İffetliliği ve muhafazakârlığı ile meşhur Halil Rahman kentinde, kentin önde gelenleri ve erkekleri, 13 Ağustos 2018 Pazartesi günü şaibeli bir dernek tarafından düzenlenen karışık maraton koşuşunu reddettiklerini açıkladılar. Şehir halkı ve ileri gelenleri, değerlerimize ve inancımıza aykırı bu maratonun iptali yönünde çağrıda bulundular. Maratonun start aldığı yere giden halk, kadın erkek karışık ve ahlaksızlık atmosferinin yayılmasını, erkek ile kadın arasında var olan engellerin kaldırılmasını reddettiklerini bildirdiler.

Yönetim, yıkıcı eylemleri konusunda şaibeli kuruluşların arkasına saklanmayı kendisine huy edinmiştir. Bugün, ülkeyi ve halkı yozlaştırma politikaları ve gerçek yüzü ifşa olmuştur. Onun için güvenlik birimi içindeki yandaş güruhunu harekete geçiren yönetim, şehir halkı ve ileri gelenleri üzerine gaz bombası attı, darp edip tutukladı. Sanki şöyle der gibiydi:

أَخْرِجُوا آَلَ لُوطٍ مِنْ قَرْيَتِكُمْ إِنَّهُمْ أُنَاسٌ يَتَطَهَّرُونَ“Lût’un ailesini memleketinizden çıkarın. Çünkü onlar temiz kalmak isteyen insanlarmış(!)”^{[Neml 56]}

Yönetim, silahlı koruma altında maratona start verdi. Suçunu güzel göstermek, iffetli ve Hanif dinin değerlerine sadık şehir halkına saldırmak için medyadaki borazanlarını seferber etti... Lisani halleri sanki şöyle der gibiydi: Çocuklarınızı ifsat edeceğiz. Aralarında kepazeliği yayacağız. Münkeri inkâr etme ve yasaklama konusunda sizi düşünmekten alıkoyacağız. Sanki suçları ve ahlaksızlıklarına Filistin halkının teslim olmasını ister gibiydiler!

Böylelikle Filistin yönetimi, böylesi yüce günlerde, Allah’ın ritüellerini yüceltmek ve Allah’a yakınlaşmak için Müslümanların Salih ameller işlediği bu günlerde suç işlemiştir. Bu günlerde muttakiler, Salih ameller yapmak için koşarlar. Ama mücrim yönetim, bu günlerin oyun ve eğlence günleri olmasını yeğledi. Yönetim ve adamları, hangi değerleri yaymak istiyorlar? Batı değerlerini mi? Yahudilik değerlerini mi? Ahlaksızlık ve kepazelik değerlerini mi? Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

إِنَّ الَّذِينَ يُحِبُّونَ أَنْ تَشِيعَ الْفَاحِشَةُ فِي الَّذِينَ آَمَنُوا لَهُمْ عَذَابٌ أَلِيمٌ فِي الدُّنْيَا وَالْآَخِرَةِ وَاللَّهُ يَعْلَمُ وَأَنْتُمْ لَا تَعْلَمُونَ“İnananlar arasında çirkin şeylerin yayılmasını arzulayan kimseler için dünyada da ahirette de çetin bir ceza vardır. Allah bilir, siz bilmezsiniz.”^{[Nur 19]}

İzzetli Filistin halkı, onur ve haysiyetinin satılmasını, bozguncu fasıkların bir amacı haline gelmesini asla kabul etmez. Yönetim ve adamları, borazanları, faaliyetleri ve ahlaksızlıklarının bedelini dünyada ödeyeceklerdir. Ahiret azabı ise elbette daha büyüktür. Keşke bilselerdi.

Ey Filistin halkı!

Bugün dininiz ve onurunuz hedeftedir. Bu yüzden Allah ve Rasûlü’nün sevgisine nail olabilecek bir duruş sergileyin. İffet ve takva giysisini sizden çıkarmak için hiçbir çabayı esirgemeyen kâfir, kukla yönetim ve şaibeli kuruluşlar karşısında sessiz kalmaktan sakının. Zalimler karşısında aslan gibi olun. Tuzağını kâfirin boynuna ancak siz geçirebilirsiniz. Allah muhakkak ki sizinle beraberdir. Amellerinizi asla zayi etmez.