَنَّهُ إِلَيْهِ تُحْشَرُونَ "Ey iman edenler! Allah ve Resulü sizi size hayat veren şeye davet ettiği zaman icabet ediniz. Biliniz ki, Allah kişi ile onun kalbi arasına girer ve siz mutlaka onun huzurunda toplanacaksınız." [Enfal 24]

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Mübarek Toprak (Filistin)


H. 7 Şa'bân 1432
M.  Cumartesi, 09 Temmuz 2011

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER